bugün

ezik hayattır.
(bkz: bitkisel hayat)
öğrenciyken iyi olup stajyer öğretmenken çekilmez olan hayattır.
öss gibi saçma ve üç saatlik bir sınav için heba edilen bir yıldır dersane. dersane hayatı zordur,çabuk bitmesi ve bitirilmesi gereken bir dönemdir. tabi bide şöyle birşey var üniversite insanı acaip mutlu etcek die bişi yok zaten ne demiş atalarımız gelen gideni aratır...

not:ayrıca şöle bir olay yapmış dersane gençliği http://www.youtube.com/watch?v=kbs2yVmcvpQ
ikinci senesi olanlar için tam bir işkencedir ilk zamanları..yapıcak iş, çözücek soru bulunamaz..zaten ilk senenin verdiği hayal kırıklığı üzerinizdedir..kendinize olan güveniniz sarsılmıştır..bir de ailenizin maddi durumu kötüyse -en azından ailesi biraz umurunda olan öğrenciler için- ezilir kalırsınız yaptıkları fedakarlıkların yanında..ama bütün bunlar istediğiniz okul ve bölüm gerçekleştiğinde unutulur gider..
okul hayatından daha rahat olduğu düşünülen,sınıfı geçme,1 almama gibi sorunların olmadığı hayat tarzıdır.

fakat başınızda öss belası olduğu sürece sizin için bir hayattan bahsetmek mümkün değildir.
ünivesite hayalleriyle geçen dönemdir.
bir nevi üniversite hayatının provasıdır.
Kendine güvenen, kendinden emin, stres yapmayan, o 3 saatlik zaman dilimini hayatının sonu olarak görmeyen her birey için aslında çok eğlenceli bir dönemdir dersane hayatı. bunların dışında hiç bir zorunluluğu yoktur. serbestsindir. saçma sapan vizelerle finallerle yazılılarla seni uğraştırmazlar. önüne yaprak test koyarlar ve bunu çöz derler sadece. ve 2 haftada bir olan deneme sınavları. sonuçta nerden bakılırsa 9 aylık bir süreç.üniversitedeki gibi bi gecelik çalışmayla yapılabilcek bir şey değil. işte sevdiğim nokta da bu zaten. bu yüzden hayatının en değerli en güzel belki de en mutlu günleri dersane günleridir. bir gün ders çalışmaz isen ertesi gün telafisi vardır. hayatını dilediğin gibi yaşarsın kimsenin üstünde baskısı yoktur. sadece vicdanın vardır. çalışırsan kendine. kendi hayatın. bunun bilincinde olmak yeterlidir.

Şu anda üniversite ile dersaneyi karşılaştırdığım zaman daha iyi anlayabiliyorum o günlerin kıymetini. en iyi arkadaşlarlıklar en iyi dostluklar o günlerden kaldı hep.
Şu gün bile o günlere dönmeyi deli gibi isteyecek kadar güzel geçmiş hayattır. Ki çoğu o dönem dershanede bulunanların düşüncesi aynıdır. Hiçkimse o sıcaklığı,dostluğu, aile ortamını birdaha bulamamıştır.

-Sabah ilk derse girilmez kafede oturulur kahvaltı sohbet.
-ikinci derse zor bela girilir.
- Ders edebiyat, mat 2 , Coğrafya ise uyulur.
- Uyunmadığı zamanlarda sınıfa giren öğretmen tarafından siz arka dörtlü isterseniz ders başlamadan çıkabilirsiniz yok yazmıcam diyerek sınıftan çıkartılır.
-Yada ders ortasında hocam 2 dk çıkabilirmiyim denir ve geri dönülmez.
-Çıkış saatlerinde konu tarama testinden kaçmak için binlerce numara yapılır başarılı olunduğunda bayram sevinciyle çıkılır.
-Genel de yemeğe burger king e gidilir.
-Yemek sonrası dershaneye dönülür kütüphanede makara yapılır.
-Sonra en yakın arkadaş gelir ve canım bira istiyo der
-Gidilir içilir , içilir.
-Dershaneye dönülür armutlarda biraz şekerleme yapılır.
-Akşam kafede bişeyler atıştırıp eve dönülür.
-Gece pişmanlık duyulur yarın ders çalışcam denir.
- Ertesi gün gene ders çalışılmaz.
-Denemelerden yüksek puan alınır dinlediği derslerden kapan öğrencilerdir.

Böyle bir hayattan kim bıkar. Keşke dönülse denir.
ev dershane okul arası mekik dokunulan yaşamsal alandır.
"bir iki sınav nedir ki" gibisinden motivasyon vermeye çalışan rehberlik hocalarının bir arada sevgi bağı kurduğunuz hayat.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar