bugün

gabriel garcia marquez romanı.
ben sabah işe kalkıyor muyum sen ondan haber ver.
susturulmuş bir toplumun anlatıldığı bir kitap. sizin dışınızda herkesin öleceğiniz zamanı bilmesi nasıl bir duygudur acaba?
8 ekim itibariyle istanbul şehir tiyatrolarında sahnelenecek olan, gabriel garcia marquez'in aynı isimli romanından uyarlanan oyun.
okuduktan sonra hrant dink cinayetiyle benzerliğinin farkedileceği roman. romandaki katil karakterler santiago'yu öldüreceklerini bağıra çağıra söylerler sürekli, kimsede birşey yapmaz. sonuçta bu vahim olay gerçekleşir.
soru işaretleri bırakan bir romandır.
Kitabın arka kapak yazısı: "Her yazar, yazdığı en son romanın en iyi romanı olduğunu sanır. Benim bu romanım için böyle düşünmemin nedeni, yapmak istediğimi tam olarak gerçekleştirebildiğimden almamdır. Romanlar, yazılırken yazarlarının elinden kaçıp kurtulmak isterler. Romanın kişileri, kendi özyaşamlarına dönerler, en sonunda da canlarının istediğini yaparlar. Ben hiçbir romanımda, bu romanımdaki kadar ipleri elimde tutamadım. Belki bunu, konu ve hacim nedeniyle başarmışımdır. Konusu çok sert olan ve hemen hemen polisiye bir roman gibi işlenen bir roman bu. Üstelik oldukça da kısa. Sonuçtan hoşnutum." Gabriel Garcia MARQUEZ
türkçeye bire bir çevirisi önceden haber verilmiş bir cinayetin güncesi olan,
can yayınlarının, muhtemelen spoiler içerdiği için kırmızı pazartesi adıyla çevirdiği şiir gibi marquez romanı.
ayrıca: (bkz: hrant dink cinayeti)
sıkıcı , kasvetli , boğucu bir kitap.
macit koper'in yönettiği ve romandan uyarladığı tiyatro oyunudur. "toplumsal sağırlık" oyunda mükemmel bir performansla bir kere daha tüm gerçekliğiyle karşımıza çıkmıştır.
"bana bir önyargı verin, dünyayı yerinden oynatayım" gibi bir anlamlı bir sözü de içinde barındırır. kadro iyi, yönetmen başarılı, izlenilesi, ayakta alkışlanasıdır.
gabriel garcia marquez'in mükemmel romanı. yazarının mükemmel olması başlı başına yeterken, kitabın sonunun başından bilinmesi, türünün ilk örneklerinden olması ve içine çeken kurgusuyla ayrıca bir zevkle okunur.
--spoiler--
"ulan adam göz göre göre öldü"'nün romanıdır. karakterlerin bir kısmının "ne de olsa öldürüleceğini duymuştur şimdiye kadar" şeklinde özetlenebilecek iplemez durumları okuyucuda küfür etkisi yaratıyor.
--spoiler--
adı geçen kahraman sayısı fazlaca olduğundan kafaları bulandıran, sayfa sayısının azlığına rağmen içi ustaca doldurulmuş, sabırlı okurlara seslenen hoş bir kitap.
detaylı tasvirleriyle okuyana santiago nasarın ölümünü görmüş gibi hissettiren roman.
zengin bir oyuncu kadrosuna sahip oyun, oyun başlamadan önce her koltuğa bırakılan imzasız mektup fikri de hoş olmuş.