bugün

tekrar tekrar okunması gereken kitaplardır. her yüzyıla ait söyleyecekleri vardır. bu yüzden klasik olmuşlardır. yeni okumalara açıktırlar.
büyük bir cogunlugunda paris sokaklarından cıkamama havası vardır. ya gumus samdanlar eritilip satılır, ya da calınıp saklanır, bu curumu isleyenler kurek ile cezalandırılır, hikayelerdeki madam mosyo sayısını takip etmekten ana konuyu anlamakta zorlanma olayına hic girmiyorum zaten, yakındıgım sey, biz millet olarak 1850'lerin beyoglunu daha bilmezken paris'in her caddesini karıs karıs ogrenir olduk bu eserler sayesinde.

(bkz: goriot baba)
(bkz: sefiller)
balzac/ vadideki zambak.
voltaire/ saf oğlan.
dostoyevski/ kumarbaz.
Alırken çevirisine ve yayınına özellikle dikkat edilmesi gereken kitaplardır. zira çevirisi iyi olmayan bir yayınevinden alırsanız okuyamayıp elinizden bırakabilir, okurken kafayı yiyebilir, okuduktan sonra almanız gereken tadı alamamış olabilirsiniz. Okuduktan sonra iyi bir yayıneviyle kıyaslarsanız eksik bölümlerin olduğunu, çevirenin kitabı katlederek çevirdiğini fark edebilirsiniz. iş bankası yayınlarının hasan ali yücel klasikler dizisi veya can yayınları tercih edilebilir.
evrensel edebiyatta kabul gören edebi metinlerdir.
Lisede okumadığım için şu aralar okuyorum.
en sevdiğim örnekleri rus yazarların yazdıklarıdır.
Aşkım sen ilksin.
Emily Jane Bronte - Uğultulu Tepeler
Orjinal adıyla Wuthering Heights.

Emily Bronté'nin tek romanı.
Bugün ingiliz edebiyatının klasiklerinden sayılan roman, ilk yayımlandığında hem olumlu hem de olumsuz tepkilerle karşılaşmıştır.
Eleştirmenlerin çoğu Uğultulu Tepeler'in özgünlüğünün ve başarısının, onun Bronté kız kardeşler tarafından çıkarılmış en iyi eser yaptığını öne sürmüşlerdir.
okuyun okutturun insana çok şey katacak, düşünce ufkunu genişletecek ayrı bir tat almanızı sağlayacak kitaplardır bunlar.
dünya edebiyatının en iyi romanını seçmek çok zordur. birçok eleştirmenin ve okurun listesi farklıdır doğal olarak. ancak hemen şunu da belirteyim: en iyi romanı seçmek aslında dünyadaki tüm romanları okumadan karara bağlanabilecek bir şey değildir. O nedenle en iyi roman olabilecek romanları değerlendirelim:

don kişot : cervantes

don kişot, dünyanın en iyi ve en eski romanı olabilir. hem karakterlerinin ölümsüzlüğü, tekniğinin mükemmelliği, döneminin edebiyatını ve durumunu hicvedişi ve hem de roman türünün yolunu açması bakımından bunu fazlasıyla hak ediyor.

anna karenina : tolstoy

tolstoy'un bu romanı birçok eleştirmen ve yazara göre en iyi romandır. gerçekten de anna karenina da tekniğinin mükemmeliği ile dikkat çekiyor. roman türünün o döneme kadarki en iyi yapıtıydı teknik açıdan. iç monolog tekniği ilk kez bu romanda kullanılmıştı. anna karakteri ise madame bowary ile birlikte en iyi kadın karakter olarak bilinir.

suç ve ceza : dostoyevski

bilindiği gibi ortak kanı, bu romanın dünyadaki en güzel roman olduğudur. yazılmış en iyi psikolojik betimlemeler de bu romandadır. teknik açıdan kusurları olması, onu düşürür.

karamazof kardeşler : dostoyevski

teknik açıdan suç ve ceza'dan daha iyi olmasına rağmen, onun kadar sürükleyici değildir. bu nedenle onun gerisindedir. üstelik karakterleri de raskolnikov kadar başarılı da değildir. herkes raskolnikov'u bilir, ama ivan karamazof'u kaç kişi hatırlar?

ulysses : james joyce

don kişot'tan sonraki en devrimci yapıttır ulsses. roman türünün gidişatını değiştirmiştir. modernizmin tam anlamıyla başlatıcısı olmuştur. sayısız farklı üslüp, teknik, biçim , tür denenmiştir romanda. ama zor okunur.

yüzyıllık yalnızlık : gabriel garcia marquez

çağımızın ustası marquez'in bu romanı da don kişot ve ulysses gibi adeta manifesto niteliğindedir. yepyeni bir akımın yerleşmesine en büyük etkiyi yapmıştır. latin amerika edebiyatının dünyaca tanınmasını sağlamıştır. ayrıca yeni romancıların savının geçersiz olduğu ortaya konmuştur. yeni romancılara göre roman türünün sonu gelmişti. oysa marquez öyle bir roman yayınladı ki, dünya edebiyatı bir anda sarsıldı. büyülü gerçekçilik akımının en iyi örneğidir.

kayıp zamanın izinde : marcel proust

proust'un bu yapıtı ulysses ile mücadele edebilecek bir yapıttır. zaman kavramını altüst eden roman, sadece edebiyatı değil, diğer sanat dallarına da bu açıdan etki etmiştir.

savaş ve barış : tolstoy

tolstoy'un bu destansı romanı, roman türünün en devasa yapıtıdır. hiçbir uzun soluklu yapıt, savaş ve barış'ın bütünlüğünü ve edebiliğini aşamaz. yaklaşık 500 karakter yer alır romanda. okur bunların çoğunu az çok gözünde canlandırabilir. tekniği sağlam olay akışı kusursuzdur.

madame bovary : gustave flaubert

flaubert'in bu başyapıtı kendi dönemine kadar don kisot dışında en çok sansasyon yaratan, en çok tartışılan kitabıydı. mahkemelere dahi düşmüştü. ancak aklanan bu roman hiç kuşkusuz tüm zamanların en iyi romanlarından biri olarak karşılandı. romantizm akımını bitirdi, realizm akımını başlattı.
Eski kitaplar genellikle ağır bir dil/üslupla yazılan anlaşılması zor kitaplar olduğu için, eski kitaplar arasında nispeten okunuşu en rahat eserlerdir.