derya baykal eziyeti

düşünün
ayaklarını yaymış oturmaktasın. elinde kumanda bir kanaldan diğerine seyahat ediyorsun en sonunda izleyecek bir şey buldum diye sevinmeye başladığın anda evde gözle görülmeyen bir telaş başlar. her saniye artar telaş ve en sonunda gözle görülür hale gelir.
anne çayını almış, bir tarafına not defterini ve kalemini, diğer tarafına da örgüsünü yerleştirmiştir. * heyecanla kumandayı elinden kapar.*
hayal gücümüzü yanımıza almamızı öğtüleyen program başlamaktadır. ya yine mi çığlıkları arttıkça kumandanın ses düğmesine abanır anne. * boynu bükük izlemeye başlarsın. derya, faruk un * yamacına oturup şarkı söylemeye başlamıştır bu sırada kamera stüdyoyu gezer. sibel * ordadır yine, araya 3-5 ünlü serpiştirilmiştir. program başlamıştır. ** evdeki eskileri atmayın,kottan çanta bottan lamba yapıyoruz der en çok alkış gönderene yağtıklarından yollayacağını vaad eder. bir ara herkes mutfakta toplanır gordon bülölü cemal usta yemek yapar yemek yaparken gidip gördüğü yerleri anlatır bu arada saçlarını yolmaya başlamışsındır. artık ruhunu ele geçirmeye başlar program olup biteni fark etmyecek derecede uyuşsursun çünkü. şapkadan çıkan tavşan misali bir doktor çıkagelir derya baykal şeker hastası olduğunu bir kez daha tekrarlar.
artık programın sonuna geldiğimizi müjdeler derya baykal. roller değişir artık annenin yüzünde bir hüzün vardır. yarın görüşmek üzere der piyangodan büyük ikramiye çıkmış gibi sevinirsin. sen bulutların üzerinde gezerken reklamlar başlar. ertesi güne kadar huzur dolu saatler seninledir. hiç bitmesin istenen saatler.

(bkz: yeter anne)
(bkz: durdurun bu eziyeti)

genel olarak kadın programlarına has bir eziyettir. çeken bilir. işin kötü yanı aynı eziyetin yarın gene olacak olmasıdır.

insanlık hitlerden sonra böyle eziyet görmedi.

Mantığın ve aklın bittiği yerde yapılabileçek nesneleri yapıyor.

zaten o saatlerdeki proğram kuşağında, bütün kanllarda benzer konular işlendiğinden, derya baykal' a haksızlık etmemek gerekmektedir.

dairesi,arabası,yatı kaçı için 70 lik ninelerin dedelere asılma programlarının yanında, evde oturan hatunlara üretici, creative olmayı aşılayan bu program yeğdir.

ferhan şensoy'un yıllarca çektiği eziyettir.
(bkz: beterin beteri var)

O telaş , o sürekli konuşma hali , daldan dala , daldan dala , konudan konuya geçişler ve bu sırada devamlı konuşan , sürekli konuşan her daim konuşan bir kadın , tahammül edilesi şey değil , yorar adamı.

(bkz: acelebacı)