bugün

ve yine gizli odaklar düğmeye bastı. dış mihraklar bir amacına daha ulaştı. faiz lobisi planlarını ilmek ilmek işledi.

bülent ersoy' dan son derece rahatsız olan faiz lobisi, telekinezi ile bayıltmıştı. milli iradenin desteği ile daha da güçlenerek gelen ersoy kapanmış, vesayetin gözünü iyice korkutmuştu. ama ersoy dün gece yapılacak olan hain plana karşı koyamadı. paralel devletin adamları tuğba ekinci kozunu çok iyi oynayarak bülent ersoy show' un sonunu getirdi.

http://www.hurriyet.com.t...agazin/haber/25608377.asp
hadi ya kaldırılmış mı?

zor olmuştur ama,

kaçlık vinç kullandılar acaba.
geç bile kalınmıştır bana göre, çoktan yayından kaldırılmalıydı.
akşam üstü akşam üstü sinirlenmeye vesile olan durum.

izliyorduk ne güzel amk.
ama o başını kapattıydı önünü kestiler görüyomusun işte türbanı var benim bacılarımı kanala almıyorlar diye mağdur edebiyatı yapar mı acep.
Sadece şarkı söylerken çekilir bu adam, ne gıydığının, ne konuştuğunun, kimi konuk ettiğinin zerre önemi yok, sadece söylerken tahammüll edilebiliyor. Neyse iyi olmuş mantara bağlamıştı zaten..
yapımcının bi ana avrat sövmediği kalmıştır.

eğer anlatılanlar doğruysa ki doğru gibi, sövse de hakkıdır. buyrun efenim yaptıkları;

--spoiler--
DP Yapım'ın sahibi Mehmet Fevzi Siverek, "Show TV'de Pazar akşamları aynı saatte ya bambaşka bir şov programı yapacağız ya da ünlü sanatçıların jüri olduğu bir müzik yarışması ekrana getireceğiz. Ama Bülent Ersoy olmayacak" dedi.

Siverek, Bülent Ersoy kararını Show TV'nin yönetimiyle birlikte aldıklarını belirtirken, "Zaten, Show TV yönetimine Bülent Ersoy'u rica minnet kabul ettirmiştim. Başka birisiyle yap, bu kişi sorunlu demişlerdi, dinlemedim, direndim ama haklı çıktılar" şeklinde konuştu.

Fevzi Siverek, "Star TV 13 hafta zor dayanmıştı, ben 17 hafta yaptım, ama nasıl olduğunu bir Allah, bir ben, bir de Show TV'nin yöneticileri bilir. Bununla kimse çalışmaz" dedi.

Siverek, programa başladıklarında neler yaşadıklarını da şöyle anlattı:

"FiTNEYLE HERKESi BiRBiRiNE DÜŞÜRDÜ.."

"Kanalın Bülent Ersoy'la program yapma isteği yoktu. Yapımcı olarak rica ettim. izzet Yıldızhan ve Bülent Ersoy'la başladık. Ama önce izzet'e huysuzluk çıkardı. izzet'in programdan dışarı çıkmasını bir şekilde sağladı. Bana gelip izzet sana bunu söylüyor v.s v.s ile dedikodularla, laf taşımakla, iki tarafı kışkırttı, aramızı bozdu. Çok ters bir duruma düştük. Bu gelişme üzerine programı komple bitirmek istediğimi söylediğimde devam etmemiz için her şeyi yaptı. izzet'se hiç kavga çıkarmadan, bununla sürekli kavga edeceğimize ben çıkım, dedi, çıktı gitti"

"FiTNEYLE HERKESi BiRBiRiNE DÜŞÜRDÜ!.."

"Sonra her hafta bir sıkıntı çıkarmaya başladı. Bir pantolon giyiyor, borcu olduğu ortaya çıkıyor. Ertesi gün televizyonlarda bunlar konu oluyor, rezil oluyoruz. Bütün uyarılarıma rağmen canlı yayında ağzına geleni konuştu, sürekli büyük para cezası aldık"

"ANTALYA'DAKi BÜYÜCÜSÜNDEN BIKTIM!.."

"Her programda, programla hiç ilgisi olmayan insanların adını zikretmeye başladı… Bir tanesi Antalya'daki büyücüsüymüş, canlı yayında telefonu eline alıyor. Dışarıdan birisinden gelen bir mesaj ile bir telefonla bütün programın akışını her şeyini değişiyor. iki de bir, bu piyasada, ben tekim benden başka okuyan yok, ben bu işin mektebini bitirdim, öbürleri hepsi alaylı, küçük dağları ben yarattım, büyük dağlar zaten vardı şeklindeki konuşmaları herkesi bıktırdı, usandırdı…"

"GAY'LERDEN OLUŞAN EKiBiNDEN KURTARAMADIM!"

"Kendisinin bir şer grubu ve ekibi vardır, gaylerden oluşan… Ne yaptıysam o ekibin dışına çıkaramadım. Kurtarmak istedim ama maalesef başarısız oldum. inanılmaz yanlış yönlendiriyorlar"

"KENDi MENAJERi MALiYELiK OLDU AMA..."

"Bir hafta kaç gün önce de kendi menajeri, yani kendisinin konserleri organize edeni menajeri, sahtekarlık(vergi kaçırma olayı Milliyet'te birinci sayfada yer aldı) yaptığı gerekçesiyle gazetelere manşet oldu. Bu konuların tamamını toparlayıp kendisini defalarca uyarmama rağmen sonra ben anladım ki bu işlere (!) yanlışlıkla değil bilinçli olarak girmiş ve yapıyor. Menajeriyle birlikte her işin içinde var"

"BÜLENT ERSOY'A EKiP DAYANMADI!.."

"Yapım ekibinde iki kere yönetmen değiştim. Diğer ekip de devamlı değişti. Sözleşmemizde programı yapıp, program bittikten sonra 7 iş gününden sonra para ödememiz gerekirken, pazartesi saat 09.00'da şirketimizin muhasebesini arayarak, param ne oldu niye gecikti diyen biri… Hepimiz şok olarak onun her hafta yaptıklarını izledik!.. Sürekli geç kalmalar, hep yayına 5 saniye kala, tüm ekip stres, bunalımdan yayına yetişemeyecek miyiz, her hafta gelen konuklara rica ederek, gecikebilir, programı bir şarkıyla sizle açacağız diyerek devamlı gelen konukları hazır ettik. Çekilir gibi değildi"

"ZAVALLIDIR, GARiBANDIR DEDiK AMA!.."

"Zavallıdır, garibandır, kimsesi yoktur, uzun senelerden beri tanıyorum. iş hiç yapmamıştım. Hep benden istekleri olmuştur. Hep işlerine yardımcı olmaya çalışmıştım insan olarak… Ama onunla asla iş yapılmayacağını anladım. iş disiplini sıfır… Herkesin neden ondan kaçtığını ve iş yapmadığını da anladım"

"6 KERE ŞOFÖR DEĞiŞTiRDiM!.."

"Kendisinin arabası olmadığından dolayı ben sürekli şoför ve araba tahsis ettim. En son geçen hafta benim arabamla giderken, benim şoförümle giderken caddede geçerken uzaktan geçen bir kişinin resmini çektiğini görüyor, şoförü bağırarak arabayı durduruyor arabadan inip çocuğu dövüyor. Çocuğun elindeki telefonu da alıp yere vuruyor. Bunlar affedilir şeyler değil.. Bunları bize anlatırken bile pişkin pişkin gülerek anlatıyor… istekleri ve talepleri hiçbir zaman bitmiyor"

BÜLENT ERSOY, BENi BiRiLERi(!) KURTARIR DÜŞÜNCESiNDE!

"Bağırarak, çağırarak, insanları azarlayarak, sazları azarlayarak RTÜK kurallarına uymayarak nasıl olsa ben Bülent Ersoy'um birilerini ararım, birileri beni kıramazlar, hallederim rahatlığıyla ezelden beri hep bunları yapmıştır. Bundan sonra da bunların yapılacağını düşünüyor. Maalesef yapamaz. Zihniyet Türkiye'de değişti. Türkiye'de bu işler böyle yürümez. Gerçek sanatıyla, ahlakıyla yürür…

"45 YAŞ KÜÇÜK SEVGiLi YÜZÜNDEN PROVA YAPAMADIK"

"Daha da rahatsız olduğum konular… Kendisinden 45 yaş küçük bir çocukla sevgili olduğunu söyleyerek, ekibin repertuvar çalışması gerekirken Ben izmir'e gidiyorum gelmicem, bu hafta gelecek misin sorusuna da her hafta gelecek mi, gelmeyecek mi kuşkularıyla yaşadık"

"17 HAFTADA 10 KOSTÜMCÜ DEĞiŞTiRDiK!.."

"Her hafta 17 hafta program yaptım. 10 tane kostümcü değiştirdik. 2-3 kez ricayla Nur Yerlitaş'a elbise yaptırttık. Nur benim ricamla kırmadı yaptı. Ama Nur en son Fevzi benim dostumsun ama olmuyor biz bunla iş yapmayalım dost kalalım dedi"

"GENÇ KIZI KOLUNDAN TUTUP ATMASI SON NOKTA!.."

Fevzi Siverek, "Bu hafta seyirciler arasında bir genç kız vardı. Herkesin gözü önünde sahnesinden inerek, seyircilerin arasına girip, o kız çocuğunu kolundan tutup dışarı attı. 17-18 yaşındaki bir öğrenciye, hem de hiç suçu yokken bu yaptığı hareketle birlikte benim vicdanımda da artık bir yeri kalmadı. Ve dönüşü olmayan bir kararla kendisiyle vedalaştık. Allah yolunu açık etsin. Ama bu kafayla, bu hiçbir yerde çalışamaz"

Bülent Ersoy geçtiğimiz haftalarda canlı yayında bayılmıştı.
--spoiler--
hükümet hızını alamayıp bülent ersoy'un da görev yerini değiştirdi diye düşündürten durumdur. *
(bkz: Zamanlama manidar)

Tesetture girdigi hafta niye kapatmadiniz?!
yeahhhh.
Sevinçle karşıladığım haberdir.

Oh iyi oldu. Bi ibne nasıl olurda ulusal kanalda program yapar. Çoluğumuz çocuğumuz var.
hiç izlemeden bi ton muhabbeti yapılan program halkın sohbet geleneğini geri getirmişti, ne konuşacaz şimdi diye kara kara düşündüren olay.
çok iyi de olmuş çok güzel de olmuştur. bir adet yalaka da eksik oluversin tv'de ne olmuş yani. günlük müslüman, nasıl olsa bulur kendine başka kanal.

ülkeden de kaldırabiliyor muyuz?
bayıldığı(!) ve kapandığı haftalarda gündem sarsılmıştı. şimdi bir ülkeye dalarız heralde.
--spoiler--
benim türbanlı kardeşlerimin önünü kestiler
--spoiler--
program kaldırıldı ama bülent ersoy'u kaldırmaya götümüz yemedi açıkçası, hala orda duruyo, gidip çaput falan bağlayabilirsiniz, hadi biz kaçtık.

-kanal yönetimi-
açıklamalara göre geç kalınmış karardır. Karar gerekçesini aktaran yapımcı söylediği şu söz çok hoşuma gitmiştir.

“Bağırarak, çağırarak, insanları azarlayarak, sazları azarlayarak RTÜK kurallarına uymayarak nasıl olsa ben Bülent Ersoy’um birilerini ararım, birileri beni kıramazlar, hallederim rahatlığıyla ezelden beri hep bunları yapmıştır. Bundan sonra da bunların yapılacağını düşünüyor. Maalesef yapamaz. Zihniyet Türkiye’de değişti. Türkiye’de bu işler böyle yürümez. Gerçek sanatıyla, ahlakıyla yürür…

Evet arkadaşlar Türkiye değişti ya efendi olur sanatınızı icra eder insanlığa örnek olursunuz, ya da aç kalırsınız. Yiyecek ekmek bulamazsınız. Bundan kelli bu arkadaş da ya gider küçük bir kanala orada ağam paşam kahrını çekerler (belki) ya da oturur kıç üstü.
''benim başörtülü bacımın onünü Kestiler.''