bugün

18 mayıs 2011 tarihin de beşiktaşımızın avrupa uefa ligin de final oynaması ile gerçekleşecek eylemdir. umarım irlandanın başkenti dublin de oynanacak final müsabakasın da rakibimiz liverpool olur.
bir şeyi kırk kere söylersen olurmuş derler.
100. yılda şampiyon olacağız dedik, dedik ve dedik ve olduk.
içimden bir ses bununda olacağını söylüyor.
koyu bir beşiktaşlı olarak sakin ol şampiyon demekten kendimi alamıyorum.
(bkz: andersen den masallar)

(bkz: arabayı devirten rüyalar)

bugüne kadar hiçbir avrupa başarısı olmayan üçüncü büyüğümüzün, ciddi bir rakiple karşılaşmadığı için kendini dev aynasında görmesidir. porto karşısında gördük, üçüncü büyüğümüzü. daha ciddi bir rakiple karşılaşınca ne olacağı başından belli..

iyisi mi, ne hayal kur, ne hayal kırıklığına uğra... realist ol beşiktaşlı, gülünç oluyorsun yoksa...
30 yıldır türkiye kupası alabilmeyi dahi başaramamış renklilerin göt olacağı gün olacaktır.

beşiktaşımız şampiyonlar ligin de 1986 - 1987 sezonunda çeyrek final oynamıştır. aynı zaman da 2002-03 sezonunn da lucescu önderliğin de uefa da çeyrek final oynamayı başarmıştır. ancak bu mevcut başarılar 2010-11 avrupa uefa kupasını alarak gölge de kalacaktır.

(bkz: tek büyükten sevgiler)
büyük ihtimalle göttingen'de tatil kazanan tahminciler arasında yer alacak taraftarların isteği.
iyi bir forvet transferi ve sakatlıkların düzelmesi ile çok da imkansız olmayan.
ben dediğim şartlar gerçekleştiğinde yarı finale çok şaşırmam. sonuçta kimse kadroyu küçümsemesin. kadromuz belli;

rüştü reçber
hakan arıkan
cenk gönen
ibrahim toraman
ersan adem gülüm
ibrahim üzülmez
rıdvan şimşek
matteo ferrari
erhan güven
ismail köybaşı
tomas zapotocny
tomas sivok
roberto hilbert
jose maria gutierrez hernandez
rodrigo barbosa tabata
ricardo andrade quaresma bernardo
yusuf şimşek
fabian ernst
michael fink
mehmet aurelio
necip uysal
ekrem dağ
nihat kahveci
mert nobre
deivson rogerio da silva
filip holosko
fatih tekke

kale: rüştü ve cenk'i gözü kapalı koy.
sağ bek: ekrem, rıdvan, toraman, erhan, hilbert.
sol bek: üzülmez, ismail, ekrem.
göbek: sivok, ferrari, ersan, toraman, zapo, erhan
defansif orta saha: ernst, fink, aurelio, necip, sivok, fernandez
sağ açık: hilbert, quaresma, nihat, holosko, ekrem, yusuf
sol açık: hilbert, quaresma, nihat, holosko, ekrem, ismail, yusuf
ofansif orta saha: tabata, guti, necip, nihat, fernandez
forvet: bobo, nobre, fatih, nihat, holosko, (yeni transfer)

takım eşşek yüküyle sakatlık yaşadı diye, iki kötü sonuç aldı diye küçümsemeyin bu takımı. bu takım fenerbahçe ile birlikte ligin en iyi kadrosu.

ha tabi uefa'daki takımlar da belli. biraz da farklı şeyleri konuşmak gerekiyor. ama dediğim gibi; sakatlıklar düzelsin, bir de iyi forvet transferi... yarı finale şaşırmam.
insanı gerilere götürecek olaydır.
en son siyah beyaz komedi filmini 1960larda izlemiştim...
yarılmama sebep olan cümle.

ahaha oğlum cska sofya'yı yendiniz tempra oldunuz çıktınız.
olmayacak şey değildir. rakip takım taraftarlarının da, avrupa arenasında türkiye'nin tek temsilcisi olan beşiktaş'ı desteklemesi gerekir.

ayrıca mevcut 10 puan, cska sofya'yı yenerek alınmadı.
gerçekleştiğinde bazı kesimlerin suratını da mor'a boyayacak olan durumdur. olacak, inanıyoruz.
bir galatasaraylı olarak gönülden istediğim ve boyama işlerine seve seve yardım edeceğim eylemdir. lakin gerçekçi olmak gerekirse ocak ayında takviye yapılmaması durumunda bu takım değil dublin'de final şanlıurfa'da ziraat türkiye kupası finali göremez.

not: urfa'da finali kıçımdan uydurdum.
paok a ve karpati lili gibi türkü tadında takımları karşı bi bok yapamayan lafın gelişi sözde büyük takımın ipne taraftarlarına göre hayal olan durum.

o hayal size hayal, sonuçta oynayamadığın kupada kupayı değil babayı alırsın, siz de haklısınız.
(bkz: filli boya)
bu kupada amaç final değilse zaten oynamanın bir anlamı yok.
ruhumuz siyah beyaza boyanmış biz final oynamasak dublin renkli kalsa ne olur, ama inanmaktan vazgeçersek hiç bir şey olmaz.
5 ay sonra bizzat benimde gerçekleştireceğim eylemdir.
en azından bir umut var.
gaza gelen bejekeli eylemidir.

he la he, emin olun alacaksınız uefayı. galatasaray bile 4 senenin üzerine koyarak aldı o kupayı.

siz ne diyorsunuz la?

haa kupayı kimin alacağını merak mı ediyorsunuz? ben diyeyim koçlar? porto fc.
(bkz: el sikiyle gerdeğe girmek)

5 ay sonra inşallah olabilecek eylem. hiç değilse bir umut vardır.
olmayanlar ise;
kendi imkanları olmayan, şampiyonluğu başkasına yakıştıran eziklerdir.
yavaş gel saçın başın dağılmasın

eksilemeyin hemen, ben uyarayım dedim. tamam iddalı olmak güzel birşeyde daha çok maç var ve beşiktaş'ın durumu da ortada yani. bu kaleci ve defansla uefa kupasını alırsa, en büyüğünden alırım bir beşiktaş bayrağı, bulamazsam o hengamede bayrak, alırım simsiyah bir bez, bembeyaz julyetimle* sokakların tozunu attırırım. bu da sözüm olsun ama biraz yavaş gelin, saçı başı dağıtmayın.
1- porto'ya karşı iştanbul'da aldığımız yenilgi ölçü olamaz. yediğimiz goller tamamen kişisel hatalardan. 4 ataktan 3'ünü gole çevirdiler.

2- porto uefa'nın favorisidir. kendi liginde de önüne geleni ezip-geçen bu takım cl'deki en az 20 takımdan daha üst düzey.
http://www.mackolik.com/N...nal/Default.aspx?sId=5482

3- porto ile aynı grupta mücadele etmiş olmamız kendi eksik ve hatalarımızı görmemiz açısından iyi oldu. deplasmandaki maçı da kazamamıza direkler engel olmuştu, hemen kendimizi olduğundan güçsüz görmeyelim.

4- nerdeyse net bir 11'imiz yok. sakatlıklar çok baş ağrıtacak. en azından defans göbeği sivok-ersan olmalı.

5- sağbeke rıdvan abone olmalı. hilbert, erhan ve ekrem gibi pas veremeyen, orta yapamayan adamlarla olmaz.

6- holosko ve tabata'nın oynadığı maçlar ziyanlık resmen.

görüldüğü üzre; defans göbeği, sağbek ve forvette düzenleme yapmak şart...

finale çıkarız-çıkamayız zaman gösterir ama final hedeflenmiyorsa hiçbir takımımız al'ne katılmasın zaten.
yakışır beşiktaşıma.
siyah beyaz yakışır dublin'e.
dublinle kalmayacak hemen akabin de tüm türkiye yi siyah beyaz ve kırmızı beyaz al bayrağa a boyayacağız.

(bkz: 18 mayıs 2011)