bugün

Devir kuramı Muhammed'in "Ben nebî iken Âdem su ile çamur arasındaydı." hadisi ile ilgilidir. Mutasavvıflara göre vücut halindeki Muhammed, yeryüzüne sonradan gelmiştir. Halbuki ruh halindeki Muhammed ezelden beri vardı. Vakti gelen ruh maddi aleme iner. Önce cemâdata (cansız varlıklara) sonra nebata (bitkilere), hayvana, insana en sonra da insan-ı Kâmil'e geçer. Oradan da Allah'a döner ve onunla birleşir. Bu inişe nüzul, tekrar Allah'a dönüşe de huruc denir. Bu inişi ve çıkışı anlatan şiirlere devriye denir.
Orçun Fida' nın kaleme aldığı, nemesis kitap tarafından bastırılan an itibari ile okumakta olduğum romandır.
hareket halinde devamlı aynı güzergahta turlayan karşına çıkanlara "dur kimdir o?" diye parola soran bilenin geçmesine izin veren bilemiyenden sigara otlanan asker.
cevriye'nin kardesi oldugunu saniorum. muhtemelen nevriye* de bunlarin en buyuk ablasi falan.. oyle biseyler olsa gerek.. *
dini- tasavvufi halk edebiyatı ürünüdür.
allah'tan geldik, allah'a gideceğiz düşüncesine yani devir felsefesini işleyen şiirlerdir.
Evrendeki canlı cansız her şey Allah'tan gelmiştir, yine Allah'a dönecektir. Bu felsefeyi yansıtan şiirlere Tekke edebiyatında devriye denilmiştir.
Alevilerin ölüme değil, yaşama olan saygısının altındaki yatan inanç. Bu inanca göre insanoğlu 4 Kapı 40 Makam yolculuğunu birçok kez dünyaya gelerek tamamlar. En son kapı Hakikattir. Hakikate ulaşan insan artık kamil insandır ve Hakikat'in son makamının sonunda Hak'ka ulaşır. Böylece devriyesini tamamlar. Devriye üzerine yazılmış nefes'lerden bir örnek aşağıdadır.

Katra idim ummanlara karıştım
Kaç bulandım kaç duruldum kim bilir
Devre edip alemleri dolaştım
Bir sanata kaç sarıldım kim bilir

Bulut olup ağdığımı bilirim
Boran ile yağdıgımı bilirim
Alt'anadan doğduğumu bilirim
Kaç ebeden kaç soruldum kim bilir

Kaç kez gani oldum kaç kere fakir
Kaç kez altın oldum kaç kere bakır
Bilmem ki kaç katip ismimi okur
Kaç defterde kaç dürüldüm kim bilir

Bazı nebat oldum toprakta sürdüm
Bilmem kaç atanın sulbünde durdum
Kaç defa Cennet-i alaya girdim
Cehenneme kaç sürüldüm kim bilir

Kaç kez alet oldum elde bakıldım
Semadan kaç kere indim çekildim
Balçık olup kerpiç kerpiç döküldüm
Kaç bozuldum kaç kuruldum kim bilir

Dünyayı dolaştım hep kara batak
Görmedim bir karar bilmedim durak
Üstümü kaç örttü bu kara toprak
Kaç serildim kaç dirildim kim bilir

Güfrani'yim tarikatım boş değil
iyi bil ki kara bağrım taş degil
Felek ile hiç hatırım hoş değil
Kaç barıştım kaç darıldım kim bilir
(bkz: linewatch)
(bkz: cruising)
doğum ve ölümü işleyen tekke edebiyatı nazım türüdür.
evrenin yaradılışı ve tanrı ya dönüşü anlatan dini ve tasavvufi türk edebiyatı nazım şekillerinden biridir.
tekke edebiyatı'nda tasavvufa özgü, mistik bir değişimi anlatan şiirlerdir.
kol, karakol; hareket halinde olan nöbetçi.