bugün

küresel ısınmanın sebep olduğu doğa olaylarından bir tanesidir. gittikçe deniz seviyelerinin yükselmesine neden olmaktadır ve kara sınırlarımızı azaltmaktadır.
50 100 bin yılda tekrarlanan bir olay. korkacak bişey yok.
(bkz: gezegenin insalığa ayar vermesi)
plazma tv izlemenin bile oluşumunu hızlandırdığı, dev buzul kütlelerinin arasındaki metan gazının da ortaya çıkacak olmasıyla giderek ivme kazanacak olan ve belli bir noktadan sonra durdurulması imkansız olan, peygamberlerin es geçtiği kıyamet alametlerinin en kallavilerindendir.
her ne kadar tarih yazının icadıyla başlasa da yaklaşık 1 milyon yıldır o veya bu şekilde insanoğlu dünya üzerindedir. buzulların karaların yaklaşık %30'unu kapladığı ve kıtalar arası göçlere imkan verdiği bir dönemdi. buzul çağına (m.ö. 600000-10000) denk gelmiştir insanoğlunun ilk dönemi. bu upuzun dönemde insanların ne bok yediği tam olarak bilinmez. buzul çağı sona ermiş, insanlığın yaklaşık %99'unu kapsayan bir sayfa kapanmıştı. artık yeni bir sayfa açılmıştı. insanların mağaralarda yaşadığı, mağaranın duvarlarına figürler çizdiği, taşları yonttuğu ve taştan silah yaptığı, avcı-toplayıcı olduğu bir dönemdi. bu bir süreliğine iyiydi. bu dönemin sonlarında insanlığın ilk devrimi gerçekleşmiştir. insanoğlu ateş yakmayı öğrenmiştir. ateş vahşi hayvanlara karşı iyi bir savunma silahı olduğu gibi artık yiyecekler daha lezzetli bir hal almıştır. insanların taştan yaptığı aletleri cilaladığı yeni bir dönem başlamıştır. toplu yaşama geçişin temelleri atılmıştır. insanlar hayvanları evcilleştirmeye ve küçük çaplı da olsa tarımcılığa başlamışlardır. besin üretimi ve üretilen besini stoklama yaşama düzenli bir şekil vermiştir. bu bir süreliğine iyiydi. insanlık madenle daha önceleri tanışmış olsa da hayvancılık ve tarımcılığın gelişmesinden sonra maden kullanımı yaygınlaşmıştır. kentleşmenin adımlarının atıldığı, ticaretin geliştiği, din adamlarının ve yöneticilerin söz sahibi olmaya başladığı bir dönemdi. bu bir süreliğine iyiydi. bakır ve kalayı karıştırarak tuncu keşfeden insanoğlu bir gün demiri keşfetti. artık sanayiye adım atma zamanı gelmişti. yazının da icadıyla tarih başlamış, tarih öncesi devirler kapanmıştı.
tarih hep krallıklar arasındaki savaşları, yokedilen kültürleri ve yeni kurulan devletleri ve sırasıyla onların da yıkılışlarını yazdı. sanayi devrimi ile güya insanlık gelişimi hız kazandı. sanayi geliştikçe silahlar da gelişti, sömürgecilik ve emperyalizm tavan yaptı. insanlar yaptıkları gemilerle kıtalar arası yolculuklara çıktı. kendilerini tanrı sanıp da çiçeklerle karşılayanların kanını akıttılar, karısının kızının ırzına geçtiler, zorla gemilere doldurdular, köle yaptılar pazarlarda sattılar. rönesanstı, reformdu, zarttı zurttu, bir dönem açıldı bir dönem kapandı. bir dünya savaşı yetmedi ikinciyi çıkarttılar.
daha çok silah, daha çok silah... daha çok orman katli... daha çok maden ve petrol, daha çok enerji... daha çok ısı, daha çok ısı, daha da çok ısı... yanıyoz .mına koyum. dünyanın dengesi değişti. küresel ısı arttıkça artıyor. mevsimler düzensizleşti. kışın ortasında sibirya'da çiçek açıyor. buzullardaki kopmalar iyice arttı ve çatlaklar artık daha da belirgin. su seviyesi artıyor ve daha da artacak. ormanlarımız ve su kaynaklarımız tükenme tehlikesiyle karşı karşıya. ama hala petrol için yapılan savaşlar ve sözde demokrasi getirmeler... dur diyen de yok, dur diyeni ipleyen de.
her şey insanlık için. insanlar daha güzel koksun, daha genç ve bakımlı görünsün, daha güzel kıyafetler giyinsin, daha lezzetli yiyecekler yesin, daha yüksek binalarda otursun, daha modern cihazlar kullansın, daha konforlu ve klas arbalara binsin, her şeyin en iyisine sahip olsun diye. artık, her şey insanlık içinleri bırakıp bu dünya için .ike .ike zamanıdır. çok değil en fazla bin yıl içinde zaten enerji kaynakları tükenecektir. bilim adamları böyle giderse sınır şudur diye adını koymuştur. belki geri dönüşü olmayan bir yola girdik bile. buzullar eriyecektir, küresel ısı ve buharlaşma iyice artacaktır. tüm bunlar yeni bir buzul çağını tetikleyecektir. insanoğlu ve pekçok canlı buzul çağını göremeyecektir. artık dünyaya penguenler mi yoksa kutup ayıları mı hakim olur bilemem. belki de son kalıntımız olarak yapay zekaları gelişmiş robotlar bırakabiliriz. sonuçta dünya yine bir şekilde yolunu bulacaktır. insansız da olsa hayat devam edecektir.
dünyanın kendi etrafında 1 turunu tamamlama süresini arttıracak (1 gün) olaydır. yani günler artık 24 saat olmayacak. nasıl mı:
şimdi efendim buzullar tam dünyanın kendi etrafında döndüğü eksenin üzerindedir(kutuplarda) bu yüzden moment of inertiaya etki etmezler.(etki etseler dahi bu etki biraz sonra bahsedeceğimden küçüktür), fakat buzullar eriyince, su dünyaya eşit olarak dağılacağından(yani sadece eksenden geçmeyecek, eksenin r uzaklığından da geçecek) bu yüzden moment of inertia büyüyecek. bu da dünyanın açısal hızını azaltacak:
1/2.I.w^2(önceki)=1/2.I.w^2(sonraki)
açısal hız azalınca da 1 gün süresi(dünyanın kendi etrafında attığı 1 tur zamanı) uzayacak.
küresel ısınmayla paralel olarak büyüyen bir sorundur, bu neslin çok etkilenmiyeceği bir sorundur sanırım rahatlığın temelide burdan geliyor olsa gerek.
bugünkü yoğuş yağış sebebiyle yaşanan silivri feleketinden sonra, bunun yaratacağı etkileri düşünmek, filmlerde izlenilen sahnelerden farklı olmayacağını gösteriyor adeta insana. haber bültenlerinde geçen, onlarca arabalanın bildiğin marmara denizine dökülüp yüzmesi görüntüsü hala aklımdan çıkmıyor.
ne gibi felaketlere yol açabileceğini görmek için home (yuva) isimli ibret verici süper belgeselin izlenmesi feci şekilde şarttır.
denizlerde ki tuz dengesinin bozulmasına sebep olan olay. bu durumdan dolayı tüm gezegenin iklimini etkileyen bir olaydır.
(bkz: küresel ısınma)
(bkz: küresel iklim değişikliği)
dünyamızdaki bir çok doğal kaynaklı felaketin sebebi olarak gösterilen süreçtir.
--spoiler--
http://www.worldviewofglo...g.org/pages/glaciers.html
http://en.wikipedia.org/w...at_of_glaciers_since_1850
--spoiler--
erimiyormuş aslında. http://www.haberturk.com/...usumu-kayiptan-daha-fazla
Dünyayi dusundugumuzden çok daha kötü etkileyecek. Hastalıklar bile artacak. Salgın tehlikesi.
eksi derecelerde donmuş olarak bekleyen pek çok hastalık, bunlara sebep olan virüslerin tekrar aramıza katılması demek olacak. acı olan su ki donmuş toprak tabakasının içinde donmuş halde bulunan bu bakteri ve virüsleri hiç tanımıyoruz. ölümcüller ve binlerce yıldır ortalıkta yoklar.
(bkz: antroposen)