bugün
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- vatandaşlık farkı alan otel24
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- icardi190525
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü14
- icardi1905 silik olsun kampanyası19
- şehirler arası aşk yaşamak9
- hamas bir terör örgütüdür14
- true'nin porno arşivi kaç gb8
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- futbolcu ismiyle nick almak12
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- artificialintelligence9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız10
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım16
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
insandır ve temiz duygularla vermiştir.
bizzat başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum.
sene 2006;
fakir bir ailenin çocuğu olarak liseyi şehir dışında kazanmış ve o sene yurtta kalmaya başlamıştım.yurt baya uzaktı çarşıya o yüzden haftada bir kere anca çıkardım. dedim ya fakirlik diz boyu ağız kokumdan kimse yaklaşamıyo yanıma. yine böyle günlerden birinde kitap almak için çarşıya çıkmıştım. velhasıl kitabı aldım cebimdeki son 10 tl yi uzattım kitapçıya bana 50 kuruş para üstü verdi. başka param kalmamıştı. dolmuşlar da 75 kuruştu o zaman. dedim oğlum bu parayla dolmuşa da binemezsin en iyisi 1,5 saat sürecek ama sen yürü. öyle kendi kendime söylendikten sonra yürümeye başladım ama hala çarşıdayım. dalgın dalgın yürüken birden bir sesle irkildim.
-allah rızası için bir sadaka.
dönüp baktım kadın kucağında bebesiyle perişan vaziyette. normalde asla itimat edipte yardım etmem böyle insanlara halaa da öyleyimdir ama orada ne olduysa içimden dedim oğlum cebinde son 50 kuruşun var zaten sana yaramıyacak yürüyeceksin yurda kadar... neyse parayı verir vermez hemen arkamı döndüm yoluma devam ederken arkadan dilenci:
-allah razı olsun . allah gönlüne göre versin...
yurt yolunu yarılamıştım ve sitelerin arasından geçiyordum. birden gözüme iş bankası bankamatiği ilişti. liseye yeni başlamışım ailem arada sırada az da olsa birşeyler göndersin diye bana bir bankamatik kartı çıkarttırıp vermişlerdi. ben de haniyeni bir oyuncak gibi öyle takıp bakmayı açıp kurcalamayı severdim. bu meyille gittim taktım kartı biliyorum içinde para mara yok nerdeeeee. şifremi girdim.
hoşgeldiniz sayın .... yazısından sonra bakiyeye ekranının yanındaki sayıya baktım... baktım.... hani filmlerde "gözlerime inanamıyorum " deyip ovuşturup tekrar bakarlar ya aynen öyle ovuşturup tekrar baktım... aman allahım inanamıyorum tam 60 lira bakiyemde vardı. iyi ama nasıl olurdu ki. ailem gönderse diycem muhakkak haber verirlerdi ki onlarında göndermesine daha bir hafta vardı. neyse çok da kaynağını merak etmeden parayı çektim. huzurlu mutluydum sanki dünyanın sahibi benmişim gibi. sonra dilenci aklıma geldi ve hayatımda belki de ilk defa yaptığım karşılıksız bir beklentisiz iyiliğimin karşılığını görmüştüm. daha sonradan öğrendim ki hayatımda hiç görmediğim bir akrabamın benden haberi olmuş ve bizimkilerden hesap numarası isteyip her ay düzenli para yatırmış, allah ondan razı olsun.
bizzat başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum.
sene 2006;
fakir bir ailenin çocuğu olarak liseyi şehir dışında kazanmış ve o sene yurtta kalmaya başlamıştım.yurt baya uzaktı çarşıya o yüzden haftada bir kere anca çıkardım. dedim ya fakirlik diz boyu ağız kokumdan kimse yaklaşamıyo yanıma. yine böyle günlerden birinde kitap almak için çarşıya çıkmıştım. velhasıl kitabı aldım cebimdeki son 10 tl yi uzattım kitapçıya bana 50 kuruş para üstü verdi. başka param kalmamıştı. dolmuşlar da 75 kuruştu o zaman. dedim oğlum bu parayla dolmuşa da binemezsin en iyisi 1,5 saat sürecek ama sen yürü. öyle kendi kendime söylendikten sonra yürümeye başladım ama hala çarşıdayım. dalgın dalgın yürüken birden bir sesle irkildim.
-allah rızası için bir sadaka.
dönüp baktım kadın kucağında bebesiyle perişan vaziyette. normalde asla itimat edipte yardım etmem böyle insanlara halaa da öyleyimdir ama orada ne olduysa içimden dedim oğlum cebinde son 50 kuruşun var zaten sana yaramıyacak yürüyeceksin yurda kadar... neyse parayı verir vermez hemen arkamı döndüm yoluma devam ederken arkadan dilenci:
-allah razı olsun . allah gönlüne göre versin...
yurt yolunu yarılamıştım ve sitelerin arasından geçiyordum. birden gözüme iş bankası bankamatiği ilişti. liseye yeni başlamışım ailem arada sırada az da olsa birşeyler göndersin diye bana bir bankamatik kartı çıkarttırıp vermişlerdi. ben de haniyeni bir oyuncak gibi öyle takıp bakmayı açıp kurcalamayı severdim. bu meyille gittim taktım kartı biliyorum içinde para mara yok nerdeeeee. şifremi girdim.
hoşgeldiniz sayın .... yazısından sonra bakiyeye ekranının yanındaki sayıya baktım... baktım.... hani filmlerde "gözlerime inanamıyorum " deyip ovuşturup tekrar bakarlar ya aynen öyle ovuşturup tekrar baktım... aman allahım inanamıyorum tam 60 lira bakiyemde vardı. iyi ama nasıl olurdu ki. ailem gönderse diycem muhakkak haber verirlerdi ki onlarında göndermesine daha bir hafta vardı. neyse çok da kaynağını merak etmeden parayı çektim. huzurlu mutluydum sanki dünyanın sahibi benmişim gibi. sonra dilenci aklıma geldi ve hayatımda belki de ilk defa yaptığım karşılıksız bir beklentisiz iyiliğimin karşılığını görmüştüm. daha sonradan öğrendim ki hayatımda hiç görmediğim bir akrabamın benden haberi olmuş ve bizimkilerden hesap numarası isteyip her ay düzenli para yatırmış, allah ondan razı olsun.
güncel Önemli Başlıklar