bugün

Ellen (bkz: Rose Byrne) adında genç bir kadın üstü başı kan içinde, lüks bir apartmandan dışarı çıkar. Korkmuş ve paniklemiş bir halde caddeleri arşınlar. Kendi dairesine varır. Dairesinin altüst edilmiş olduğunu görür. Nişanlısına seslenir ancak bir cevap alamaz. Ve banyo küvetinde nişanlısının kanlar içindeki cesediyle karşılaşır. iyice kendini kaybeden kadın daireden ayrılır. Sokakta polisle karşılaşır ve durumundan şüphelenen polis tarafından göz altına alınır. Kadının üzerinde yalnızca New York’un ünlü avukatlarından birinin kartı vardır. Kartın sahibine ulaşan polis, gözaltındaki kadının kimliğini belirler. Polis, kadının evine yaptığı ziyarette küvetteki cesedi bulur ve gözaltındaki kadın cinayetle suçlanır ve dizi başlar.

muhteşem kurgusuyla bir an bile sıkılma hissi yaşatmayan, konu üzerinden flashback ve flashforwardlarla sıradan hukuk dramalarından bir hayli farklı bir kulvarda kendine yer bulan damages sahip olduğu başarılı oyuncu kadrosu (bkz: glenn close) (bkz: Ted Danson) (bkz: Zeljko Ivanek) ilgi çeken konusu ve yapısının temelini oluşturan muhteşem kurgusuyla kesinlikle izlenmeyi hak eden bağımlılık yapan dizi.
glenn close'un bir dizide oynaması yeterince bize lütuf iken bir de bunu beleşe izlemek... ne diyeyim? hayal olsa gerek. ilk bölümü ile birlikte hastası kaldığımı belirtir tnt'ye saygılarımı iletirim efem.

(bkz: tnt)
(bkz: damage done)

http://www.tnttv.com.tr/

http://tnt-turkiye.com/7-...rkiyedamages-geliyor.html
gözlerden kaçmış olmakla beraber son dönemlerin en sağlam yapımlarından birisi.

--spoiler--

bir apartmanın asansör girişindeyiz. asansöz yavaşça aşağı inmektedir. kapılar aralandığında dehşetten bembeyaz yüzü ile kanlar içinde karşımızda bir kadın dikiliyor. merak ediyoruz kimdir nedir ne olmuştur. aniden dışarı atıyor kendisini. sonrası karakoldayız, sorgu odasında bir başına oturuyor, yaşadığı şokun izleri yüzünün her noktasında kendisini gösteriyor.

zamanda geriye doğru bir yolculuk yapıyoruz aniden.

karşımızda hukuk fakültesiden yeni meğzun olmuş başarılı bir hukukçu adayı olan ellen parsons. iş arıyor kendisine. işte tam burda iş vereni olarak ünlü avukat patty wewes çıkıyor. garip bir mülakat süreci sonrasında işi kapan ellon nasıl bir cehennemin ortasına düştüğünden habersiz.

tartışmasız bugüne kadar ki en karizmatik dizi karakterlerinden birisi olan petty ve onun hırsları ellon içinden çıkılmayacak bir belaya yavaş yavaş çekerken, bizlerde ekran başında bir sonraki bölümü izlemek için sabırsızlanıyoruz.

--spoiler--
ilginç kurgusu, son derece hesaplı adımlarla ilerlemesi ve siz bir şey beklerken, tam tersinin olması ile, akıllı geçinen ademoğullarının "yok canım, haddimi bilmeliyim galiba" ile aydınlanmasını sağlayan dizi.
(bkz: şefin tavsiyesi)
(bkz: afiyet olsun)
(bkz: http://www.imdb.com/title/tt0914387/)
1. sezonu bitirdikten sonraki edit (spoiler içerebilir):
her seferinde ve her konuda gerçeğin sadece bir kısmını gösterim kalanını "boşlukları sonra dolduracaz" şeklinde ilerlemektedir. sezon sonunda bile arada bayaa bir boşluk bırakıp, sonraki sezona yer yapmışlardır. kimin kimle ne işi, ne ilişkisi, ne hesabı veya anlaşması vardır, orası cidden karışıktır. dizi karakterlerinin çoğu kaotik naturaldir. arada kaotik iyi de vardır. sıradan kovalamacalar, siyah beyaz karakterlerden sıkılmış neslime şiddetle önerilir.
tabii yan etkileri de vardır....
paranoya!
jenerikteki parça o kadar sağlam o kadar gaz bir parçadır ki.. üstelik jenerik için kullanılan karelere, renk tonlarına, geçişlere ve efektlere sadece mükemmel denebilir bu parçayla bir araya geldiğinde.. şu ana kadar jeneriğini her defasında izleyerek geçtiğim tek dizi..

edit: jenerik için, The Vla- When I Am Through With You
hakkında yazmak istediğim olağanüstü dizi.

sırasıyla bir kaç karakteri genel olarak incelemem gerekirse..

2. sezon onuncu bölümü izledim en son buna göre alttaki yazılar hafif spoiler içerikli olabilir etenşın pliz:

Patty Hewes: en bayılınası karakter kendisi. çok nadir kontrolünü kaybeden, savaşmak hayatının tek amacı olan acımasız ve zeki avukat ve evet biraz kaltak* dizinin ilk bölümünden itibaren kendisine hem hayran kalıyor hem de yavaştan nefret etmeye başlıyorsunuz. kimi zaman acınası yalnızlığı geçmişe dair özlemleri kaybettikleri ve yaşadığı trajedilerle gözü kara bir avukata dönüşüyor.adalet uğruna adaletsiz seçimler yapabiliyor ve zafer uğruna yakınındakileri harcayabiliyor.yine de öyle bir zekası var ki başına dert açacak nice hallerden yırtmıştır şimdiye kadar

Ellen Parsons: ah benim ağlak bakışlı saf kızım. senin başına gelen o dizide kimsenin başına gelemedi bir.hem zeki hem saftı artık zeki ve öfke dolu. patty kaltağı kendisi sayesinde bir patty daha yaratmayı başardı.esmer ve daha asık suratlı bir versiyonu olmak şartıyla tabi. pişmiş tavuğun bile eminim şu an rahatı yerindeyken zen zibiliyonlarca tehdit altında ayakta kalmaya intikam almaya çalışıyorsun. buna rağmen yine de azıcık saf olmana tahammül edemiyorum** umarım bütün piyasanın azına sıçarsın bebeğim ki öyle gibi görünüyor buralardan.az yelloz, az paçoz olmadın törpülene törpülene.fbı ın aracına ikinci defa binip iş bilriği yaptığında ne bok geçti eline.adamlar daha doğru dürüst araştıramıyorlar bile.onların yaptıklarını patty tek eliyle yapıyor yavrum.zaten gerçeğin ve intikamın için eline geçen belgelerin kendisi bi şekilde eline ulaşıcak sanıyorum.yine de böyle bir mal havan var adamı irrite eden değilse iyi hoş kızsın ellen.

Daniel Purcell: len! deniyıl türksell diye hakkında kötü kötü espiri yapıo ev arkadaşlarım haberin bile yoktur senin. seni neden 3. sıraya yazdım onu da belirticem. William Hurt u çok sever ilgiyle takip ederim.Dizide gördüğümde de şaşkınlık ve sevinç içinde haykırdım kucağımda yatan kedime.mal mal baktı tabi nabıon lan der gibi o da. ama senin onadığın şu laneeet şu pisliiik, kaakkneeeem rolün yok mu o rolün.azının ortasına ortasına vurasımı getirdin onynadığın ilk 3 bölümle.sen ne şerefsiz ne korkak ne it bi herif çıktın ya. tüü yazıklar olsun sana.herşey gelir olum senin başına.patty insan gibi yardım etmeye çalıştı dimi sana. tamam belki o yine büyük bi hedef peşindeydi anladık ama gözlerinde acıma duygusunu gördük lan kadının nadir de olsa. naptın mahkeme de sen? kaypak herif davandan iki tehdit alınca döndün kaçtın.geber inaşlah dicem kızına yazık. karına yaptıkların da gözümden kaçmadı yani adi herif.

Arthur Forbisher: eskinin dangalak zengin ve zalimi şimdininse dangalak zengin ve kedi yavrusudur bu adam. senin ilk sezondan yemediğin halt kalmasın, eleme madara ol. git kendini şirketini hortumla bi güzel.oooh sonra gel ikinci sezon yok meditasyon yok yoga yok saygınlığımı geri alacam ben bunları hak ettim ayağına yat.yok öyle yağma zaten gene kaypaklığın tuttu da sözünden döndün.arthur! şerefsizsin ve ne yapsan bu değilmicek anam.

Kaite Connor: ah güzelsin hafif meşrepsin edepsiz ve salaksın. bide hayvan gibi sigara tüketiyorsun gözümden kaçmadı katie. böyle eblek eblek hallerin gına getirdi.bi karaktere bürünemedin ya helal olsun. hoppaların şahısın katie.sen de başına gelenleri iyi hak ettin de saffron'a üzüldüm bi tek.

David Connor: Romantik doktor adayı bir çeşit melaike idi kendisi fekat vefat etti. ölmedi! öldürüldü! derler ya hah ilte feci şekilde can verdi garibim.ellen nın biricik aşkı uzak dur bu işler ben mi yoka işin mi geyiğini bile döndürebilen bir karakterdi ellen a karşı.fekat olmadı, olamadı..ara sıra aklımıza geldikçe içlenir ellen'a daha bi üzülürüz.

Tom Shayes: Herkesi anladım da bi seni anlamadım tom. Siyah desen değilsin, Beyaz desen değilsin. Böyle grinin her tonunda dolanıp durdun 2 sezon boyunca. bi kaypaksın dedik iyi çıktın bi iyisin dedik kaypaklık yaptın. ne lan bu. karaktersiz derler olum adama. ama sen de haklısın on yıl patty gibi birinin yanında çalışmışsın helal olsun..daha da dicek sözü yok umarım gene de sevioruz seni.umarım sonun iyi olur.hee bi de tehdit edilmeyen bi karakter sen varsın lan.gözümüzden kaçmadığı gibi kıllandın. gece bi araya gelip senden konuşuyoruz. komplo teorilerimiz senin üstünde bu ara bilesin.biz manyağız çünkü. herkesin başına gelmedik kalmadı bi sen hala ilk bölümdeki gibisin lan.göt herifin tekisin belkide bilemedik bak şimdi.ellencığımıza yardım et patty yi de umursama artık. on yılını verdin daha nolsun.kan bağın mı var pezevenk. iyi adam ol.akıllı ol akıllı..

bunların dışında ölüşüne çok üzüldüğüm gay avukat kötü gün dostu Ray Fiske ki o da kaypak ötesidir aslında, Patty nin aafedersiniz amsalak oğlu micheal, Gebermesine nasıl sevindim bilemessiniz bir Pete Amca, ve ah ulan dünya böyle bi yer harbi diye paranoyaklaştığınız zibiliyon tane güçlü paralı istediğini yaptıran şirket ve ötesi sahipleri kötü mü kötü pis mi pis karakterleri var bu dizinin..

bilerek yazmadığım bi kaç karakter de var öylesine boşluk doldursun diye konulan,

dizinin gözümdeki niteliği için tek cümlemse şudur: Bıktırmadan- heyecanla, olağanüstü kurgusuyla, film havasında çekilen sahneleriyle, renklerin kullanışıyla, ve sizi deli gibi düşündüren kopmlo teorileri ve olaylarla göynüme taht kuran dizidir damages.yine de tanrı Patty yi korusun* çünkü şov mast goğğ on demek istiyorum fakat pattysiz asla..
2. sezon finalinin sonunda çalan melankolik ötesi şarkı Jem - Keep on walking'tir. cuk diye oturmuştur.dinleyiniz dinlettirinizdir.
3. sezonu 25 ocakta başlayacak olan efsane, kimse izlemesin bi ben izliyeyim dediğim.
3. sezonun 5. böLümü yayınlanmış ama çevirisi hala yapılmadığı için izleyemediğim dizidir.

Aynı zamanda uzun zaman izlemeyi reddettiği dizidir. Ama glenn close'un 2 defa emmyi ve bir defa da goLden globe'ı aLdığını gördükten sonra (tabiiki sayısız emmy ve goLden gLobe adayLıkLarının da payı büyük * ) "boşuna dikine gitme kızım dizi iyi işte" deyip izlemeye başladığım ve ilk sahnesini gördükten sonra da koltuğa mıhlandığım (o an itibariyle de neden daha önce izlemeye direndiğime anlam veremediğim) dizidir.

hemen her bölüm sonunda izleyiciye "aa, ne oldu şimdi yaw, ayy ne olcak şimdi, oha one yaw" gibi tepkiler verdirten ve "bir sonraki bölümü tahmin edilemeyen" dizi olarak tanımlanabilen bir dizidir.

kısaca tavsiye edilesi dizidir, müthiş bir hukuk gerilimidir, etik açıdan birçok konuda düşündürür, senaryosu müthiştir, oyuncuların (özellikle glenn close ve Rose Byrne ) hemen her bölümde kendilerini aştıkları, empati kurabilenlerin daha çok etkileneceğini düşündüğüm dizidir.
glenn close'un döktürdüğü, tabiri caizse göt etme üzerine kurulu bir senaryoya sahip, güzel dizi. ve bana göre oyunculuk performansı açısından dizide glenn close'u geçmiş biri vardır ki onun için şuraya bakınız; (bkz: zeljko ivanek/#6027117)
iptalden dönen dizidir. fx kanalı tarafından iptal edilmesinin ardından sony pictures television ile anlaşan directv, diziyi bünyesine kattı. daha güzel olan haber ise dizinin 10'ar bölümden 2 sezon daha yayınlanacağı . "damages", 4.sezonuyla 2011 yılında başlayacak.

iptal etmek gibi bir yanıgıya düştükleri için fx yöneticilerine bela okurken, diziyi iptelden kurtardıkları için directv yöneticilerine teşekkürlerimi sunuyorum.
4. sezonda john goodman'ı da oyuncu kadrosuna ekleyerek glenn close'un karşısına tekrardan kral bir karakter yerleştirebilen dizidir.
4. sezon 4. bölümde amerikalı pis işlerin adamı, bir afganlı ile görüşmeye gider. arka planda "dileeey dileeey dileeey yaaaar..." sözleri duyulur. hafif afallama...

peki ses kime aittir?

sabahat akkiraz
yıllardan beri izlemek istediğim ama sıradan bir avukatlık dizisidir diye uzak durduğum ve sonunda 1.sezonunu izledikten sonra daha önce izlemediğim için inanılmaz pişman olduğum dizi.
cidden çok şahane bir diziymiş. glenn close olağanüstü oynamasının yanında, olağanüstü bir karakter çizmiş.
sırf patty hewes karakteri için bile izlenesi bir dizi.

yaptığı ters köşeler, akıl dolu senaryo ve kurgusu ile mutlaka izlenilmesi gereken bir dizi.
vasat bir 4.sezonun ardından, fırtına gibi başlamış, başladığını gördüğüm an mutluluk sebebim olmuş dizidir.
izlenilesi ve vasatın üzerinde olan dizidir. Ancak glenn close performansı harikadır.
muhteşem bir dizi olmasına rağmen ülkemizde yeterince ilgi görmemiş dizidir.
5 sezon sürmüştür, ilk 3 sezondan sonra iptal olma tehlikesi atlatmıştır.
zaten efsane olan glenn close'u daha da bi efsaneleştirmiş, rose byrne için "olmuş bu kız ya" dedirtmiş, senaryosuyla akılları baştan almıştır.
güven duygusu üzerine algılarımızla oynar, her bölümde göt etme kapasitesine sahiptir.

ve muhteşem bir finalle ekranlara veda etmiştir.
Son 10 yılın "en iyi büyük finali"nde ilk üçe girebilecek kadar iyidir hemde.
"izleyici böyle şaşırtılır, büyük final!" böyle yapılır dedirttir.
Sezon boyunca gelişen olaylardan, ironilerden, ikilemlerden, korkulardan bahsetmiyorum bile
yani sezonun geneli de finale yakışır bi şekilde işlenmiştir
Yazarları tebrik edip yeni işlerini beklemek lazım .

ama Damages kesinlikle bir efsane,
tamam ilk 3 sezona göre son 2 sezon belki bir tık daha sönüktü ama
finalde tamamen boka batan dizileri düşününce gerçek anlamda bir efsane

izlemeyen falan varsa kalmasın yani, pişman olursunuz sonra.
bütün sitelerden telif hakkı bokuna kaldırılan cânım dizi. nereden izleyebilecegimi bilen biri mesaj atarsa çok büyük sevaba girer.
demicız diye okunur.