bugün

entry'ler (121)

rain dogs

" işte tom waits" diyebileceğiniz müthiş şarkı.

ınside a broken clock, splashing the wine with all the rain dogs
taxi, we'd rather walk, huddle a doorway with the rain dogs
for ı am a rain dog, too

oh, how we danced and we swallowed the night
for it was all ripe for dreaming
oh, how we danced away all of the lights
we've always been out of our minds

the rum pours strong and thin, beat out the dustman with the rain dogs
aboard a shipwreck train, give my umbrella to the rain dogs
for ı am a rain dog, too

oh, how we danced with the rose of tralee
her long hair black as a raven
oh, how we danced and you whispered to me
you'll never be going back home
oh, how we danced with the rose of tralee
her long hair black as a raven
oh, how we danced and you whispered to me
you'll never be going back home

seni oldurunceye kadar sevecegim

"...çünkü ben ayıyım " diye de tamamlaması gereken bir şahsiyetin söyliyebileceği cümledir.

dostlaaaaaar

hiç bir yerde yer almamasının sebebi gayet açıktır aslında. sesini duyuramamıştır nazım.
bağırmıştır, çağırmıştır, feryat figan etmiştir ama sesini duyuramamıştır.

hürriyete doğru

ezginin günlüğünün olağan üstü yorumladığı, insanda bulunduğu her şeyden kopup gitme isteği uyandıran, yola koyduran ve birden kendinizi deniz kıyısında bulduğunuz saf özgürlük şarkısı.

damardan fransızca şarkılar

edith piaf'ın neredeyse bütün şarkıları.

cem uzan

(bkz: munchausen sendromu)

guilty

dinleyebilceğiniz en damar yabancı parçalardan biridir russ columbo' nun guilty' si* hatta çilingir sofrasıyla en şık gidicek parçalardandır.
" eğer seni seviyorsam suç mu lan bu ? " diye bağırtır.tabi ki değildir.sevmenin suçu mu olurmuş.zaten ne oluyorsa sevgisizlikten oluyor.

polonya

ikinci dünya savaş' ında iki büyük güç olan almanya ve doğu prusya diye geçen stalin'in kızıl ordusu arasında kalmış, üzerinde bahanelerinde bahenlerinin yürütüldüğü zavallı ülke.

la valse des vieux os

uçarak dans etme isteği yaratan amélie'nin süper parçalarından biri olan, yann tiersen'in yine döktürdüğü, önünde saygıyla eğdirdiği parçası.

morena de mi corazon

desperado 'yla birlikte akla kazınmış, antonio banderas yapımı kelimenin tam anlamıyla bir latin şarkısı.

gunesin aynasinda

buram buram bahar kokan şarkı.
kızılok'la ortaçgil ortak yapımı olduğunu belli eder, usul usul çeker kendini size. müziğede doyarsınız şiirede. duyup duyabilceğim en güzel şarkılardan.

güneşi özledik

başarısız bir reklam olduğu kesindir.
çünkü güneş özlemiyceğimiz kadar yakın olacaktır bu sene bize. yeni bir slogan aramaları şarttır artıkın.

sympathy for the devil

bu zamana kadar nasıl entry girilmemiş dediğim,beggars banquet albümünden harika bir rolling stones şarkısı.
ama aynı zamanda guns n roses,ozzy osbourne,tiamat gibi gruplarda coverlamıştır ki şahsıma sorulcak olursa en başarılısıda tiamat dır.

please allow me to introduce myself
i'm a man of wealth and taste
i've been around for a long, long year
stole many a man's soul and faith
and i was 'round when jesus christ
had his moment of doubt and pain
made damn sure that pilate
washed his hands and sealed his fate

pleased to meet you
hope you guess my name
but what's puzzling you
is the nature of my game

i stuck around st. petersberg
when i saw it was a time for a change
killed the czar and his ministers
anastasia screamed in vain
i rode a tank
held a general's rank
when the blitzkrieg raged
and the bodies stank

pleased to meet you
hope you guess my name, oh yeah
what's puzzling you
is the nature of my game, oh yeah

i watched with glee
while your kings and queens
fought for ten decades
for the gods they made
i shouted out
"who killed the kennedys?"
when after all
it was you and me
let me please introduce myself
i'm a man of wealth and taste
and i laid traps for troubadors
who get killed before they reached bombay

pleased to meet you
hope you guessed my name, oh yeah
but what's puzzling you
is the nature of my game, oh yeah, get down, baby

pleased to meet you
hope you guessed my name, oh yeah
but what's confusing you
is just the nature of my game

just as every cop is a criminal
and all the sinners saints
as heads is tails
just call me lucifer
'cause i'm in need of some restraint
so if you meet me
have some courtesy
have some sympathy, and some taste
use all your well-learned politesse
or i'll lay your soul to waste, um yeah

pleased to meet you
hope you guessed my name, um yeah
but what's puzzling you
is the nature of my game, um baby, get down

woo, who
oh yeah, get on down
oh yeah
oh yeah!

tell me baby, what's my name
tell me honey, baby guess my name
tell me baby, what's my name
i tell you one time, you're to blame

ihtiyactan fazlasini uretmek

bazılarının sömürmesi,bazılarının da sömürülmesiyle oluşcak durum.
şöyle ki; tarihe baktığımızda ingiltere kolonilerinin getirdiği mallarla "ada"cığımızın işlenememiş pamuklarla dolması,daha sonra sanayi devrimiyle bu pamukların işlenmesi hatta hızını alamayıp seri üretime geçilmesi ve standart ürünlerin ortaya çıkmasıyla olayımız şekillenmeye başlamıştır.e tabi bu ürünler ingiltere nin kendi iç piyasasına fazla gelince dünya piyasasına açılmışlar ve sanayi devrimi ni yakalıyamamış hala terzi,kunduracı,şucu,bucu gibi esnaflarla uğraşan ülkelerin pazarlarını istila eden ürünlerle doldurmuşlardır.
sonuçta nolmuştur o ülkelere esnaflar işsiz kalmış,kader ekonomiye cilvesini oynamış, ingiltere de zengin olmuştur.

karanfiller ve domates suyu

sait faik abasıyanık'ın en güzel öykülerinden biridir.
domates ve karanfil kokusunu buram buram alıp,bulunduğunuz taş binadan,yediğiniz sahtle lezzetlerden uzaklaşmak istersiniz ki zaten sait faik bu yolculuğu size en kolay yoldan sunmuştur.

"küçük hanmlar!bugünlerde bir gün nişanlınız size koyu al renkli karanfiller gönderecektir.dikkat edin,belki mustafa'nınkilerdir.küçük beyler!domatesler görceksiniz çarşıda.elmalar,ferik elmaları gibi kokulu,şekerli tatlıdır.keserseniz,içinde çekirdekleri altın gibi parlar.belki de lokantada bir gün şişelere doldurulmuş domates suyu içersiniz ve tadını fevkalade bulursunuz.yunan tanrılarının ölmemek için içtiği nektar lezzetini damağınızda hissedersiniz,emin olun ki,mustafa'nın domateslerinden bir tanesi içtiğiniz suya katılmıştır."

dolayli zarf tumleci

beatles sevip sevmediği konusunda hiç bir fikrim yok ama sıcakkanlı olduğu kesin olan yazar ve de yazar.

wait

bana yıllardan beri türkçe bir parçayı hatırlatan ama bir türlü çıkartamadığım ve bunun yanı sıra rubber soul diyarından beatles maceramıza eşlik eden mükemmel parça.

it's been a long time
now i'm coming back home
i've been away now
oh how i've been alone
wait till i come back to your side
we'll forget the tears we've cried

but if your heart breaks
don't wait, turn me away
and if your heart's strong
hold on, i won't delay
wait till i come back to your side
we'll forget the tears we've cried

i feel as though
you ought to know
that i've been good
as good as i can be
and if you do
i'll trust in you
and know that you
will wait for me

it's been a long time
now i'm coming back home
i've been away now
oh how i've been alone
wait till i come back to your side
we'll forget the tears we've cried

i feel as though
you ought to know
that i've been good
as good as i can be
and if you do
i'll trust in you
and know that you
will wait for me

it's been a long time
now i'm coming back home
i've been away now
oh how i've been alone
wait till i come back to your side
we'll forget the tears we've cried

it's been a long time
now i'm coming back home
i've been away now
oh, how i've been alone

edward estlin cummings

toplumdan soyutlanmış silik anyone'la onu seven no-one'ın hikayesini anlatan şiir'i yazmış *,kuralsız,harika betimlemeler kullanan,kelimelerle dalga geçen olayı bitirmiş insan.eveet,bu cummings amcaa.
şiirimizide ekliyelim;

anyone lived in a pretty how town
(with up so floating many bells down)
spring summer autumn winter
he sang his didn't he danced his did.

Women and men(both little and small)
cared for anyone not at all
they sowed their isn't they reaped their same
sun moon stars rain

children guessed(but only a few
and down they forgot as up they grew
autumn winter spring summer)
that noone loved him more by more

when by now and tree by leaf
she laughed his joy she cried his grief
bird by snow and stir by still
anyone's any was all to her

someones married their everyones
laughed their cryings and did their dance
(sleep wake hoe and then)they
said their nevers and they slept their dream

stars rain sun moon
(and only the snow can begin to explain
how children are apt for forget to remember
with up so floating many bells down)

one day anyone died i guess
(and noone stooped to kiss his face)
busy folk buried them side by side
little by little and was by was

all by all and deep by deep
and more by more they dream their sleep
noone and anyone earth by april
wish by spirit and if by yes.

Women and men(both dong and ding)
summer autumn winter spring
reaped their sowing and went their came
sun moon stars rain

ob la di ob la da

herkeslerin bildiği bir nakarata sahip olan çocuk şarkısı tadında*,tadımlık,eğlencelik beatles şarkısı.

the word

rubber soul albümünden harrison,lennon,mccartney üçgeninden oluşan kıpır kıpır bir beatles şarkısı.hele bir back vokal vardır ki yemede yanında yat.