bugün

Gezegenimiz, şimdiye kadar üzerinde yaşam olan tek gezegen. Tabi bizim bildiğimiz kadarıyla.
Varoluş sürecinden bu yana dünya bir çok olay yaşadı.
Oluşumundan biraz bahsedecek olursak ilk önce güneş'ten kopan bir toz bulutundan ibaretti, daha sonra yerçekiminin etkisiyle birlikte kayaların bir araya gelerek yoğunlaşması ile dünya oluşmaya başladı ilk önce yanan bir gezegendi ve sıcaklığı güneşinkinden çok daha fazlaydı, zaman içerisinde gezegene gök taşları düşmeye devam etti. Bu göktaşları bize hayat veren suyuda beraberinde getirmiş oldu. Su miktarının artması ile birlikte gezegenimiz soğumaya başladı dünya artık sularla kaplıydı. Yaşamın başladığı sularla.
Dünya yaşıyordu. Zaman içinde Dünya'nın okyanuslarında volkanik patlamalar meydana gelmeyi başladı, bu patlamalar karaları oluşturmuştu dünya artık hem deniz hemde karalar ile kaplıydı.
Tabi bu hikayenin başı, dünya da bir buz çağı başlamıştı. Hala yaşanılmayacak bir gezegendi, elbette bu sonsuza kadar süremezdi bir şeyin bunu ortadan kaldırması gerekiyordu, dünya'nın çekirdeği hala sıcaktı zaman içerisinde volkanik faaliyetler baş göstermeye başladı bunların sonuncunda atmosfere tonlarca karbondioksit karıştı ve dünya ısınmaya başladı.
Elbette, gezegen yaşam için gerekli faktörleri henüz bulundurmuyordu. Ozon tabakasının olmaması yüzünden zararlı güneş ışınları dünyamıza giriyordu.
Ozon tabakasının zaman içerisinde oluşması ile birlikte ilk canlı türleri suda görünmeye başladı, bunlar ilkel küçük bakterilerdi. Zaman içerisinde yeni türler ortaya çıkmaya başladı bitkiler, kara hayvanları ve dinozorlar.
Dünyanın başına bir felaket daha gelecekti dinozorları yok edecek olan gök taşı çarpacaktı. Bu çarpmanın etkisiyle dünyanın dengesi yeniden bozuldu oluşmuş bir çok canlı türü yok oldu. Tabi bu gök taşı çarpmasaydı belkide insan nesli var olamayacaktı.
Bu dünya bize ait değil, insanlar sanki kendilerine aitmiş gibi dünyayı katlediyorlar. Bir çok canlıyı öldürüyor, ne için? Sadece kendi egoları tatmin etmek için, hayatta kalmak için değil, hayvanlar insanlardan daha saygılı davranıyorlar dünyaya, sadece karınlarını doyurmaya çalışıyorlar.
Bu sadece hikayenin yarısı dünya ömrünün yarısını tamamladı kimbilir başına daha neler gelecek, şuna inanıyorum ki bir gün insanlar Dünya'nın dengesi ile oynadıkları için pişman olacaklar.
Herkes bu dünyada neden hep bir şikayettedir?

Şu sebeple;

"Unutma ki bu aşağılık dünyadasın:
Kötülüğü baş tacı edip, iyiliği çılgınlık sayan dünyada."

(bkz: William Shakespeare)
bokunu çıkardığımız, orasını burasını deldiğimiz küre.
(bkz: geoid)
(bkz: gezegen)
başka gezegenlerde de hayat var mıdır? sorusunu sormamıza neden olan gezegen.
evel zaman içinde kalbur zaman içinde öküzün iki boynuzunun çatalında durduğuna inanılan gezegen.
ey alçak dünyanın taliplisi! o, ölüm ortağı ve kederlerin merkezidir.
"...Dünya denen, uçurumun eteğinde olmak gibiydi, son düşüşten önce bir dinlenme yeri..."

(Factotum - Charles Bukowski)
engebeli bir yalan misali...
redd in kirli suyunda parıltılar adlı albümündeki dünyaya veryansın sözleri ile ve güzel nakaratı ile beğenimizi kazanan şarkısı.

sözleri:
istemiyor artık canım
hiç üzülme umrumda değil hoşçakal
benim için artık bitti
göri dönmem umrumda değil, hoşçakal derim

hiç bu kadar acıtmadı
hiç kimse senin kadar acıtmadı hiç kimse acıtmadı canımı
önce gözümü bağladın sonra yavaşlattın sonra durdurdun

dünya yeniden dönüyor

telefonda ağlıyorsun gözyaşların umrumda değil
hoşçakal derim
yani birazcık anla derim, kül olsan da umrumda değil
hoşçakal derim

hiç bu kadar acıtmadı
hiç kimse senin kadar acıtmadı canımı
önce gözümü bağladın, sonra zamanı yavaşlattın, sonra durdurdun

dünya yeniden dönüyor

dön be dünya.. daha hızlı dön..

dünya yeniden dönüyor
"...Dünyanın talihsizliği; aklın etki alanlarını birbirinden koparan anlayışsızlık karşısında, bir birliğe varamamasından ileri gelir...."

(Doktor Faustus - Thomas Mann)
yavuz çetin-erkan oğur çalışması.yavuz çetinin* ilk albümünden bir parçadır.enstrumantal olarak hazırlanmıştır.erkan oğur perdesiz gitarıyla eşlik etmektedir yavuz çetine...
Zalimlerin mesken tuttuğu ama buna rağmen umutların çaresizce tutunmaya çalıştığı üzerinde bulunduğumuz bilinen ama asla tam olarak kavranamayan biraz renkli, biraz da soğuk olan yer..
görsel
Dünya; kalbi allahla meşgul olmaktan alıkoyarak başkasıyla meşgul etmesidir.
acı ve yuvarlak.