bugün
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi14
- akp seçmeni8
- sivasspor'a verilen penaltı25
- trollerin karışması8
- bülent uygun10
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü20
- fenerbahçe13
- anın görüntüsü20
- sinemaların batma aşamasına gelmesi20
- sözlük yazarlarının pankekleri13
- yoga eğitmeni uzun boylu motorcu şamatacı erkek9
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı8
- profesyonel fotoğraf makinası tavsiyeleri10
- patiswiss15
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi13
- inmesi binmesinden daha zor olan şeyler14
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı13
- 22 nisan 2024 sivasspor fenerbahçe maçı33
- stanleywhite10
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı9
- junkman8
- siklememenin getirdiği huzur9
- icardi190511
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması8
- yazarların en rum özelliği11
- galatasaray9
- bakire misin diye soran erkek12
- xdearm8
- johnny bellington21
- nihavend longa13
- icardi1905'in adam gibi adam olması15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar9
- icardi1905 silik olsun kampanyası16
- binali yıldırım'ın servet15
- mersinden kıbrısa yüzmek12
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı9
- sözlükte fake alacak kadar ezik olmak8
- güzel kızların size abi demeye başlaması11
- arda güler9
- türk kızlarının zenci sevdası13
- susmayan durmayan israile gemi ticareti8
- bir insan sizi ne kadar kırabilir13
- şu anda çalan şarkı11
- sevgili kendim12
- afrika ülkeleri ve türkiyedeki enflasyon oranları29
- abberline tarzı saçma sapan başlıklar açmak8
- icardinin bir haftada 600 üzeri entry girmesi8
- ekşi sözlük17
- türk kızlarının beğendiği erkek tipi16
- bir kadına yaklaşıp adres sormak9
tam adı Ebu'l-Abbas Abdullah el-Memun ibnü'r-Reşid olan 813-833 yılları arasında Abbasi halifesi olmuş kişidir. harun el reşid'in oğludur. halifeliği döneminde yığınla yabancı, özellikle yunanca eserleri arapçaya çevirmiştir. islamın bilimle bütünleştiği bilimi, aklı, mantığı inançlarıyla karıştırmadığı altın çağının (813- 1198) başlangıcını oluşturmuş halifedir.
bağdat'ta beytül hikme diye bir kurum açtı ki dillere destandı. hem bir bilim evi, hem çevirilerin yapıldığı kurum hem de bir kitaplıktı beytül hikme (bilim evi). kurduğu kütüphanede bir milyon civarında kitap vardı. O devirde Bağdat'ta entelektüel seviyede kitap okuyanların sayısının aşağı yukarı şehrin nüfusunun üçte biri kadar olduğu bilinmektedir. bilim adamları bilginler belli dönemlerde buluşup fikirlerini yarıştırırdı bu ilim irfan yuvasında. memun aynı zamanda tüm fikirleri dinleyip kendi sentezini o şekilde oluşturan aydın bir insandı. bizanslı düşünür ve matematikçi leo'yu kendilerine bir şeyler öğretebilmesi için bir süre yanlarına yollamasını imparatorluktan istemiş karşılığında elli kilo altın ve süresiz barış önermiştir. Bizans imparatoru 3. Michael'a karşı zafer kazandığında, savaş tazminatı olarak para ve altın yerine eski el yazmaları talep etmiştir.
batılıların al-ma'moun dedikleri bu halife döneminde devletin resmi ideolojisi usa dayalı bilimciliği savunan mutezile görüşü olmuştur. işte bu mutezile akımı sayesinde müslümanlar yeryüzünde dört, beş yüzyıl sürecek ilerici bilimsel başarılara imza atmışlardır. 827 yılında gerçekleşen bu devrim islam topraklarında bir benzeri ancak 1100 yıl sonra türkiye'de gerçekleşecek olan usa dayalı bilimci atatürk devrimleri kadar önemli bir olaydı.
böylece ortaçağın karanlığında avrupa ve hristiyanlar hastalıklara kötü ruhların sebep olduğuna inanırken, müslüman mutezileciler hastalıkları tanımlamakla kalmayıp tedavilerini de bulmaktalardı. kilise kuyruklu yıldızları tanrının okları sanarken, mutezile kozmologları yörüngelerini hesaplamaktaydı. kilise aşı vurdurmayı günah saymaktayken, müslümanlar çiçek aşısından bahseden kitaplar yazıyordu. avrupa otopsiyi günah diye yasaklayıp lanetlerken, mutezile doktorları otopsiler sayesinde bir çok organı ve insan anatomisini öğrenmiş bunları kitaplarına aktarmışlardır. avrupa fırtınaları şeytanın işi olarak aktarırken, abbasiler sıcak ve soğuk hava basınçlarının farkını hesaplamaktaydı. jeoloji kilise tarafından cehhennemlik bir suç olarak bahsedilirken, müslüman jeologlar dünyanın yaşı hakkında deliller aramaktaydı. dünyayı tepsi gibi düz zanneden avrupa, müslümanların ekvatoru hesaplamakta olduğunu öğrenince ne hissetmişlerdir acaba ?
(fakat malesef günümüzde ibre tersine dönmüş ve artık bilimi batı dünyası ilerletmekteyken bizler evrim teorisi günah mı değil miyi tartışmaktayız. bu acı örneği çoğaltmak pek tabi mümkündür.)
bağdat'ta beytül hikme diye bir kurum açtı ki dillere destandı. hem bir bilim evi, hem çevirilerin yapıldığı kurum hem de bir kitaplıktı beytül hikme (bilim evi). kurduğu kütüphanede bir milyon civarında kitap vardı. O devirde Bağdat'ta entelektüel seviyede kitap okuyanların sayısının aşağı yukarı şehrin nüfusunun üçte biri kadar olduğu bilinmektedir. bilim adamları bilginler belli dönemlerde buluşup fikirlerini yarıştırırdı bu ilim irfan yuvasında. memun aynı zamanda tüm fikirleri dinleyip kendi sentezini o şekilde oluşturan aydın bir insandı. bizanslı düşünür ve matematikçi leo'yu kendilerine bir şeyler öğretebilmesi için bir süre yanlarına yollamasını imparatorluktan istemiş karşılığında elli kilo altın ve süresiz barış önermiştir. Bizans imparatoru 3. Michael'a karşı zafer kazandığında, savaş tazminatı olarak para ve altın yerine eski el yazmaları talep etmiştir.
batılıların al-ma'moun dedikleri bu halife döneminde devletin resmi ideolojisi usa dayalı bilimciliği savunan mutezile görüşü olmuştur. işte bu mutezile akımı sayesinde müslümanlar yeryüzünde dört, beş yüzyıl sürecek ilerici bilimsel başarılara imza atmışlardır. 827 yılında gerçekleşen bu devrim islam topraklarında bir benzeri ancak 1100 yıl sonra türkiye'de gerçekleşecek olan usa dayalı bilimci atatürk devrimleri kadar önemli bir olaydı.
böylece ortaçağın karanlığında avrupa ve hristiyanlar hastalıklara kötü ruhların sebep olduğuna inanırken, müslüman mutezileciler hastalıkları tanımlamakla kalmayıp tedavilerini de bulmaktalardı. kilise kuyruklu yıldızları tanrının okları sanarken, mutezile kozmologları yörüngelerini hesaplamaktaydı. kilise aşı vurdurmayı günah saymaktayken, müslümanlar çiçek aşısından bahseden kitaplar yazıyordu. avrupa otopsiyi günah diye yasaklayıp lanetlerken, mutezile doktorları otopsiler sayesinde bir çok organı ve insan anatomisini öğrenmiş bunları kitaplarına aktarmışlardır. avrupa fırtınaları şeytanın işi olarak aktarırken, abbasiler sıcak ve soğuk hava basınçlarının farkını hesaplamaktaydı. jeoloji kilise tarafından cehhennemlik bir suç olarak bahsedilirken, müslüman jeologlar dünyanın yaşı hakkında deliller aramaktaydı. dünyayı tepsi gibi düz zanneden avrupa, müslümanların ekvatoru hesaplamakta olduğunu öğrenince ne hissetmişlerdir acaba ?
(fakat malesef günümüzde ibre tersine dönmüş ve artık bilimi batı dünyası ilerletmekteyken bizler evrim teorisi günah mı değil miyi tartışmaktayız. bu acı örneği çoğaltmak pek tabi mümkündür.)
833 te geçirdiği ateşli hastalık sonucu ölmesi, anadolu ya giren ilk islam ordularının zorunlu olarak çizdiği antakya - erzurum hattının doğu kısmında konuşlanan birliklerin kimlik değiştirmesine yol açmıştır. memun tercih hakkını daha çok arap savaşçılardan yana kullanırken, vefattan sonra yani el mutasım la beraber bu bölgelere kabiliyetli oğuz boyları yerleşmiş ve türkler kumandanlığa kadar yükselerek bizans ın arttırdığı etkinin kırılmasında önemli rol oynamışlardır.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar