bugün

son albümünün kara isimli parçasına can saban ve gonca vuslateri ile klip çekiyormuş sözlük.
delirmek belirmektir isimli şiir kitabının sahibi insan.

ayrıca kara adlı şarkısının videosu da yayınlanmıştır.
http://www.youtube.com/watch?v=Fj5Ur6zgn64
her şarkısı güzeldir fakat derda ayrıdır. tarzı da oynak ama sözleriyle de yer yer düşündüren kaliteli sanatçı. dövme yaptırmayı da çok sever. en çok sevdiği kişi ise annesiymiş.
Bu cumartesi koç Üniversitesi radyosu kuradyo'ya telefonla konuk olacak adamdır. Saat yirmide yayınlanacak röportajda yeni kitabıyla ve albümüyle ilgili konuştuk.
kitabiyla düşünduren.
imzalı yollayip sevindiren.
yine de çok sevilmeyen.
şişirilmiş bir balondu ve söndü.
ne ara tanındı ne ara yarıştı ne ara unutulup kayboldu diye merak ettiğim şarkıcı. değişik bir tarzıda vardı oysa.
bir yanım "dinleme lan kötü müzik bu" diyor, bir yanım "dinle lan işte sik kafalı ne güzel şarkılar" diyor.
çok ikilemde kaldığım müzisyendir.

ama saygım var. benim samimiyete saygım var.
dinliyorum.
rahmetli annesine yazdığı derda* adlı acayip bir şarkısı vardır. fena halde etkiler adamı...
kendisini pek dinlemesem de kara isimli şarkısıyla takdirlerimi ve saygımı almış olan şarkıcı. ne içten sözler onlar öyle?
türklere hizmet eden yahudi. şarkıları çok iyi kendisi de pek mütevazi. bir kez tanışma fırsatı buldum kendisiyle, aynı spor salonuna gidiyormuşuz da hiç denk gelmemişiz, bir kere tek gördüm onu. metobolizmasında sorun varmış, ne kadar yese de yeterince kas yapamıyor benimkiler gibi.
evlenme teklif etse hic düşünmeden kabul edeceğim cunku dusunursem redd edecegim 10 parmaginda 20 marifet olan güzel istanbul müziği yapan adam.
"karşı cinsi soymadan sevin, belki vitamini kabuğundadır."
has izmirlidir.
http://www.youtube.com/watch?v=q-HF2Tf_ZEM
Sefarad kökenli Türk şarkıcı ve oyuncudur.
izmirli sanatçı. ayy canım ya.
kapçuk agızlı şarkıcı.
çok itici şarkıcı.
fötr şapkanın yakıştığı yahudi, kardeşimiz.
bana bir saz verin ve meczup dışında adam gibi bir tane bile şarkısı olmayan çemçük aazlı şarkıcı. ha, o iki şarkıda da replay tuşuna tecavüz ediyorum o ayrı...
+ can bonomo doho cok sovoyorson gomzoyo mo?
- sus ve yalamaya devam et!
adam harbi yetenek. baya büyük bi yetenek hem de.
Çok büyük yetenektir. Umarım sıkılmaz ve arada kaynamaz. Kültür çümbüşüdür, yakışıklı bir delikanlıdır. Umarım hep orada burada karşımıza çıkar. Şiir kitabı bile vardır. Ve oldukça başarılıdır. Ama şiirlerini okumak ve de klasikleştirmek için daha önümüzde uzun yıllar vardır, ya da ölmesi falan lazım.
Can Bonomo - Değmez

Değmez dedi.;Yolunu beklerken içtiğim sigaralar ve dün geceden arta kalan ne varsa masada.Erken saatte uyandım.Yatak odamın tavanı eğilirken üzerime. Bir saat daha uyudum. Belki iki.Havada ölü bir romantizm vardı ve bir ninni örttü üzerimi. Anlaşılmamak acıktırıyordu insanı. iki gün önceden kalan pizzanın son dilimini ısıtacaktım. Mikro dalga;Değmez dedi. Ne kızgındır arka koltuğunda bayıldığım taksici şimdi. Acaba son bardağım nerede kırıldı. Karşılıksız sevmek makro bir dalgadır.Onu anladım. Oturdum biraz kitap okudum. Şu hayatta ne öğrendiysem telefon beklerken öğrendim. Onu anladım. Bir kitap bitti. Diğerine geçtim. Sırtım ağrıyordu nedense. Uzanmak istedim doğruldum. Yastık;Değmez dedi. Küçükken dinleyip unuttuğum masalları düşündüm uzun uzun. Aklıma hiç biri gelmedi. Son mesajlaşmalarımıza bakayım dedim.Telefon;”Değmez”. Kötü bir gün geçiriyordum. Buna alışığım. Kötü bir gün geçirmek beni daha sivri bir insan yapacaktı. Ne de olsa Bizi öldürmeyen her şey bize sihirli güçler katacaktı. Bir sigara daha yaktım. içki içmek için çok erkendi. Yeniden doğmak için çok geç.Başka bir şehirde yaşamak için. Doktor olmak için mesela. Her şeyi bırakıp gitmek için çok geçti.Tekrar çocuk olmaya karar vermek için,Yeni yeni yerler keşfetmek için. Bir daha sevmek için..

Yarım şişe viski vardı tezgahın üzerinde. Elim kesme bir cam bardağa yürüdü. Bardak;”Değmez” dedi. Seni sevmek seni mutlu etmekti. Seni sevmek, Geceden kalan viskiyi gündüz gözüyle şişeden içmekti. Teşhis edilemeyen bir hastalık gibi. Genç yaşta başlayan bir bağımlılık. Gösteriş olsun diye alınıp bir sayfası bile okunmayan kitaplar gibiydi sevilmek. Seni sevmek adaletse;Tanrılar hüküm giymeliydi. Ayakkabılarımı giyip çıktım evden. Biz romantikler deniz kenarında yürümek insana iyi gelir zannederiz nedense. Sahiller kandırılmışlar ve aldatılmışlarla doludur bu yüzden. Şimdi bir denize atsam kendimi. Boğulacağım şey önce kendi karanlığım olacaktır dedim içimden. Bir resmini buldum iç cebimde. Ve ellerim hep yara iziydi. Bir banka oturdum. Ölümü düşündüm. Ölümün ilk işareti Doğumu düşündüm. Martıları izledim dans ederlerken.Rüzgar;”değmez” dedi. Sonra o biri geldi yanıma.Gözleri aynı sen. Merhaba dedi. Dudakları, Gözleri aynı sen. Şiirlerdeki kadar korkutucu değildi sonra hayat. Seni son gördüğümde o bankta oturuyordum ben. Sana en yakın olduğum şey yırtık ellerimde solgun bir resimdi. Seni sevmek yapabilmek değil. Yapmasını sevmekti. Seni sevmek ,Yokuş aşağı hızla giden patlak frenli bir arabanın içindeyken, Çalan şarkıyı sevmekti.
Banktaydık, oturuyorduk. O vardı. Ben vardım. O aslında en çokta sendin. Ve bunu neden sonra anladım. Gülümsedim öylesine.
O sen de gülümsedi. Sahil, Yeniden aşık olmak için elverişli bir yerdi. Tam sevecektim seni her yerinden,
Hayat ”girme o topa”,
”değmez” dedi.

bunu yazmış bir adamdır bonomo, gerisi teferruat.
--spoiler--
''içmek için çok erkendi
yeniden doğmak için çok geç
Başka bir şehirde yaşamak için
doktor olmak için mesela
Her şeyi bırakıp gitmek için çok geçti.''
--spoiler--