bugün

Söz ağızdan çıkmadan önce sahibini , ağızdan çıktıktan sonra başkasını yaralar... insan bazen hayatın getirdiği veya bizden götürdüğü bazı şeylere isyan ederek zihnini kontrol edemeyebilir. Bu gibi durumlarda sakinliğimizi korumaktan uzaklaşırız. Fakat insan çevresinde sevilen ve güvenilen biri ise bu durumlarda ağızdan çıkan bazı sözler affedilir. Doğruluğu şiar edinmemiş bir insanın affedilme dereceside azdır. Söylenen o sözler karşı tarafı yürekten yaralar. Bu o kişinin yaşam biçimidir. Eğer sağlam bir karaktere sahip ise insan, bu sözler hiç söylenmemiş gibi kabul edilir.
Dost musun? Öyleyse canın canımdır. Aynan olmalıyım.Yüzüne söyleyebilmeliyim her şeyi. Hem sakınmadan, mertçe. Hani bilirsin, esirgemem lâfımı. Ne şekil gelirse, öylece. Hazırım tüm içtenliğimle konuşmaya, ama, seni de dupduru isterim karsımda.
Dostsan;
Gözlerimin içine baka baka yaka silk benden! Arkamdan şikayetlenme! Yiğit ol! Gerekirse yiğitçe azarla, çekinme! Lâf değil, icraat beklerim senden! Öyle bak ki, hislerini görebileyim.
Öyle hisset ki, güvenle bakabileyim. Sevmem, ölenin ardından ağıt yakmayı!
Dil dönerken söylenmeli her şey. Kulak duyarken anlatılmalı. Göz bakarken bakmalıyım sana. Can sağ iken sarılmalı, keşkelere meydan vermemeli, hayatım pişmanlıklarla yoğrulmamalı.
Hayır!
Dirime selâm vermeyen, ölüme de fazla yaklaşmasın! Dostsan, ölmemi bekleme! Haklıysam, yaşarken savun beni! Yasarken yanımda ol! inanmışsan bana, kimse çevirmesin seni yolundan! Ve inanmamışsan, sakın rol yapma! Her söylediğimi onaylaman şart değil. Her yaptığımı beğenmen de gerekmez. Dostsan, rahatça eleştir, fikrini rahatça söyle, sıkılma!
Yadırgayabilirsin beni. Ve ben de seni tuhaf bulursam şaşırma. Kandırmanı asla kabul edemem! Her dediğini, her yaptığını hoş görürüm, ama, beni bana sormadan yargılama!
Her yediğimiz aynı olmaz belki, her dakikamız birlikte geçmez. Her güldüğünde gülmeyi garanti edemesem de, ağladığında seninle birlikte oturup ağlarım. Belki her cağırdığında gelemem fakat, derdine ortak ararsan, koşarım. Ben de herkes gibi insanım elbet, ne göklere çıkar beni, ne de yerin dibine sok! Senin işin bu değil! Benim zaten bir yerim var herkes gibi yer ile gök arasında
Dostsan;
Küçümsemeden, küfretmeden, sevgiyle, saygıyla ve huzurla gel sokağıma. Dinlenmek istediğinde, hiç düşünme, sana özel bir limanım, ama… Yorulduğum zamanlarda, dilediğimce sığınabilmeliyim koylarına. Seni bir çocuk kadar saf sevebilirim. Ve bir deli kadar art niyetsiz. Uğruna seve seve hesabı şaşırırım. Görmezden gelebilirim yanlışlarını. Başkaları enayilik sayabilir, başkaları akılsızlığıma yorabilir. Bunları dert bile etmem, ama, sen aslında aptal olmadığımı her an, tekrar tekrar hatırla! Ve sakın beni aptal yerine koymaya kalkışma! Seviyorsan, cimrilik etme, söyle! Muhabbeti varken, yokmuş gibi yapanla, hiç sevmediği halde, yılışıp durana sinir olurum! Neyse o olmalı insan. Kendisi olmaktan korkmamalı!
Kendisi olmaktan kaçmamalı! Bil ki, sensin diye seni bırakmam, ama, ben olduğum için bırakırsan beni, yas da tutmam arkandan!
Bedel mi?
Ödemeyeceksen çıkma yola. içten pazarlık edersen, ancak kendine edersin. Kendince küser barışır, kendi kendini yersin! Dostsan, mevsimince yağ. Kışsan kar ol, güzsen yağmur. Soğuğuna, sıcağına, esip savurmana itiraz etmem. Senden, ille de bahar olmanı beklemem, ama, dayanmalısın en şiddetli fırtınalarıma. Belki de çok geldi bunca talep.Bana karşı hiçbir mecburiyetin yok, korkma. Sana fazla geldiğim ilk anda, arkana hiç bakmadan, dönüp gidebilirsin. Geçip gidebilirsin, borçluluk hissetmeden. Mutlaka bir açıklama da beklemem senden, ama, gitmeye davranırsam bir gün, sen de karşımda set olma!
Dost musun?
Öyleyse, canın canımdır. Yoluna baş koymaya hazırım ya,
Başını da yollarımda isterim, unutma!
internette bir arkadaşımın gönderdiği, "altına imzamı atarım" dediğim bir şiir.

Dost musun?

Öyleyse canın canımdır...

Aynan olmalıyım...

Yüzüne söyleyebilmeliyim her seyi...

Hem sakınmadan, mertçe...

Hani bilirsin, esirgemem lâfımı,

Ne şekil gelirse, öylece...

Hazırım tüm içtenliğimle konuşmaya amaaa

Seni de dupduru isterim karşımda...



Dostsan,

Gözlerimin içine baka baka yaka silk benden!

Arkamdan şikayetlenme!

Yiğit ol! Gerekirse yiğitçe azarla, çekinme!

Lâf degil, icraat beklerim senden!

Öyle bak ki, hislerini görebileyim...

Öyle hisset ki, güvenle bakabileyim...

Sevmem, ölenin ardından ağıt yakmayı!

Dil dönerken söylenmeli her sey...

Kulak duyarken anlatılmalı...

Göz bakarken bakmalıyım sana...

Can sağ iken sarılmalı...

Keşkelere meydan vermemeli hayatım,

Pişmanlıklarla yoğrulmamalı....

Hayır!

Dirime selâm vermeyen,

Ölüme de fazla yaklaşmasın!



Dostsan, ölmemi bekleme!

Haklıysam, yaşarken savun beni!

Yaşarken yanımda ol!

inanmışsan bana, kimse çevirmesin seni yolundan!

Ve inanmamışsan, sakın rol yapma!

Her söylediğimi onaylaman şart degil...

Her yaptığımı beğenmen de gerekmez...



Dostsan, rahatça eleştir, fikrini rahatça söyle, sıkılma!

Yadırgayabilirsin beni,

Ve ben de seni tuhaf bulursam şaşırma...

Kandırmanı asla kabul edemem!

Her dediğini, her yaptığını hoş görürüm ama

Beni, bana sormadan yargılama!

Her yediğimiz aynı olmaz belki,

Her dakikamiz birlikte geçmez...

Her güldüğünde gülmeyi garanti edemesem de,

Ağladığında seninle birlikte oturup ağlarım...

Belki her çağırdığında gelemem fakat

Derdine ortak ararsan, koşarım...

Ben de herkes gibi insanım elbet,

Ne göklere çıkar beni ne de yerin dibine sok!

Senin işin bu degil!

Benim zaten bir yerim var herkes gibi yer ile gök arasında...



Dostsan,

Küçümsemeden, küfretmeden,

Sevgiyle, saygıyla ve huzurla gel sokağıma...

Dinlenmek istediginde, hiç düşünme, sana özel bir limanım ama...

Yorulduğum zamanlarda,

Dilediğimce sığınabilmeliyim koylarına...



Seni bir çocuk kadar saf sevebilirim

Ve bir deli kadar art niyetsiz...

Uğruna seve seve hesabı şaşırırım...

Görmezden gelebilirim yanlışlarını...

Başkaları enayilik sayabilir,

Başkaları akılsızlığıma yorabilir,

Bunları dert bile etmem ama

Sen, aslında aptal olmadığımı,

Her an, tekrar tekrar hatırla!

Ve sakın beni aptal yerine koymaya kalkışma!

Seviyorsan, cimrilik etme, söyle!



Muhabbeti varken, yokmus gibi yapanla,

Hiç sevmediği halde, yılışıp durana sinir olurum!

Neyse, o olmalı insan...

Kendisi olmaktan korkmamalı!

Kendisi olmaktan kaçmamalı!

Bil ki, sensin diye seni bırakmam ama

Ben olduğum için bırakırsan beni,

Yas da tutmam arkandan!

Bedel mi?

Ödemeyeceksen çıkma yola!

içten pazarlık edersen ancak kendine edersin...

Kendince küser barışır, kendi kendini yersin!



Dostsan, mevsimince yağ...

Kışsan kar ol, güzsen yağmur...

Soğuğuna, sıcağına, esip savurmana itiraz etmem,

Senden, ille de bahar olmanı beklemem ama

Dayanmalısın en şiddetli firtınalarıma...

Belki de çok geldi bunca talep...

Bana karşı hiçbir mecburiyetin yok, korkma...

Sana fazla geldiğim ilk anda,

Arkana hiç bakmadan, dönüp gidebilirsin...

Geçip gidebilirsin, borçluluk hissetmeden...

Mutlaka bir açiklama da beklemem senden.



Dost musun?

Öyleyse, canın canımdır,

Yoluna baş koymaya hazırım ya,

Başını da yollarımda isterim, unutma!
Bu kim amk.
insanın en iyi dostu kendisidir. Okkey