bugün

chopin'in eserlerinin editörüdür. birinci dünya savaşının başlamasıyla birçok sanatçı ve besteci orduya yazılmıştı. hastalığından dolayı debussy hiçbir şey yapamıyordu ve bu duruma çok üzülüyordu. dört yıl boyunca fransa işgal altında kaldı ve birçok insan hayatını yitirdi. debussy'nin çalışabilmesi için paris'ten uzak bir yere gitmesi gerekliydi. çünkü savaş devam ettikçe chopin'nin editörlüğünü yapıyor ve hiçbir eser veremiyordu. savaş ortamından ayrılınca debussy harikalar yarattı. önce piyano için "etudes/çalışmalar" ı yazdı. sonra iki piyano için "siyah ve beyaz" adlı eserini tamamladı. böylesine güzel çalışmaları sürdürürken hastalığı kötüleşti ve tedavi için paris'e gitti. burada "noel" isimli çalışmaya imza attı. ancak bünyesi daha fazla dayanamadı ve 1918 yılında öldü. kimlerin büyük sanatçı olduğu tartışması konusunda herkesin farklı görüşleri olabilir. debussy seçtiği bohem yaşamı ve tartışmalı ahlak anlayışı genelde eleştirilse de "çağdaş müziğin babası" ünvanı ile müzik tarihinde yeri doldurulmaz bir öneme sahiptir.
22 Ağusto1862'deParis'in Saint Germain-en-Laye semtinde doğdu. Yoksul bir denizcinin beş çocuğundan biriydi. Madame Mauté'de Fleurville tarafından müzik yeteneği keşfedilerek, dokuz yaşında ilk piyano derslerini aldı. On yaşında Paris Konservatuarı'na girdi. 1884 yılında Roma Ödülü'nü kazandı. Ancak yaşamının akışı 1879-1892 yılları arasında aniden değişti. Tchaikovsky'nin de koruyucu meleği olan Barones von Meck ile tanıştı ve geleceğini onun koruyucu kolları arasına bıraktı. 1889'da Uzakdoğu gösterilerini izledi, Musorgski'nin "Boris Gudonov" operasına hayran kaldı. Bir Rusya yolculuğu daha yaptı. Yine bu yıllarda pek çok kadınla ilişkiye girdi. Bir süre sonra da seçkin bir müzikçi olan Madam Bardac ile ikinci evliliğini yaptı. 1915 yılında kanser belirtisi üzerine ameliyat oldu. Ancak 25 yıl kadar süren sanat yaşamı, 25 Mart 1918'de Alman mermi sesleri arasında Paris'te noktalandı.
fransız besteci.
hafiflik,berraklık ve klasik müzik denilince akla ilk gelen isimlerden birisidir.oldukça sadedir müzikleri.

clair de lune bestesi harikadır.

http://www.youtube.com/watch?v=-LXl4y6D-QI
paris bombardımanında hayatını kaybetmesi ise tam anlamıyla talihsizlik , daha iyi bir ölümü hak ediyordu.
birçokları onun chopin den sonraki en büyük piyanist olarak nitelese de o wagner in tristan und isolde operasını dinledikten sonra gerçek bir piyanist olduğuna inandı. kültürsüz karısını boşayıp kültürlü bir kadınla evlendi. 1900lü yılların başlarında bir kızı oldu ve ilk çalışması çocuklar köşesini o'na adadı. birinci dünya savaşına kadar olan 20 yıllık süre onun için çok verimli geçti. lakin birinci dünya savaşının patlak vermesi üzerine savaş atmosferinde çalışamadı, yetilerini göz yaşlarının kapattığını söyledi. sadece piyano için yaşamadığını bir kere daha kanıtladı, 1918 yılının mart ayında alman işgalinden dolayı hayata gözlerini yumdu. piyanonun pelesidir.
uyumadan önce en son çaldığım parçaların uzun süredir sahibi olan adam, gerçekten huzurla uyutuyor insanı, ya da ben inanılmaz takıntılıyım.
http://youtu.be/v0CLYpYKHNY
yeniden kurguladığı eser için;

http://www.youtube.com/watch?v=KUlZylqILKI.
(from Estampes) No.3- Jardins sous la pluie isimli eserini dinlemeyen kişi gerçekten büyük kayıp içindedir.

http://www.youtube.com/watch?v=w-1ERRRUM-c
piyano eserlerini dinlerken kendimden geçtiğim yüce müzisyen. Twilight isimli ergen filminde adı geçtiğinde bir soğudum kendisinden ama hala müziğinin gücü kıvamındadır.
"benim yapmaya çalıştığım, 'başka bir şey', bir tür gerçeklik -- hani şu embesillerin 'empresyonizm' adını taktıkları. bu terim nasıl da yersiz kullanılıyor -- özellikle, sanat âlemindeki en üstün gizem yaratıcısı olan turner'a bile bu yaftayı yapıştırmaktan çekinmeyen resim eleştirmenlerinin elinde." - claude debussy

http://www.youtube.com/watch?v=9_7loz-HWUM
google'ın ana sayfa açıldığıldığında anısına hazırladığı video :

http://www.youtube.com/watch?v=XQXgB8uenRQ
google'ın doodle'ını yaptığı fransız bestekar.
Doodle da çalan şarkı : Clair de lune.
müzikte empresyonist akımın öncülerinden fransız bestekar, klasik müzik denilince akla ilk gelen isimlerden birisi oldukça sadedir müzikleri.
20. yüzyılın en olağanüstü fransız bestecilerdinden biri.

genelde romantizmin, chopin'in schumann'ın ve wegner'in dramasının etkisinde olsa da dğeişik ritimler ve sesler kazandırmıştır klasik müziğe.

https://www.youtube.com/watch?v=CvFH_6DNRCY
tam ismi achille-claude debussy olan, 1862-1918 yillari arasinda yasamis fransiz besteci, izlenimcilik denince akla ilk gelen kisi.

parcalari adeta birer su damlasini hatirlatir.
kar tanelerini.
güzel bir rüyayi.
yaza doğru hızla ilerlediğimiz şu günlerde dinlemeye en uygun bestecilerden biri.
bence debussy günlük işlerle uğraşırken dinlenmemeli. bu müziğinin yarattığı hislerin etraftaki dikkat dağıtıcılar yüzünden kaçırılmasına neden olur. debussy'i -ya da genel olarak izlenimci bestecileri- dinlemeyi bir sanatsal faaliyete ortak olmak gibi algılıyorum.
lise yıllarımda olduğu gibi yaz rehavetiyle öğle uykusuna yatacak vaktim yoksa -ki yok-
la mer'i gece yattığımda loopa alarak dinliyorum. yorgunsam muhteşem finaline varamadan uykum geliyor ne yazık ki. ama sabah kulaklarımda dalgaların sesi, gözümün önünde çakan yakamozlar, tenimde tatlı bir esintinin ve güneşin dolaşmasıyla uyanıyorum. ve bazen iyi günümdeysem biraz iyot kokusu ve tuz tadıyla birlikte.
insan bir müzikten daha ne ister?
gene böyle bir sabah.
bonjour monsieur debussy. merci pour le musique.