kimse pkk ile kardeş değildir bu ülkede. varsa bizle kardeş olmak isteyen önce o dağdaki köpekleri savunmaktan vazgeçecek daha sonra gelip savunduğu zamanların cezasını çekecek ve ülkesinde paşa paşa yaşayacaktır.

ha yok bazı delikanlılar gelip burda size silah mı doğrultulmasını istiyorsunuz, yok illa savaşalım mı istiyorsunuz diye tehdit savururlarsa da onlara verilecek cevap bellidir.

bu ülkenin ekmeğini yiyip, bu ülkeye ihanet edenler gün geldiğinde o ekmeği yedikleri yerden kurşunu da yiyeceklerdir.

bu yüzden aklınızı başınıza alın hangi milletin insanlarını tehdit ettiğinizi bir daha düşünün. biz hala o kurtuluş savaşını 7 düvele karşı kazanmış olan milletiz ve sizin gibi yarım milletlerin tehditlerine veya en ufak saldırılarına gerektiği gibi tepki vermesini biliriz.
zaten yapılması gerekeni yapan bir Türk evladı .
sivas emniyet müdürüdür.
edit: yazılanlar bir yorum olur,ozaman anlarım eksi diye oylanır.ama bu entryde ne bi yorum var ne başka bişey nasıl eksi diye oynayan zihniyetler var anlamıyorum, sırf gıcıklık olsun diye adam toptan başlığın altındaki entrylere basmış belli...elini vicdanına koy be!
bush geldiğinde elini sıkmak için sıraya girmesi muhtemel, tokalaşmayarak ülke kurtardığını zanneden ve kendisinden daha zavallı müridler oluşturmuş emniyet müdürü.

devletin müdürü, devletin yasalarıyla seçilmiş milletvekilinin elini sıkmamış. bravo, bitti şimdi kürt sorunu. barzani'ye de el uzatıp, o uzattığı anda "yazıhane arkada" deyip elimizi çekersek, bush'la da parmaklarımızın arasına iğne koyup tokalaşırsak başka hiçbir sorunumuz kalmaz.
şimdi durduk yere manisa davası'nı hatırladım. liseli gençleri gözaltına alıp, uzun bir işkence seansından geçirmişti de bazı polisler, onlar utanmamış, avukatlar ve aileler utanmıştı, mahkemede gözlerine bakamamıştı polisin. eylem yapan emekçiye, zamları protesto eden anamıza babamıza, işçiye, öğrenciye, cumartesi annelerine kinle, hırsla saldırmaları hatırladım, hani sonra okumuştuk gazetelerden: polislerin bir kısmı "polisliğin çok stresli bir görev olduğunu ve eylemlerde stres attıklarını" söylüyordu. sonra mesela ankara'da yeşil otobüslerin polislerden de ücret alma kararı almaları sonrası, otobüslerin her 500 metrede bir durdurulup ceza yediğini ve zorla, tekrardan polislerden ücret almama durumuna geçtiklerini hatırladım. sonra ülkemiz polisinin neredeyse dünya işkence raporlarında zirveyi zorladığını hatırladım. sonra ankara emniyetinde, emniyet bahçesinde, haberlere de çıkmıştı hani, 6 polisin "grup seks" olayını hatırladım. geçen yılın 1 Mayıs'ında lokanta da yemek yiyen vatandaşa durduk yere atılan tokadı hatırladım. bunun gibi daha bir sürü şey... bir ansiklopedi olur bu olaylar serisi.

şimdi düşünüyorum, acaba çıksam amirim emniyet müdürümün karşısına, bana elini uzatsa ve ben de bunları bir bir saysam, üstüne üstlük "12 Eylül döneminde bir sürü tanıdığıma işkence ettiniz. bir sürü kadın tecavüze uğradığını söyledi. insanlar sizin işkencelerinize dayanamayıp damlardan atladı." desem ve amirim emniyet müdürümün elini sıkmasam, reddetsem o eli, acaba amirim emniyet müdürüm kadar cesur sayılır mıyım? benim de hayranlarım olur mu?

amirim emniyet müdürüm kameralara baka baka şovunu yaptı, film gibiydi. robert de niro, al pacino hal etmişti sanki. müthiş replikler. ışık ve kostüm seçimi çok iyi. fakat senaryo kötü. çünkü herkesler bal gibi biliyor ki bu memleketin en kolay işi bir dtp'li milletvekiline "geçirmektir". yine herkesler bal gibi biliyor ki dtp'li milletvekiline "geçirmek" hayran kitlesi oluşturur, ün ve şöhret yapar, resmiyette olmasada fiilen terfi yaptırır, ödül getirir. "türkiye seninle gurur duyuyor" sloganları kulakları sağır edecek şekilde tekrarlanır. e o zaman amirim emniyet müdürünün başımıza kahraman diye kakalanmasının nedeni nedir? iş o ki sen nato istanbul'a geldiğinde, nato'yu protesto edenlere hunharca saldırmak yerine dön yaklaş bush'un yanına bir iki kelam et, hepimiz sana kahraman diyelim. Çık 12 Eylül yönetimine "ben işkenceci olamam" de, ben de kahraman diyeyim. Değil mi? Yanılıyor muyum amirim emniyet müdürüm?
(bkz: turkluk kurtluk ve milliyetcilik)
eleri öpülesi ve saygıdeğer emniyet müdürüdür.
"Yer mi anadolu çocuğu" sözünü bir kez daha gözler önüne sermiş emniyet müdürü. Neymiş efendim? Barış eliymiş, dostluk eliymiş... "Kahrolsun pkk" demeyen insan, değil türk halkını (türk, kürt, laz, çerkez..) temsil edecek vekil, bu ülkenin vatandaşı bile olamaz.
yaptığı davranışla pek çok şeyi değiştirmiştir. selamı, tokayı birinden esirgedi; dünya birdenbire değişiverdi.
dtp'li vekilimsilerin görevden alınması için talepte bulunduğu emniyet müdürüdür.

(bkz: ne o zoruna mı gitti)

edit: bazı arkadaşlarına da zoruna gitmiş. hepinize benden soda.
emniyet müdürü olarak değil vatansever bir türk olarak gerekeni yapan cesur insandır. embesil olanlar onun gibiler değil, abd nin gazına gelip yıllarca aynı coğrafyada yaşadığı, kurtuluş savaşında omuz omuza savaştığı insanlara ihanet eden öcalan,barzani gibi soysuzlardır. ispanyaya ingiltereye bakın adamlar terör için en katı tedbirleri alıyorlar, bizde ise pkk yı terör örgütü kabul etmeyen bir parti meclise giriyor.hadi girdin meclise, memlekette demokrasi var ,mecliste bölücülük, hainlik yapacağına sorunların çözümüne ortak ol. yüce türk halkı salak değildir, demokrasi postuna bürünmüş, takım elbiseli döpiyesli makyajlı teröristleri tükürüğünde boğacak kudrete sahiptir, zira türk halkının sabrı denenmemelidir.yaşar paşanın da dediği gibi teröristleri dağda değil şehirde aramak lazım.

edit:ne olur eksilerinizden mahrum bırakmayın.
"milletvekili olarak değil vatandaş olarak bu ülkeyi sömürdüm."
"emniyet müdürü olarak değil vatandaş olarak işkenceyi seviyorum."
"milletvekili olarak değil vatandaş olarak şeriat istiyorum."

yukarıdaki cümleler gibi, bulunduğu konumun bir cümleyle, birkaç saniyede gömlek misali çıkarılabilecek bir konum olduğunu düşünen emniyet müdürü.

iyi yapmıştır kötü yapmıştır bilemeyeceğim, o kendisini ilgilendirecek şey, kimse pay biçmesin kendine ya da ideolojisine. lakin bir emniyet müdürü vatandaş kimliğiyle akp'li milletvekilinin elini sıkmasa acaba ne olurdu? yarın bir gün ben yolda ülkücanlardan biriyle karşılaşsam, o da bana elini falan uzatsa, ben ona desem ki "arkadaş sen 80'de abd'nin maşası olmadın mı, sen bu ülkeyi türk-kürt diye ayırmadın mı, diğerleri kadar sen de suçlusun bu işte" desem misal, vatansever bir türk olarak benim de hakkım mıdır onu reddetmek?

bush'un da elini sıkmasın delikanlı biri de çıkıp mümkünse. hadi elini sıkmayı geçtim, ayağına gitmesin biri bari. ha ama o terörist değil tabii pardon yanlış bir örnekleme oldu. koskoca abd başkanı yahu!
elinden öpülesi bir insandır.
bir sürü gerizekalıyı birbirine düşüren anlamsız bir hareket. sanki birileri sürekli böyle hareketler yapınca hayat bambaşka bir yere gidiyor?

ne süper hümanist aşırı sevgi dolu bir kelebegim ne de gerizekalı hıyarın tekiyim. ama yani anlayamıyorum adamın yaptığı hareket yanlış. niye biliyor musunuz?

çünkü sizin gibi gerizekalılar anlamsız yere birbirine giriyor. anlamsız yere birbirine girmek gerginliğe yol açıyor. sonra gündem degişiyor felan.

ayrıca be adam sen de madem sıkmayacaksın adamın elini madem bu kadar hasassaın git taksimin ortasında kamp kur de ki "şudur budur" ya da inandığın şeyler için elinden geleni yap.

bu hareketler ne ama?

oeh.
izlerken "helalll beee" nidalarıyla beni koparan insandır. dtp milletvekilinin 'bu yaptığınız terbiyesizliktir' sözüne karşılık 'bakın cumhuriyet savcılığı orada, benim hakkımda şikayetiniz varsa oraya gidebilirsiniz' demiştir. bu sözlerden sonra helal be dememek ayıp olurdu zaten.
yeni ulusal kahramanımızmış.

(bkz: captain america)
düşündüklerini uygulayabilen insan.
elini sıkmak yerine asit dökülecek olan pisliğe ;
"bi siktir git ellerindeki kanı yıka" demeye getiren davranışı ile gönül adamı olmuş emniyet müdürü.
kendisiyle ilgili bilgiye sahip olmadan gereksiz yere yorum yapılmaması gereken insan.

yaptığı hareketi ben de çok beğendim. Hayır faşist değilim. Yapılanın faşizmle alakası yok. Madem demokrasiye inanıyoruz. insanların istediklerinin elini sıkmama özgürlüğü olduğuna da inanmalıyız.

crash isimli güzel filmi seyrettiyseniz, kişiyi putlaştırmadan evvel bir kez daha düşünmeniz için ipuçlarına sahipsiniz. Yaptığı hareketi beğenmek el öpmeyi gerektirmez. Belki de bu mükemmel addedilen insan çocuklarını dövüyor, rüşvet alıyor. Bilinebiliyor mu?

Asıl söyleyeceğim şey;
herkesin eli de öpülmez.
Anne, baba, öğretmen, eş, çocuk gibi kişilerin eli öpülür. Evet küçüklerin de eli öpülür. Mühim olan elinin öpülmesini haketmesidir. Sırf büyük diye kimsenin elini öpmeyin. sadece Size emeği olanların elini öpün ki, öptüğünüz ele değer vermiş olun.
Yazılmıştır muhtemelen ama ben yine de yazayım. eli öpülesi kişidir. Helal olsundur.
ki$ilikli insan.
yasama ve yürütmenin başındakilerin dtp'ye takındığı soğuk tavırdan güç alarak tepkisini belli eden örnek insan.
eli öpülesi,omuzlara alınası yüce insan.okullarda ders olarak gösterilmelidir.helal olsun be..
o zaman bir diğer emniyet müdürü de (laikçilerden olanı) akp linin eline sıkmasın ''şeriatçı'' diye. başka bir emniyet müdürü de chp' linin elini sıkmasın ''beyaz türk, elitist- etatist'' diye, bir diğeri de mhplinin elini sıkmasın ''faşist, hedeist hödöist'' diye.. sıkılacak el kalmasın böylece ortada. kimse kimsenin elini sıkmamış olur, salgın hastalıkların önüne geçebiliriz bu sayede. nasıl iyi düşünmüş müyüm?
vatanın gerçekten emniyette olduğunu hissetmemi sağlayan emniyet müdürü. ellini öpeceğim ender insanlardan.

(bkz: bu taraftar seninle gurur duyuyor)