(bkz: din kitlelerin afyonudur)
Belki de bu zamana kadar dinle ilgili söylenmiş en dogru sozdür.

Bütünleştiricilik felsefesi altında tam tersi bu kadar yıkıma ugratan Baska bir olgu yoktur.

Tum musibetler dindendir, yobazlıktandır.
bir toplumu kontrol altına alabilmenin en kolay yollarından biri onların hayatına türlü kanun ve kurallarla sınırlandırmalar getirmek ve onlara yaptıklarından dolayı suçluluk duygusu yaşatmaktır.
karl marx'in çok alıntılanan bir sözüdür.ve bence çok doğru bir söz.
ateistlerin kutsal saydıkları bir kitap olsa herhalde içindeki önemli maddelerden birisi bu söz olurdu.
marx bu sözü ile din'in insanın gerçek mutluluğa erişmesine engel olduğunu iddia etmekte.
ona göre dinsiz insan asıl hayattan gerçek anlamı ile keyif alır.
diğer yandan marx'ın burada demek istediğini anlamak için döneminde afyon'un uyuşturucu değil bir tedavi aracı olarak görüldüğünü de unutmamak lazım

kitabında bu sözün geçtiği bölüm;
"Din-dışı eleştirinin temelini şu oluşturuyor: insanı insan yapan din değil, dini yapan insandır. Yani din, henüz kendine erişmemiş ya da çoktan yitirmiş bulunulan insanın sahip olduğu kendinin bilinci ve kendinin duygusunu oluşturuyor. Ama insan, dünyanın dışında herhangi bir yere çekilmiş soyut bir öz değil. insan, insanın dünyası, devlet, toplum anlamına geliyor. Bu devlet, bu toplum, dünyanın tersine çevrilmiş bilinci olan dini üretiyor, çünkü kendileri alt-üst olmuş bir dünya oluşturuyor. Din bu dünyanın genel teorisini, onun ansiklopedik özetleme kitabını, onun halksal biçimdeki mantığını, onun tinselci point d'honneur'ünü (onur sorununu), kendinden geçmesini, ahlaksal onaylanmasını, görkemli tamamlayıcısını, teselli ve aklanmasının evrensel temelini oluşturuyor. Din insanal özün doğaüstü gerçekleşmesini oluşturuyor, çünkü insanal öz gerçek gerçekliğe sahip bulunmuyor. Öyleyse dine karşı savaşım vermek, dolaylı olarak dinin tinsel aromasını oluşturduğu dünyaya karşı savaşım vermek anlamına geliyor.
Dinsel üzüntü, bir ölçüde gerçek üzüntünün dışavurumu ve bir başka ölçüde de gerçek üzüntüye karşı protesto oluyor. Din ezilen insanın içli ezgisini, kalpsiz bir dünyanın sıcaklığını, tinin dıştalandığı toplumsal koşulların tinini oluşturuyor. Din, halkın afyonunu oluşturuyor.
Halkın aldatıcı mutluluğunu olarak dini ortadan kaldırmak, halkın gerçek mutluluğunu istemek anlamına geliyor. Halkın kendi durumu üzerindeki yanılsamalardan vazgeçmesini isteme, halkın yanılsamalara gereksinim duyan bir durumdan vazgeçmesini istemek anlamına geliyor. Öyleyse dinin eleştirisi, dinin aylasını oluşturduğu bu gözyaşları vadisinin tohum halindeki eleştirisi anlamına geliyor."
Dünyada şaşmayan bir taktik vardır çok büyük çıkarlar sağlamak için.
Ya korkutursunuz bir kişiyi, toplumu büyük çıkarlar elde etmek için,
Yada büyük vaatler, büyük hayaller sunarak sömürürsünüz onları.
Vaatlerle korkuyu harmanlayıp ortaya çıkan double effect li olguyada "din"demişler.
güçlü bir toplum kontrol mekanizması oldugu apaçık meydandadır. fakat bunun olmaması da ayrı bir derttir.
dinden soyutlanmış ileri kominizmle yonetilen ülkelerin halklarının da mutluluktan sarhoş olmadıklari ortada. aksine aşırı baskıcı diktatörlerin gaddar uygulamalarıyla ezim ezim ezilmişlerdir ve ezilmektedirler.
sonuc olarak insanlar icin esas kötü olan sey, fanatizmdir.
hayır efendim din toplumların ayfonudur.
çok doğrudur.
Doğrudur hinduizm öyledir.