bugün

arkasına bakmaksızın çıktı gitti kapıdan kadın. öfkesini bıraktı gerisinde. adam yalnız kaldığı odada önce bakakaldı arkasından, sonra dayamak istedi sırtını duvara, sendeledi olduğu yerde. kadın kokusunu bıraktı odada.

cama doğru bir iki adım atmak istedi adam. perdenin arkasından bakacaktı son kez ona. bahçe kapısının sürgüsünü çekerken kadın, adam yutkundu tülün ardında. biliyordu o sürgüye kırmızı ojeli parmaklar değmeyecekti bir daha.

oysa ne çok sevmişlerdi birbirlerini. kadın hiç terketmeyecekti onu. adam emindi bundan. kendisini tüm kusurlarına rağmen seven tek kişiydi. güldü mü gözlerinin içi gülerdi. "iyi ki varsın" derdi hep. adam yaşadığı için şükrederdi sayesinde. eve geldiğinde camda karşılardı sevdiğini. uzun yola gideceğinde, bir maşrapa suyla koşardı ardından. yorgun olduğunda ovardı başını minik elleriyle. sevindiğinde iri gözlerini daha çok berelirdi mutluluktan. gözyaşlarını silerdi bazen adamın koluna, usulca anlatırdı üzüntülerini adama.

sevdiği kadını sevmediği bir kadınla aldatan adam biliyordu yaptığı eşşekliği. kadın onu hiç affetmeyecekti. "bir kahpe için bozdun düzenimizi" dedi ilk. başkada bir şey demedi sonra. adam konuşmak istedikçe susturdu onu. topladı eşyalarını usul usul. gözlerinde üzüntü vardı kadının. tüm öfkesi ellerine yerleşmişti. neye dokunursa deviriyordu kadın aceleden. titriyordu elleri sinirinden.

ardına bakmaksızın çıktı gitti kapıdan kadın. kokusunu bıraktı gersinde. dizginleyemediği öfkesini götürdü yüreğinde. bir kahpe için bozdun düzenimi demişti. adamın kulaklarında çınlıyordu şimdi sesi. zaaflarına yenilmiş, sevdiği tarafından terkedilmiş adam biliyordu yaptığı eşşekliği. hatasından sebep kurdukları dünyayı kendilerine dar ettiğini.

bir resme takıldı gözü sonra. işaret parmağıyla dokundu kadının gülen yüzüne. kadına bakarak, kendine kızarak dedi usulca " böyle kahpedir dünya". hayatından çıkmasını asla istemediklerini neden bu kadar kolay kaybederdi insan? kızdı kendisine. "biliyorum" dedi. "iki kişilik dünyamızı tersine döndüren kahpe benim aslında".
"in çabuk aşağıdan bir kasa bira kap gel yanındada bir kilo çerez almayı unutma ve sabaha kadar ye ve iç bir yandan da ağla, söv, saydır, kır, dök" coşmasına neden olan muhteşem eser.
müthiş grup gripin'in kendileri gibi müthiş şarkıları.. hele bir de klibi vardır ki on numaradır..
ne zaman göz bebeğimde görsem kendimi,
sorgularım dünyayı amansız.
ne zaman düşünsem bütün kötülükleri ,
yargılarım kendimi amaçsız.
ve ne zaman eşitlemeye kalksam hissiyatımı,
sıfıra bölünür kalansız.
içinde bulunduğum durumu tam anlamıyla özetleyen ve adamı dumur eden şarkı.
fazla iyi olan gripin şarkısıdır.
ağlatır.
radyoda zavallı bir devlet yurdu gecesinde, ilk dinleyişimde sanki biliyormuşcasına içimde hissetmemi saglayan ve her dinleyişte yıllar geçmiş olsa bile etkisinden birşey kaybetmemiş; belki de gripinin oylesini bir daha cıkartamayacakları şarkı.
(bkz: gripinin en iyi şarkısı)
ülkemiz rock müziğini ciddi derecede işgal eden arabesk furyanın eserlerinden birisi efendim.

(bkz: böyle kahpedir dünya)
(bkz: batsın bu dünya)

(bkz: durma yağmur durma)
(bkz: doldur be meyhaneci)
gripinin ikinci albümünün çıkış şarkısı..
bu şarkı sayesinde, hayran kitlesi baya artmıştır..

Şarkıyı dinlerken isyan edesiniz gelir, hayata, dünyaya, kadere..
ilk başlarda Birol'un naif sesi sebebiyle hafiften mayıştıran ama içinizden hayata nefret ateşi yükselten , şarkının sonlarında Birolun da sesinin sert ve kızgın çıkmasıyla nefret ateşini açığa çıkaran, sokağa çıkıp ''böyle kahpesin ulan dünya'' diye bağırma isteği uyandıran şarkı..

''hadi durma ağla ağla, yüzünü ıslatmasan da ağla..
belki hepsi bir ruya, son bulur kollarında..''

Bundan gerçekçi ve etkileyici teselli mi olur..
an itibariyle dinlediğim ve ruhumu uzaklara götüren bir gripin şarkısıdır. bu da bir anı olarak kaldı.
künefe gibin şarkı. her nedense şarkının patladığı 2007 senesinde satın aldığım, bugün onu çalan orospu çocuğunun elinde gezen* eski göz ağrım nokia e61i'mi hatırlatır bana, böyle kahpedir dünya. her şarkının çıktığı zamanın anıları üstüne yapışıp kalır ya, onu dinleyince o anılar canlanır ya, bende de böyle tuhaf etkileri var. evet rahatsızım hafif.
hala dinleniyor, lokum gibi şarkı...
böyle kahpedir dünya...
leyla ile mecnun dizisinden tanıdığımız beste bereket'in rol aldığı klip.
gripin grubunun son albümü* çıkıncaya kadar en güzel şarkısı olarak yerini koruyan şarkı.
hiç kimse mi fark etmemiş anlamıyorum ama bu şarkıda Birol* bariz bir şekilde, üstüne basa basa "yanlız, yanlızlık" falan diyor. kulağımı o kadar tırmalıyor ki bu güzelim şarkıyı dinleyesim gelmiyor.
kendini ardı ardına 32 defa dibletebilen bir parça. her seferinde şarkıyı sanki ilk kez dinliyormuşsınız hissiyatı veriyor, sıkmıyor.
bunalımdayken süper gider. bir de böyle isyan dolu bir bunalımsa, doğa üstü güçlere falan sesini duyurmaya çalışıyorsan off. son ses açılıp son seste eşlik edilir. canım bunalım çekti.
gripin'in güzel şarkılarındandır. unutulmaz. evet.
hadi durma ağla ağla... yaşlar kurur zamanla ağla... böyle kahpedir dünya...son bulur kollarında...hadi durma ağla ağla... yüzünü ıslatmasan da ağla belki hepsi bir rüya...son bulur kollarında; diyen adamın şarkısıdır...
sanırım lise sondaydım bu şarkı çıktığında.
her neyse şuan dinlemekte olduğum güzel şarkıdır.
eski günleri yad ediyorum.
gripin'in en güzel şarkısıdır. evet.
ince ince titremen
soğuktan mı sanırsın ? Fena çarpan gripin şarkısıdır .