bugün
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler11
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi10
- aleyna tilki10
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız17
- sözlük kızından gelin olmaz21
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- anın görüntüsü14
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- hamas bir terör örgütüdür11
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- şehirler arası aşk yaşamak8
- vatandaşlık farkı alan otel21
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- futbolcu ismiyle nick almak10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- icardi190524
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası17
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım18
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı12
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın9
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
(bkz: bana balık verme balık tutmayı öğret) mantalitesinden çok uzak insandır
daha fazla para beklentisi olduğu için son parasını dilenciye veren insandır.
evde parası olan insandır.
açık ara maldır. evet.
öğrenci değildir. öğrenci olsa biraya, sigaraya falan verir.
(bkz: bombacı mülayim)
insandır ve temiz duygularla vermiştir.
bizzat başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum.
sene 2006;
fakir bir ailenin çocuğu olarak liseyi şehir dışında kazanmış ve o sene yurtta kalmaya başlamıştım.yurt baya uzaktı çarşıya o yüzden haftada bir kere anca çıkardım. dedim ya fakirlik diz boyu ağız kokumdan kimse yaklaşamıyo yanıma. yine böyle günlerden birinde kitap almak için çarşıya çıkmıştım. velhasıl kitabı aldım cebimdeki son 10 tl yi uzattım kitapçıya bana 50 kuruş para üstü verdi. başka param kalmamıştı. dolmuşlar da 75 kuruştu o zaman. dedim oğlum bu parayla dolmuşa da binemezsin en iyisi 1,5 saat sürecek ama sen yürü. öyle kendi kendime söylendikten sonra yürümeye başladım ama hala çarşıdayım. dalgın dalgın yürüken birden bir sesle irkildim.
-allah rızası için bir sadaka.
dönüp baktım kadın kucağında bebesiyle perişan vaziyette. normalde asla itimat edipte yardım etmem böyle insanlara halaa da öyleyimdir ama orada ne olduysa içimden dedim oğlum cebinde son 50 kuruşun var zaten sana yaramıyacak yürüyeceksin yurda kadar... neyse parayı verir vermez hemen arkamı döndüm yoluma devam ederken arkadan dilenci:
-allah razı olsun . allah gönlüne göre versin...
yurt yolunu yarılamıştım ve sitelerin arasından geçiyordum. birden gözüme iş bankası bankamatiği ilişti. liseye yeni başlamışım ailem arada sırada az da olsa birşeyler göndersin diye bana bir bankamatik kartı çıkarttırıp vermişlerdi. ben de haniyeni bir oyuncak gibi öyle takıp bakmayı açıp kurcalamayı severdim. bu meyille gittim taktım kartı biliyorum içinde para mara yok nerdeeeee. şifremi girdim.
hoşgeldiniz sayın .... yazısından sonra bakiyeye ekranının yanındaki sayıya baktım... baktım.... hani filmlerde "gözlerime inanamıyorum " deyip ovuşturup tekrar bakarlar ya aynen öyle ovuşturup tekrar baktım... aman allahım inanamıyorum tam 60 lira bakiyemde vardı. iyi ama nasıl olurdu ki. ailem gönderse diycem muhakkak haber verirlerdi ki onlarında göndermesine daha bir hafta vardı. neyse çok da kaynağını merak etmeden parayı çektim. huzurlu mutluydum sanki dünyanın sahibi benmişim gibi. sonra dilenci aklıma geldi ve hayatımda belki de ilk defa yaptığım karşılıksız bir beklentisiz iyiliğimin karşılığını görmüştüm. daha sonradan öğrendim ki hayatımda hiç görmediğim bir akrabamın benden haberi olmuş ve bizimkilerden hesap numarası isteyip her ay düzenli para yatırmış, allah ondan razı olsun.
bizzat başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum.
sene 2006;
fakir bir ailenin çocuğu olarak liseyi şehir dışında kazanmış ve o sene yurtta kalmaya başlamıştım.yurt baya uzaktı çarşıya o yüzden haftada bir kere anca çıkardım. dedim ya fakirlik diz boyu ağız kokumdan kimse yaklaşamıyo yanıma. yine böyle günlerden birinde kitap almak için çarşıya çıkmıştım. velhasıl kitabı aldım cebimdeki son 10 tl yi uzattım kitapçıya bana 50 kuruş para üstü verdi. başka param kalmamıştı. dolmuşlar da 75 kuruştu o zaman. dedim oğlum bu parayla dolmuşa da binemezsin en iyisi 1,5 saat sürecek ama sen yürü. öyle kendi kendime söylendikten sonra yürümeye başladım ama hala çarşıdayım. dalgın dalgın yürüken birden bir sesle irkildim.
-allah rızası için bir sadaka.
dönüp baktım kadın kucağında bebesiyle perişan vaziyette. normalde asla itimat edipte yardım etmem böyle insanlara halaa da öyleyimdir ama orada ne olduysa içimden dedim oğlum cebinde son 50 kuruşun var zaten sana yaramıyacak yürüyeceksin yurda kadar... neyse parayı verir vermez hemen arkamı döndüm yoluma devam ederken arkadan dilenci:
-allah razı olsun . allah gönlüne göre versin...
yurt yolunu yarılamıştım ve sitelerin arasından geçiyordum. birden gözüme iş bankası bankamatiği ilişti. liseye yeni başlamışım ailem arada sırada az da olsa birşeyler göndersin diye bana bir bankamatik kartı çıkarttırıp vermişlerdi. ben de haniyeni bir oyuncak gibi öyle takıp bakmayı açıp kurcalamayı severdim. bu meyille gittim taktım kartı biliyorum içinde para mara yok nerdeeeee. şifremi girdim.
hoşgeldiniz sayın .... yazısından sonra bakiyeye ekranının yanındaki sayıya baktım... baktım.... hani filmlerde "gözlerime inanamıyorum " deyip ovuşturup tekrar bakarlar ya aynen öyle ovuşturup tekrar baktım... aman allahım inanamıyorum tam 60 lira bakiyemde vardı. iyi ama nasıl olurdu ki. ailem gönderse diycem muhakkak haber verirlerdi ki onlarında göndermesine daha bir hafta vardı. neyse çok da kaynağını merak etmeden parayı çektim. huzurlu mutluydum sanki dünyanın sahibi benmişim gibi. sonra dilenci aklıma geldi ve hayatımda belki de ilk defa yaptığım karşılıksız bir beklentisiz iyiliğimin karşılığını görmüştüm. daha sonradan öğrendim ki hayatımda hiç görmediğim bir akrabamın benden haberi olmuş ve bizimkilerden hesap numarası isteyip her ay düzenli para yatırmış, allah ondan razı olsun.
günümüz koşullarında anlaşılması da, tarifi de pek mümkün olmayan zat-ı muhteremdir.
liberalizm ya da modernizmin alabildiğine at koşturduğu toplumsal ilişkilerimizde böylesi bir insan var mıdır? varsa soyut mu yaşar? diğer bir deyişle "asosyal midir?" diye düşünmeden edemiyor insan.
tüm içtenliğiyle bunu yapabilen birini tahayyül dahi edemiyor şurada çiziktirenlerin ezici bir çoğunluğu.
bazı iyimserler yatırımcı olarak niteleyebiliyor. ne kadar hazin!
salak, aptal olarak yargılayanlar kadar diğer tarafı düşünen akıllı olduğunu söyleyenler de haklı belki.
cebindeki son parasıyla ekmek alıp akşam karnını doyuracak kişinin yolda yürürken gördüğü açlıktan kaburgaları sayılan bir köpeğe aldığı ekmeği veren kişi kadar samimidir bence.
liberalizm ya da modernizmin alabildiğine at koşturduğu toplumsal ilişkilerimizde böylesi bir insan var mıdır? varsa soyut mu yaşar? diğer bir deyişle "asosyal midir?" diye düşünmeden edemiyor insan.
tüm içtenliğiyle bunu yapabilen birini tahayyül dahi edemiyor şurada çiziktirenlerin ezici bir çoğunluğu.
bazı iyimserler yatırımcı olarak niteleyebiliyor. ne kadar hazin!
salak, aptal olarak yargılayanlar kadar diğer tarafı düşünen akıllı olduğunu söyleyenler de haklı belki.
cebindeki son parasıyla ekmek alıp akşam karnını doyuracak kişinin yolda yürürken gördüğü açlıktan kaburgaları sayılan bir köpeğe aldığı ekmeği veren kişi kadar samimidir bence.
gerçekten ihtiyacı olan biri gördüğünde, pişman olabilir.
insanların duygularını sömürüyor o dilencilerin hepsi. teyzeler amcalar ağlayarak istiyor, en acıklı bakışları ile. bir köşede ceplerinden çıkardıkları deste deste paraları sayarken o bakış ve ses tonu nedense bir anda yok oluveriyor.
yapmayınız ne teyzeler gördüm, el emeği göz nuru işlerini** satıp da kendini, torununu doyuran.
hayat kimse için kolay değil evet ama sizler de o paraları kazanmak için ne eziyetler çekiyorsunuz. bir çocuk okutun o dilenciye vereceğiniz paralar ile asıl o zaman içiniz rahat olacaktır.
insanların duygularını sömürüyor o dilencilerin hepsi. teyzeler amcalar ağlayarak istiyor, en acıklı bakışları ile. bir köşede ceplerinden çıkardıkları deste deste paraları sayarken o bakış ve ses tonu nedense bir anda yok oluveriyor.
yapmayınız ne teyzeler gördüm, el emeği göz nuru işlerini** satıp da kendini, torununu doyuran.
hayat kimse için kolay değil evet ama sizler de o paraları kazanmak için ne eziyetler çekiyorsunuz. bir çocuk okutun o dilenciye vereceğiniz paralar ile asıl o zaman içiniz rahat olacaktır.
vicdanının sesine kurban olmuştur. yürüyerek eve gidecektir. Allah razı olsundur
aptaldir.
pozitif fakirlikten negatif fakirliğe giden yoldadır.
hayır yaptığını zannederek allahtan bir verip on bekleyen insandır .
(bkz: dilenciye para vermenin sevap olduğunu dü$ünmek)
(bkz: dilenciye para vermenin sevap olduğunu dü$ünmek)
güncel Önemli Başlıklar