bi liseli dinsel bunalımlarından, aklındakileri ve ona sunulanları mantığa uyduramayışından bi yaklaşım atıyor ortaya. biz de gereksizce bunu tartışmaya çalışıyoruz. yazmiim diyorum. ya da basitçe ironik bi entry yazayım diyorum; sığsın sen, düşüncelerini bile ifade edemiyorsun diye atlıyor sazanlar.

olayın espirisi şuradadır: "sezarın hakkı sezara, tanrının hakkı tanrıya" tarihteki ilk kitlelere hitap eden din bizzat bunu anlatıyor bize.
hz. muhammed'in allah tarafından görevlendirilmesi ile yeryüzündeki tek geçerli din islamiyet olmuştur ve bu dinin kuralları herşeyin üzerindedir. bundan rahatsız olmak niye? kuran'daki gerçek dini öğrenmek yerine, yeryüzündeki kötü uygulamaları (taliban, hizbullah)referans alırsanız, sonrasında dinden korkar hale gelirsiniz elbette. gerçek din kuran'dadır. başka yerde aramayın.
yanlış ve anti-laik önerme. dinin devletten üstün olmadığını ellen willis şöyle açıklar:

'' biz demokratlar için, dinin devletten ayrılmasını (sekülerliği) korumak, seküler hukuku korumak kadar önemli olmalıdır, hatta ve hatta bu iki projenin birbirinden ayrılamaz olduğunu kabul etmektir. dinin ahlakı tanımladığı söylense bile, kilise ve devlet arasındaki kopması gereken bağ, ahlaksızlıkla örülüdür. ''

yani demek istenen şu, din ve devlet işlerinin karışması toplumsal ahlaksızlığı doğurur. yaptığım çıkarıma göre ise; doğacak bu toplumsal ahlaksızlık, dinin ahlaki dogmalarını içinde barındıracağı için dinin devletin üstünde olmasına zemin hazırlamaktadır.

edit: ufak düzenlemeler.
doğrusu islam devletin üstündedir olması gereken söz.
(bkz: hangi din)
(bkz: hangi şeriat)
yavuz-şah ismail savaşları!...
"1500 yıl önceki devlet yönetme sistemi ile bugün devlet yönetimi ne derece mantıklı olur" diye sorulası hadise.
hiyerarşiye tabi tutulacak şeyler aynı ya da benzer türden kavramlardır. dolayısıyla bu önerme abesle iştigalden ötedir.
tutayım kendimi yazmayayım diyorum ama bakış açısı eksikliğidir belki deyip bir fikir olsun diye yazayım dedim. *
dinle devlet arasında ast üst ilişkisi yoktur. bu yüzden benim babam senin babanı döverciliği bırakmak lazım artık.
din vicdani bir husus olduğu için devletten asla üste olamaz. devlet kişileri dini kimliklerine göre ayırmaz. sen budist, ateist, musevi, hristiyan olabilirsin bu devleti ilgilendirmez politikalarını din üzerinden gerçekleştirmez. din vicdani bir olaydır kimseyi bağlayamaz. ben allaha ve kurana iman ederim, bir başka t.c vatandaşı allaha ve incile iman eder.

din vicdanda üstündür.
allah cc devletten üstün olduğu için, tabi ki de doğru olandır.
19.yy kafası. hadi tut elimden 21. yüzyıla gidiyoruz.
hayatta herşeyi bir hiyerarşi ve kategori içine hapseden geri kalmış zihniyet mahsülü düşüncedir.
din ve devlet işlerinin ayrılmasını söyleyenlerin anlayamadıkları yargıdır. islam'da din en üstteki kurumdur ki islamın da bir siyasi görüşü, devlet modeli vardır. değil din ile devletin ayrı olması, şu hayatta dinden ayrı olmayan hiçbir şey yoktur. din hayattır çünkü, gidilen yoldur.
(bkz: kuranda laiklikle çelişen ayet bulunmaması/#14187593)
(bkz: laiklik/#14186826)