bugün

yıllardır gitmediğim bir kişi ama pazartesi günü randevu alacakmışız galiba.
çocukluk travmam olan sağlık çalışanı.

yıl 2007 falan mıydı neydi tam hatırlamıyorum, o zamanlar tabi süt dişlerim falan vardı daha. bir sorun oluşmuştu, ama tam olarak ney hatırlayamadım. dişçiye gitmiştik, erkekti. adamın suratında duygu belirtisi yok. sakallı böyle garip bir şeydi. oturttu beni koltuğa, öndeki süt dişlerimi bir çırpıda tek tek sökmeye başladı. ama böyle nasıl, ben onun için stres giderici bir şeymişim gibi, o da benim üzerimden stres atıyormuş gibi. ne bakar, ne eder tak tak tak tak saniyeler içinde hepsini almıştı.

acı hissettim mi hatırlamıyorum da, öyle bir kanamıştı ki... ağlıyorum falan annemle babam da yanımda bana peçete vermeye çalışıyorlar falan o kanamalar uzun süre durmamıştı. sonra kanaması durduydu herhalde hayal mayal hatırlıyorum, ama benim için travma sayılacak bir şeydi. uyuşturma falan da yok hani en azından fıs fıs sıkaydın anladık süt dişi de yani, biz de 7 yaşlarında falanız.

ondan beridir gerçekten dişçi fobisi oluştu bende, ve halâ devam etmekte. dişlerime bu zamana kadar iyi baktım ama her ne kadar iyi baksanız da bu aptal azı dişlerinden biri sorun çıkartıyor. onlar sorun çıkartmazsa yirmilin diş çıkartıyor zaten. yani öyle ya da böyle kendimi s*ke s*ke teslim etmek durumunda kalabilirim. çünkü o ağrıya dayanabilen tek bir kazanova dahi yok yeryüzünde, ki ben de bir kazanovayım.
insanın gerçekten ağzına giren tek insanlar.
sikseler de sikmeseler de yaş ilerleyince sike sike kendini teslim edeceğin eleman.
ben kendimi komple teslim ettim, verdim... rahatladım kurtuldum.
sikseler, evet evet sikseler, zincirlere vursalar, zamanı durdursalar, dübürden de vursular kendimi teslim etmeyeceğim elemanlar.
diş hastalıkları ile ilgilenen, diş doktoru.
görsel

Swh ..
küçükken gitmekten korktuğum yer.
Her insanının inkar etse dahil korktuğu meslek grubu.
Dişçisin sen dişçi kal.
insanın eşini, kariyerini, karakterini hatta gözünü, böbreğini değiştirmesi mantıklı geliyor dişçisini değiştirmesi asla.

inşallah ben ölmeden ölmez, uzaklara gitmez.
sensiz yaşayamam.
Diş hekimi'nin toplum içinde sıklıkla kullanılan ismi.

Kadıköy bahariye caddesi'ndeki istasyonun az ilerisinde bulunan diş hekimi baya övülmektedir.
Dış hekimi denmesini tercih eden meslek erbabı.
Hoşlanmıyorlar Efenim, dişçi deyip durmayın!
Para kazanmak uğruna boş bir meslekle uğraşan kişi. Yani bir insan dişçi olmayı niye ister ki. Para kazanmak için milletin ağız kokusunu çekeceğime ölürüm daha iyi.
Her türlü pasta cila boya kaporta düzeltme iç dış temizlik yapan sanayici gibi çalışan sağlık çalışanı.
korku yerine bıkkınlık yaratan mekanlara başta örnek verebilirim.
d'işçi.

Bizi sadece bizler anlar.
Dişçi değil, diş hekimi diyeceksiniz olum!
Kızıyollaaaa!
Diş ve diş eti hastalıklarıyla ilgilenir.
Öd patlasa da, kuzu kuzu gidilip medet umulan kişidir.
Artık nöbetçisi çıkması gereken meslek grubu. O ağrıyla gece gittiğimde çeneni sökecem lan dese kurbanlık gibi yatarım önüne. Meret gündüz ağrımıyor ki.
son zamanlarda birlikte bolca acılı zamanlar geçirdiğim mesleğin erbabları.

bir vesile ile yolum düştü dişçi koltuğuna ( bir vesile derken fırçalamıyorum genel olarak) çene tomografisi mi topgrafisi mi öyle bir şey çektiler önce, sonra oturttular beni koltuğa. 40-45 yaşlarında bir dayı "aç ağzını" dedi, açtım. " biraz daha aç" dedi, biraz daha açtım. Başka bir yerde olsa kafa atacağım muhabbet nedense o koltukta çok normalmiş gibi oldu.

neyse dayı başladı dişlere bakmaya, bilgisayarın başında da asistanı var. dayı söylüyor, asistan yazıyor dayı söylüyor asistan yazıyor. ulan totalde 32 diş var adam rahat 40-50 işlem saydı orda. " dişlerini hiç fırçalamıyosun sanırım genç adam" dedi. ulan amcık sanki gayb'dan haber veriyor öyle bir havalarda. dedim " yok abi fırçalamıyorum.' " bundan sonra fırçalayacaksın ama değil mi?" diyor. 22 yaşında adamım hayatımda böyle muamele görmedim amk.

neyse 3 tane a4 kağıdı verdiler elime, fiyat çıkaran ablaya yönlendirdiler. amına koyım kadın bir fiyat çıkardı; pavyon hesabı gibi. muayene olurken dansöz çağırdım sanki amk sandalyesine. şu an tam rakam vermek istemiyorum lakin 5 haneliydi amk.

dedim "abla evi, arabayı mı sattıracan napıyosun?"

" pekala fiyat çok yüksek olduğu için size indirim yapalım" diyor.

ama hakkını yemeyeyim baya bi indirim yaptı. %30 falan indirdi. tartışılabilir bir rakama çekti fiyatı en azından 4 hanelere indi amk.

dedim onu düz yapalım o küsüratları atalım. vay zaten çok indirdim, vay bi diş için götümü mü satayım derken küsüratı da indi.

şu an gidip geliyorum her gidişimde ağzıma sıçıyor ibneler. her seferinde de farklı doktora yönlendiriyorlar bir bok anlamadım.

lakin bi tane ibne evladı vardı 2 dişimi çekti; vicdansız 5 şırınga uyuşturucu vurdu ağzıma, bende dedim işlem sıkıntılı heralde, meğerse adam sığırmış. bir girdi dişlere, asılıyor da asılıyor; asılıyor da asılıyor. lan vicdansız gelmiyor işte sağlam bıraksana. 2 gün geçmedi o uyuşukluk amk.
korkuyordum az önce dişimi çekti gerçekten birsey hissetmedim. Gidiniz.
yıllar boyunca acı çekmemek için birkaç gün gerçekleştireceklerine katlanılması gereken uzman. evet zor ama ileride az dua etmeyeceksin ona.
Lise yıllarında, ders kitabımızda sözlüklerle alakalı bir bölüm vardı. hatırladığım kadarıyla ''eğlenceli sözlük'' olarak tanımlanıyordu. bir de örnek verilmişti: ''dentist.'' mealen şöyle diyordu:

''dişçiler ağzınıza metal koyar, cebinizdeki metalleri ise alır.''

çok sevmiştim bunu. bu kelime üzerinden bir iki söz söylemek gerekirse; dişçi kelimesi için burada kimse böyle zekice, güzel, hoş bir tanım yapamamış. sözlük olayı bizde sanki biraz farklı bir yöne gitmiş.
Gidilmekten korkulan kişi. fakat gitmez isen dişin seni korkutabilir.