bugün

yönetmenlik harikası filmdir. böyle odun gibi düz bir konudan harika bir film çıkarmıştır, tabi oyuncuların muhteşem performansları da yabana atılacak cinsten değildir.

--spoiler--
yapacaklarına inanmaları yapmalarından daha önemli
--spoiler--
birçok kişi tarafından " izlediğim en güzel türk filmi" yorumunu alan süperötesi filmdir. bana göre ise: " izlediğim en güzel film"...
sinema tekniği, verdiği mesaj ile, duruşu ve kalitesi ile türkiye film sektörü standartlarının çok üstünde olan bir film. bu ülkedeki herkesin izlemesini tavsiye ediyorum. hatta, küçük kardeşlerinize, çocuklarınıza izlettirin.

edit : imla/anlatım bozukluğu*
izlediğim filmler içinde ayrı bir yeri olan ayakta alkışlanası.

--spoiler--
-recep usta bundan sonra benimle çalışacak,
-ama beyim, recep usta biraz şeydir, ne desem asabidir, sicilide bozuk...
- güzel.... demek o da bizden....
--spoiler--

diyaloğuyla da gündüz bey karizmasını katlamıştır.
filmde geçen " adı devrim olan bir arabayı bu sokaklarda yürütmezlerdi zaten " sözü çok güzel oturmuştur.
film iyidir,güzeldir,hoştur fakat bir otomobil yapıp ta ona benzin koyamamak arabanın üretilmeme sebebi olamaz,olmamalıdır.bir ülkede bir devrim olup ,bir yerli otomobil yapılıp, ancak benzin koyulmadığı için üretimi durdurululması anlamsızdır,saçmadır,mantığa aykırıdır.
filmi izleyip de "benzin koymayı unuttukları için" yargısına ulaşabilen yurdum ferdlerini seyrederken üretilmemesini daha bir rahat anladığım arabalardır.

mesele o benzini oraya koydurmayan şeyi görebilmekte. gerçi biz fransa'dan uçak almaya başlayınca uçak fabrikası kapatabilecek potansiyele de sahibiz ya neyse işte... onda kim, neyi unuttu ola ki?
türkiye'de hiçbir başarının cezasız kalmayacağını * anlatan dönem filmimiz.
tek kelimeyle mükemmel film. emeği geçen herkese helal olsundur. tam arşivlik film. "türkiye'de hiçbir başarı cezasız kalmaz." lafı, filmdeki en güzel tespitlerden biri.
geçmiş zamanda görülen bir rüya olan türkiye'nin tamamen yerli bir üretim araba sahibi olabilme ihtimalinin işlendiği filmdir.

insan izleyince oldukça etkileniyor, evet keşke herşey farklı olsaymış deniliyor, doğrudur keşke olsaydı, ama sanayiye, endüstriye yakın olan insanlar bilir ki aslında şu anda türkiye bırakınız arabayı, dışarıdan devşirdiğimiz tüm teknolojik ürünleri oldukça kısa sürede ve hatta kalite seviyesi yüksek olarak üretebilecek durumdadır. sorulması gereken soru şu olabilir, tamam o gün geçmiş zamanda derdinizi anlatmak zordu, radyo ve gazeteler aracılığı ile peki bugün ne oluyor yahu? bugün halen ülkemize ait bir araba motoru toplanmamaktadır, üstelik tüm motor parçalırını yedek parça olarak üretebildiğimiz halde.

halen bizim tasarımımız olan bir cep telefonumuz yok, ne iş selocan demek geliyor içimden. evet film çok önemli noktalara gönderme yapıyor, ee neden halen mühendisler, teknisyenler duruyor yerinde?
artık olan olmuş,aradn seneler geçmiş, filme bile konu olmuş bir olayda, neden korkuyor ve çekiniyoruz?

yepyeni bir proje ile devrim tekrar yapılamaz mı? üstelik bugün artık her imkan var, son teknolojide katılarak, klimalı, abs li, gerekirse 6 vitesli, konforlu, rahat, hızlı, ama tamamıyle motordn gövdesine kadar türk yapımı olacak, 2011 model devrim yapılamaz mı? başbakan buna destek verse, işadamları buna sponsor olsa, olur neden olmasın, 2 ayda biter, hatta cumhuriyet bayramı'nda (29 ekim 2010) neden tekrar yürümesin?
türkiye'de hiç bir başarının cezasız kalmadığının yaşanmış en büyük örneğidir.
yine olsa yine izlerim denilen filmdir. kendi öz tarihimizdir.
piyasadaki saçma sapan senaryosuz türk filimlerine alternatif olarak, son dönemde çekilmiş en harika , fevkaladenin fevkinde, izlenilesi , tavsiye edilesi , ders ve hırs alınası film...
gerçek hikayeden alınan senaryosunun yanında filmde sergilenen oyunculuk da harikadır...

(bkz: taner birsel)
(bkz: ali düşenkalkar)
(bkz: halit ergenç)
--spoiler--
-ya yaparsak?
--spoiler--
türkiye' de hiçbir başarı cezasız kalmaz repliğiyle her şeyimizi özetleyen film.
sigara içmeyi bu denli özendiren bir film görmemiştim.Film çıkışında karamsar düşünceler ile yürürken önüme dayanmış bir arabanın kornası kulağımı koparıyordu.kafamı kaldırdığımda araba ford'tu.ilk defa bir insan arabaya çarpabilirdi.
filmi izledikten sonra ' acaba o siyah araba bi şekilde çalışıp yürüseydi,şuan hayatımızda ne gibi farklılıklar oludu?' diye düşündüren izlenilesi film.
Bu akşam Show Tv'de izlediğim ve sinemada izleyemediğim için üzüldüğüm güzel film. Hüzünlendiren ve düşündüren cinsten.
bir allahın kulununda çıkıp resmi görevli "siyahhgg araba olcakkkkk makağmmm aracıı ooo" dediğinde "peki abi , yalnız benzini yok o ararcın , 15dk daha verirseniz doldururuz" diyemediği filmdir. gerçektede böylemi olmuş bilmiyorum yalnız bu kadarda korkmayın lan resmi kişilerden? "o araçta benzin yok" diyince kafanı kesmezler herhalde yada en azından yolda kalmazsınız daha beter rezil oldunuz sonucunda işe yaradımı? hayır.
az önce izledim ve işçilerin emek gücüne inanmayan ve harcayan yabancı sermaye yalakası sağcı basın, bürokrat ve paspal büfeciye tekrar sinirlendim!!!!! demokrat parti tarafından kapatılan uçak fabrikası hikayesi beni daha da gerdi!!
"türkiyede hiç bir başarı cezasız kalmaz"

(bkz: adnan menderes)

bu olayın sağcılıkla alakası yoktur. araba yapımında necmettin erbakanda çalışmıştır. filmde görüldüğü gibi, aralarında menderese üzülenlerde vardır. eskişehirdeki uçak fabrikasına ilk darbeyi milli kalkınma partisi kuran nuri demiağa misilleme amaçlı ismet inönü yönetimi vurmuştur.
ideolojik gözlükler ile değil objektif gözler ile izlenmesi gereken film. Filmdeki en anlamlı replik cemal gürsel'in "garp kafası ile araba yaptık, şark kafası ile benzin koymayı unuttuk" repliğidir. Türkiye'nin ne kadar batı aşığı olduğunu gösterir bu replik.

Devrim diye askeri darbe ile indirilen iktidarın yerine geçen yeni hükümetin eskisinden bir farkı olmadığı hatta beter durumda olduğunu anlatmasından ayriyetten bahsetmeye gerek yok heralde.
türkiye nin acı bir gerçeğidir lakin cuntacı cemal gürselin propagandasının yapıldığıda unutulmamalıdır.
--spoiler--
zaten adı devrim olan arabanın sokaklarda dolaşılmasına izin verilmezdi
--spoiler--
yapımında çalışan işçilerin özverisini, bir türk teknolojisi yaratma çabasında ki mühendislere yaşatılan zorlukların mimarı devlet içinde ki abd yanlısı "manda"cıların nasılda aşağılık olabileceklerini gösteren bir film.
otomobil yürür halde iken girdikleri duvarın arkasından iterek çıkartılması sahnesi ne kadar komik* ise, kendi devlet adamları tarafından önlerine koyulan ketleri görmek, zaman darlığı imkansızlıklar, zamanın medyasına servis edilen haince haberleri görmek de bir o kadar iç burkan film.
ve hepimizin ortak fikri, özet çok basit; türkiye de hiç bir başarı cezasız kalmaz..