bugün

degerli yazarlarımızdandı(r).
6 mayıs 2006'da vefat etti; deniz gezmiş, husayin inan ve yusuf aslan'ın yaşadıklarını onlarla geçirdiği zamanda aldığı notlar sonucu çok güzel yazmış yazardır.
6 mayıs'ta aramızdan ayrılması da gerçekten çok çok ilginçtir. ama unutulmamalıdır ki aramızdan ayrılan sadece onun bedenidir.
(bkz: gülünün solduğu akşam)

(bkz: 6 mayıs 1972)
(bkz: 6 mayıs 2006)
(bkz: kanayan)
beklenmedik ölümüyle en büyük kayıplarımızdan birini verdiğimiz yazar.daha söyleyecek,yazacak,yaşatacak çok şeyinin eksik kaldığına inandığım;
"gülünün solduğu akşam" la dünyayla tüm ilişkimi kesen insan.
ne tesadüftür ki 6 mayısta yani gülünün solduğu akşamda aramızdan ayrılan ama yazdıklarıyla arkada dev eserler bırakan büyük yazar.
'denizleri hep sevdim ben, suları hep sevdim; seni denizler, sular gibi sevdim; sular ne güzelse seni öyle sevdim.'
sular ne güzelse kitabından.
100 yaşına kadar yaşaması şart olan doktor..
adına kitap yazdığı dostu deniz gezmiş gibi yıllar sonra aynı tarihte ölen yazar. can yayınlarının kurucusudur aynı zamanda.

(bkz: can yayınları)
gülünün solduğu akşam adlı kitabının sonsözünde, deniz gezmiş ve arkadaşlarının, idam edilmektense intihar etmek için zehir istediğini anlatan ve ağlatan yazardır.
can yayinlarinin sahibi olan yazar. gülünün solduğu akşam adlı kitabı yazmıştır. o kadar mükemmel kaleme getirmiştir ki idam sahnesinde sanki bende ordaymışım gibi hissettim. hapse atıldığında daktilosuna el koymuşlar. o yüzden üç fidanlarahatça görüşmesine izin veriyorlarmış.*
erdal öz edebiyat ödülü:
Her yıl çağdaş bir yazarın tüm yapıtlarına verilecek ödülün
15 bin YTL para karşılığı olacak. ilk seçici kurul;
Tahsin Yücel , Doğan Hızlan, Jale Parla , Nüket Esen, Enis Batur,
Semih Gümüş ve Celal Üster 'den oluşacak.
yayınevi, ismini oğlu can'dan almıştır.
(bkz: odalarda)
cam kırıkları son öykü kitabıdır ve muhteşemdir.
mahkumiyeti sırasında deniz gezmiş ve yusuf aslan'ın isteği üzerine haklarında deniz gezmiş anlatıyor adlı belgesel niteliğinde bir kitap yazmıştır.
Erdal Öz Eserleri:
Roman
Odalarda (1960)
Yaralısın (1974)
Deniz Gezmiş Anlatıyor (1976)
Gülünün Solduğu Akşam (1986)
Odalarda (Elden geçirilmiş - 1995)
Defterimde Kuş Sesleri (2003)

Öykü
Yorgunlar (1960)
Kanayan (1973)
Havada Kar Sesi Var (1987)
Sular Ne Güzelse (1997)
Cam Kırıkları (2001)

Gezi Yazısı
Allı Turnam (1976)
Bir Gün Yine Allı Turnam (1998)

Çocuk Kitapları
Dedem Korkut Öyküleri (1979)
Alçacıktan Kar Yağar (1981)
Kırmızı Balon (1990)
Babam Resim Yaptı

Ödülleri
Yaralısın ile 1975 Orhan Kemal Roman Armağanı
Sular Ne Güzelse ile 1998 Sait Faik Öykü Armağanı
Cam Kırıkları ile 2001 Sedat Simavi Öykü Armağanı.
güvercin adlı muhteşem hikayeyi bize kazandırmış mükemmel yazar.

--spoiler--
Anahtarın, kilidin içinde dönüşünü geç duydu. Kâğıdı hızla yuvarlayıp ağzına tıktı. Kapı açılıp içeri girdiklerinde boğazı acımış, gözlerine yaş inmişti. Kuş ürkerek, beliren bir dirlikle çırpındı. Kaçırmaktan korkarak sarıldı kuşun gövdesine sıkıca. Sıcacıktı. Kanatlarını boşlukta dolu dolu çırptı. Elleri yandı kuşun kanat vuruşlarından. Kansız yüzleri, zorba bakışlarıyla durdular karşısında. Sekinin köşesine büzüldü. Kuş bir kanadını kurtardı, çırptı. Adam yakaladı boşlukta çırpınan kanadı.
"Kiminle konuşuyordun?"
Ürperdi adam bu tüylü, çizgili sesten. Bakıştılar. Yüzünden bir gülümseme geçti.
"Güvercinle", dedi.
Kuş, bacaklarını kullanarak ileri geri kaymaya çalışıyordu adamın avuçlarında.
"Ver onu", dediler.
Güvercini göğsüne bastırdı. Sıktı. Canının içine gömdü sanki. "Vermem!"
Bağırmıştı. Ayağa kalktı sekinin üzerinde. "Vermem size güvercini!"
Bunu derken iki eliyle sıkı sıkı kavradığı güvercini öne doğru uzatmıştı. Duvarın üstündeki demir parmaklıklı pencereye fırlattı elindekini. Parmaklık demirine çaptı ama bu kez içeriye değil, dışarıya, yüksek yapının bu en üstündeki kattan parmaklığın ötesine, bilinmez bir aydınlığa düştü gitti ölü güvercin.

--spoiler--
http://www.aymavisi.org/h...cin%20-%20Erdal%20Oz.html

hikayenin sonuyla insanın içinin burkulmaması elde değil.
Vakti zamanında "biz türkçe'mizi ataç'tan öğrenmiştik." Demiş, adam gibi adam.

Bu cümle üstüne odalarda kitabında bulunan tüm "ve" kelimelerini kaldırıp yerine virgül getirmiştir. Yapıya zarar gelmeyecek şekilde yapmıştır bunu.

Yazdığı her kitapta dönem şartlarını en iyi şekilde anlatmış, amacından vazgeçmemiştir.
2004, izmir kitap fuarı. parasızım, camdibi'nden yürüdüm, yürüdüm, yürüdüm.... tam karşımda duruyordu, kitap alacak param yoktu, kitaplara bakıyorum, gülünün soldugu akşam yeni bitmiş, arka kısımda kanayan'ın içeriği. bakıyorum kitaba, önsöze... orda işte be, erdal öz, o koğuş, ne bileyim o yağmurlu sokak orda, başını kaldırdı, "nefes nefese kalmışsın, gel çay var". anlattı, anlattı, dinledim, dinledim... 3 saat dinledim, hiç durmadan. sonra döndü, "hadi bir kitap seç, hediye etmek istiyorum" kanayan'ı aldım elime, bikaç saniye... baktı, güldü, teşekkür ettim. o kitap nerde, kimde bilmiyorum, ya muğla ya denizli, bilmiyorum. kaybettiğime canım yandı. şimdi, erdal öz, hala benim için, bi yazar, yayın evi sahibi gibi değil. bi abi. iyi ki doğdun erdal abi.
dün doğum günü olan 68 kuşağı edebiyatçılarımızdandır, edebiyatımızın önde gelen isimlerindendir ayrıca 6 mayıs da ölüm yıldönümüdür.. gülünün solduğu akşam kitabıyla tanınır genelde. iyi ki doğmuş. saygıyla ve özlemle... ayrıca can yayınevinin kurucusudur şu an yanyınevinde oğlu can öz var.
Su katılmamış bir solcu. Bir zamanlar şiir yazıyordu. Sonra hikayeye romana döndü. Hapishaneye düştü. kitabevi açtı yayımcılıga başladı ama türk solunun bağnazlığından inkarcılığından kurtulamadan öldü. Inkarcı solcularımizdan biri olarak kaldı.
henry miller in oğlak dönencesini yayımlama cesaretini gösteren (ki dönemin hakimleri bile toplanmış kitapları depodan alıp bitirirmiş iken ) mukaddes insan...
herkese renkli günler.
vefat edeli 16 yıl olmuş yazar.