bugün

bunadı iyice.
Bızım meclisimiz çok tuhaf bir yer.
bunadığı için unutması olayıdır. gözlerini nasıl açabiliyor diye sordurur.
ölmeden bırakmayacaklar.
marie antoinette'i hatırlamaya çalışıyor önce, sonra zaten doğal olarak kimse o kültürde bile olmayınca, "sokayım" diye bir şey çıkıyor ağzından. aslında o sokmayı ordakilere söylüyor. sokayım size, biriniz bile bilmiyorsunuz gibisinden.

allahın bunağı!.
çağın yeni hastalığı hangimizde yok ki.
först leydimizin paris hermes çantasından bahsedecek sandım. eski arşivlerinde vardır belki.
la git torun sev, sende kurtul bizde kurtulalım diyeceğim de bir şahsın, "sayın bahçeli zürriyetsizdir çocuk sevgisi nedir bilmez" sözü aklıma geldi.
Zamanında Tayyip için ne dediğini ve tayyibin onun için ne dediğini de unuttu.
unutkanlık da var o ayrı bir konu bunadı yaşlı adam ama, bahçeli önündeki prompterdan okuyor söylediklerini. prompter bozulunca da mal gibi kalıyor. neden, çünkü kendi sözleri yok, kendi fikirleri yok, birileri önüne bir şeyler koymuş onları okuyor. milliyetçiyim diye geçinenler de bunun arkasından gidiyorlar.
Yaş 70 i geçti.yani unutkan olması gayet doğal. Bu kadar yıl siyasette tabi ki sağlığı da bozulmuştur.
Biride dese ki,artık vakit geldi bırakın siyaseti yeni nesile.
Siyasetin de tadında bırakılması gerektiğini gösteren unutkanlık. 65 yaş sonrası emekli olunmalı. Buna oy verdiğim parti genel başkanı da dahil.
devlet bahçeli'nin çoluğu çocuğu olmadığı için huzurevine yatırılması gerektiğini gösteren unutkanlıktır.
insan ölmeye yakın unutkanlaşır, zayıflayıp çöker, dermanı kalmaz. Bahçeli reyizin de malesef bi gözü toprağa bakıyor. Ülkücüler kendini hazırlasın.
Bir anime de vardı, insan olmayan çok güçlü bir karakter insanlar nasıl böyle zayıf ve kabiliyetsiz kişilerin kendilerine krallık yapmasını kabul ediyorlar diyordu.
Gılıçdaroğlu mu ülkeyi yönetecek diyen Akpartililer bahçeli mi ülkeyi yönetecek demeye başladılar. Reis ne oldu sana dik dur eğilme