bugün

standart bir hayatın çizgilerinde ömür boyu ya$amak, devam etmektir.
işe başladıktan 10 yıl sonra gerizekalı olmanızın tek sebebidir. Emekliliğini bekleyenler çoktan ölmüştür.*
30 yıl çalıştıktan sonra, emekli ikramiyesiyle ev alamamaktır.
durumu en iyi bir mehmet ali erbil esprisi anlatır:

-eşin ne iş yapıyo.
+devlet memuru.
-allah başka dert vermesin.
bildiğin herşeyi unut, değer yargılarını darma duman et öyle gel dünyasıdır.
şu ülkede şu şartlarda korkunç bir şey mi?
asla.

özel sektörde sen çok donanımlı falan değilse resmen ezerler. bunu hepimiz biliyoruz.

devlet memuru, hele ki a kadrodan atanırsan resmen cennet lan.

maaşı kaymak, tatili fıstık.
daha allahtan belamı mı isteyeyim.

atanma teranesine gelirse konu,
yine söylüyorum, torpil var oldu olacak ama sistemin ne kadar çöplük olduğunu analiz edip iyice hırslanan adamın yapamayacağı şey değil şu kpss... hadi bakalım.
son güler yüzlü devlet memuru dandanakan savaşında ölmüştür.
demem o ki ; devlet daireleri sıkıcı, bunaltıcıdır. ama tatili çoktur ve garantidir. yüz kızartıcı bir suç işlemediğiniz taktirde kovulma riskiniz yoktur.
sabit maaş aldığı için yerinde sayar diye klişeleştirilmiştir. fakat ticarettekinden daha risksiz bir pozisyondadır.
(bkz: sözleşmeli öğretmen) furyası ile bizim için yalan olacak bir aşk hikayesi.

(bkz: bakınız bu bir dramdır)
Öğretmeninden sağlıkçısına, Polisinden askerine, adliyecisinden tapucusuna, demiryolcusundan karayolcusuna velhasılı devletin tüm sosyoekonomik ve asayiş görevlerini yapan; memur olamayanların ilahlaştırdığı, çoğu memurun ise kendini özel sektörde daha iyi geliştirip gösterebileceğini düşündüğü, son senelerde siyaset ve güdümündeki sendikalarca önemi ve değerini yitiren bir meslek grubudur. Aklı olan yapmaz bu işi.
devlete hizmet etmektir. devletine,vatanına ve bayrağına hizmet edeni allah (c.c)'de sever..