doğu ekspresinde kompartıman süsleyen insanlar

instagram fotosu için hazırlık yapıyorlardır.

sanki bir miktar mallık göstergesi..

diy mi ama?

süsleme yapmak o mekanın benimsendiği anlamına gelir. ne güzel.

(bkz: boş işler)

Milletin iş için zorunlu olarak bile gitmek istemeyeceği yerlere böyle 4 nala gitmek de ilginç bir mantık.

Bir insanla ilişkiyi kesmek için gayet yeterli bir sebep. Bu de gittiğiniz yer de adam gibi bi yer olsa keşke. Ulan kars lan kars. Allahın unuttuğu topraklara niye gider ki bir insan

Süsleyip puslesinler bırakın yahu ne güzel işte kaz satışları patlamış millet para kazanmaya başlamış. Güzel şeyler bunlar.

Pembe çoraplı fotoğraflarını bekliyoruz. Artık gündemim sensin. Git ve yap şu işi. Hoşgelişler ola falan demelerini bekliyorsan yanılıyorsun. Adamlar soğukta dışarı çıkmıyor.

Evet, torunlarıma Kars'a kadar sırf kompartıman süsleyip ve bunu da instagramda layk kasmak için yaptığımı anlatmak için sabırsızlanıyorum.

Bu nedir arkadaş. Hogwarts'a tren bileti bulmak bile daha kolay. Noluyo yani, amaç ne?
Starbucksta soğuk kahveyle akşama kadar oturmayı yeğlerim. Yersiz özentiliklere lüzum yok.

Edit: Sivas'a Yozgat'a dedelerinin köyüne gitmekten aciz tipler, sırf özentilik uğruna amaçsızca ta kars'a gidiyor. Bu Neyin kafası çözemiyorum ki.

iyi yapan insanlardır. ama zevkli bir şekilde süslüyorlarsa tabii. valla benim öyle bi imkanım yoktu. ben de defalarca gittim geldim bu ekspresle bir tane fotoğrafım bile yok amk. :(
ulan hıyar, anı olarak kalsın diye insan bir fotoğraf çekinmez mi? ne bileyim işte. akıllı telefonum yoktu o zaman. bir de çalışmaktan götümüzden ter akıyordu, kim fotoğraf çekecek oğlum? * * * *

edit: kosmos da gayet iyi bir filmdi bu arada.

Annesi, "oğlum o çorap üç haftadır o sandalyede duruyor, çürütecek artık." demesine rağmen o çorabı almayan ama elin trenini süsleyen insanlardır.

Yıl 2010 altın portakal film festivalinde kosmos diye bir film yarışıyor ve kars'taki heykele "ucube" denmii, yıkım kararı alınmış ortalık yıkılıyor. Öyle bir zamanlar işte.

Kalktık nick ile kosmosu izlemeye gittik. Filmin konusu ne deseniz karga gibi gaklayan bir deliden başka bir şey anlamadın derim. Her neyse konuyu ben anlamasam da görüntülere hasta oldum. Nick ile birbirimizi dürtüyoruz sürekli ayy ne güzel aa bak burası daha da güzel diye fısıldaşarak. Bir eczanenin camında eczanenin ismi ve telefonu göründü. Eve dönünce araştırdık eczane kars'ta çıktı ki zaten filmin sonunda sanırım kars valiliğine filan teşekkür etmişlerdi. işte o gün bizde bir kars aşkı başladı. Gider, ucubeyi de görürüz ne de güzel olurdu filan diyoruz ama zaman bilmemne konuşulmuyor.
Bir ocak ayı akşamı nick eve elinde doğu expresi biletiyle geldi. Benim o güne kadarki tek tren yolculuğum fuara gitmek için karşıyaka basmane seferlerinden başkası değildi. içimde eyvah dedim ne bok yiicem. Ama bir yandan da deli gibi heyecanlandım ağzım kulaklarımda. Tek düşüncem çişimi en fazla kaç saat tutabilirim , zira ben dışarıda altıma eder yine de tuvalete girmem.
13 şubat günü kalktık antalya'dan ankara'ya gittik. Bir gece ankara'da kaldık ve 14 şubat 2011 günü trene yerleştik. O zamnlar sadece facebook var belki Twitter da var ama bizim işimiz yok ikisiyle de. Ayrıca o zamanlar böyle yediğini içtiğini gezdiğini gördüğünü göstermek de henüz ayıp sayılıyır. Instagramın ne -ı- sı ne -i-si var. Dolayısıyla böyle saçma sapan akımlar da, doğu expresinde 6 ay öncesinden bile yer bulamama gibi saçmalıklar da yok.
Trene bindik, odamıza yerleştik. Karlı bir yolculuğa başladık toplamda 32 saat süren. Dünyanın en huzurlu, en güzel, en yaşanası yolculuğuydu.
Korkularım koskocamn bir hiçmiş bunu anladım. 32 saatte 2 kitap bitirip hol bol karlı manzaralar izledim
Gelmiş gelecek en güzel yolculuktu benim için.
Ne oda süsledik, ne masa kurduk....
Şimdi bunca smzün üstüne diyeceğim şudur ki o arkadaşlara;
Mal mısınız amk. Bir şeyi de trend olmadan keyif için yapın.
Edit;
ucube denen heykel hiç de öyle ermenistan sınırında filan değil, şehrin göbeğindeydi

Kars çok güzel bir şehir. Umarım bu doğu expresi bokuna şehrin anasını ağlatmazlar

Huzurlarınızda nick'e bana böyle bir tecrübeyi yaşattığı için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
En güzel sevgililer günü hediyesiydi.

Yüzde doksanı kompartımanın fotoğraflarda güzel çıkmasının hazzını yaşamak içindir.

iyi güzel şeyler,karışmayalım tabii.. bırakın mutlu oldukları şeyi yapsınlar.. istedikleri gibi süslesinler... fakat özentilikten başka bir şey değil. akım neyse onu yapıyor millet.

üç günlük dünyada kimseye zarar vermedikleri sürece ne yaptıklarının ne önemi var.
he ben yapar mıyım hayır ama herkesin bir popisi var demi.

özentidendir herşey ve kesinlikle ezik insanlardır. etraflarından instagramda layk beğeniye muhtaç bunlarla mutlu olan rahatsızlardır.

edit: bir adet ezik gelmiş tüh sana.

Koduğumun özentileri bir de mum falan yakmışlar kendilerini bırak başkalarının canıyla oynadıklarının da farkında değiller.

Canını yerim onların onlar ne güzel insanlar.

Devletin malına zarar vermişler, herifler ayakkabı kutusuyla para çaldı helal ettiniz amına kodumun andavallarına bak vatansever olmuşlar şimdi.

bana göre hayatta mutlu olmak için yapılan güzel bir eylemdir. ben zevk almam ama birileri kendşlerini mutlu hisediyor. hiçte garip gelmedi açıkcası.

not: başlığı açan kişi bir fotoğrafa yorum olarak ''altı üstü 10 liralık led kablo işte, neyin peşindesin ki?'' demiş.

yazık, mutluluğun maddi değerlerle orantılı olduğunu düşünüyor demek. bir insan çamurdan evde de saadet içinde yaşam sürebilir.. git köylere bak, holding sahibi insanlarm ı yoksa sefalet içinde yaşayan insanlar mı daha mutlu. bazı insanların, başkalarını hiçte alakadar etmeyen konulara burunlarını sokmaları nasıl bir ruh halidir algılayamıyorum.

milletin hayatı başkalarına gösteriş yapmakla, hava atmakla geçiyor.

edit. oğlum biz 30 yıllık demiryolcuyuz her çeşidine bindik trenin eksilesen nolur? sizin gibi popi olduğu için sevenlerden değil.

Lan ben odama fotoğraf, resim asmıyorum. Ne boş beleş, ne gereksiz işler bunlar yaaaaaaaaa!

(bkz: aylak bakkal taşak tartar)

olum çok sert eleştirmişler lan.

vallaha bak. neymiş insanlar bindikleri trende kompartıman süslemiş fotoğraf çekip sosyal medya hesaplarında paylaşmışlar falan. bu davranışlarından ötürü de kezban olarak nitelendirilmişler.

görünümü adam ruhu kezban biri tarafından. ya birader, şimdi sen yazıhaneni nasıl kafana göre süslemişsin. beğendiğin fotoğrafları, armaları, türk büyüklerinin portrelerini asmışsın, bayraklarla donatmışsın.

bu insanlarda öyle işte. anın tadını çıkarmak, yaşamak zihinlerinin derinliklerinde yer alacak güzel anılar bırakmak için bu tür bir atraksiyonda bulunmuşlar.

şimdi yaptıkları kezbanlık ise, bence alakası yok senin yaptığında kezbanlık o zaman. sen de o insanlar gibi kafana göre süslemişsin bir yerleri işte. yetmemiş sosyal medya hesaplarında gururla paylaşmışsın.

ee şimdi senin bakış açınla baktığımız zaman olaya sende kezban olmuyor musun o zaman? de hele? evet.
görsel

devlet malına zarar vermiyorlarsa bize ne insanlarıdır.

ammmaaa korkarım şekili esasın önüne geçiyor. korkarım asıl zararı kendilerine veriyorlar. nasıl mı?

bu adamlar gerçekten bunu yapıp yaşıyorlarsa sorun yok. ama olay instagram manyaklığından, snep aptallığından ibaretse mesele büyük.

allah aşkına bu plastik neslin kaçı anı yaşıyor? onların derdi anı yaşamak değil ki anı göstermek, anı tüketmek. şov babako şov. bakın ben şunu yapıyorum kafası.

ama dediğim gibi zararları kendilerine. taa ki bahsettiğim tipteki aptallar çocuklarımıza öğretmen, bize hakim, ötekine polis olana kadar. o zamana kadar zararları kendilerine.

bu eylemi gerceklestirmek iyi geliyorsa kisiye birakin yapsin. insanlari yargilamak yerine daha Yapici eylemler gerceklestirebilirsiniz.

keyfi bir yaklaşımdır.

Her boku eleştirme timi yine toplanmış.

Siz binseniz dakkada 100 tane hikaye atarsiniz 50 selfie çekilme denemesi yaparsiniz bırakın binmisler tadını çıkarsinlar size giren çıkan ne.