bugün

meydana getirdiği insanın nasıl bir kafa yapısı olduğunu bilen tanrının arasıra onlara doğruyu göstermek adına içlerinden seçtiği kimseler aracılığıyla öğrettiği şeylerdir. insan bilinci tanrı yaratmaya meyillidir. bu tek tanrı olabilir, aşiret halinde tanrılar olabilir,çoluklu çocuklu ya da görevleri paylaşan sosyal tanrılar olabilir. insanların, kendi yarattıklarını bırakmaları aksine kendilerini yaratanı tanımaları maksadıyla dinler oluşmuştur.
sonrasında ne olmuştur insanoğlu yine bildiğini okumaya devam etmiştir.
aydın ateistlerin bizleri de aydınlatmalarını beklediğimiz konudur. onlar çok iyi bilirler hacı, yok şizofren insanlar yok doğaüstü olayları açıklamaya çalışma yok korku güdüsü bilmem ne bilmem ne materyalist felsefenin binbir türlü klişesini sayarlar şimdi burda.
insan bilincindeki "sonsuz bir tanrı olma" istediğidir; ki dünyada en çok inanana sahip olan inanç sistemi budizm bunun kanıtıdır.
budizm; insanın tanrı olabilmesi için izlemesi gereken yolu gösterdiğini iddia eder. Bu sebeple, dinden ziyade felsefik bir inanç sistemi demek daha doğru olur.

fakat sonsuz bir tanrı olmanın ihtimalini kendinden uzak gören bazı insanlar, ölümden kaçınmak ve ölüm korkusunu yenmek için "yalvarma, ibadet ve itaat" etmeye dayalı daha basit dinlere de yönelir. Hatta kötü ve şeytani işler yapan tanrılara bile razı olur (maya-aztek-yahudilik-islam dinleri gibi).

ortadoğu dinleri de üyelerini itaat ettirmeye yönelik basit dinlerdir, gerçi hristiyanlıkta insanın tanrısallaşmasına biraz değinilmiştir ama sadece isa için geçerlidir.
Bu dinlerin ortak özelliği, "ölümden sonra sonsuz bir yaşam vaadiyle" insanlara hükmetmek, baskı altında tutmak ve din gücünü elinde tutan yönetici sınıfına menfaat sağlamaktır.
Vatikan, ortaçağ avrupasında bunu en etkin bir şekilde uyguladığı gibi, amerikan yahudileri ve saudi islamcıları da günümüzde bunu uygulamaktadır.

sonuçta dinlerin kökeni; "insanın sonsuz bir tanrı olma isteğinin, ölüm korkusuyla yozlaşmasıdır" diyebiliriz.
dinlerin kökeni diye bir şey olamaz.

tek din var çünkü.
Gelen ilk ve son din islamdır. Bu süreç içerisinde bazı kişiler tarafından dinler değiştirilmiş, gelen kitaplarla oynanmış, insanlar kendi işlerine gelenlere göre kendi dinini yapmış ya da ateş, doğa gibi nesnelere tapmışlardır. Aslında tüm dinlerin kökeni islamdır. Ben dinle uğraşmıyorum diyen ateistler bile ateist dinindedir.

Eksileneceğini biliyorum ancak gerçekler bunlardır.
(bkz: islam)
(bkz: müslüman)
(bkz: Hristiyan)
(bkz: ateist)
(bkz: ateşe tapmak)
(bkz: güneşe tapmak)
(bkz: Yahudilik)

Ve benzer diğer dinler, tapılan nesneler ve kutsal sayılan diğer her şey.