bugün

hayatın neresinde yer alırsa alsın bütün kentler; terkedilirken birşeyleri kopartır her gidiş..

Dudaklarimi kanatircasina isiriyorum günlerdir
her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü
Bir gök gürlese bari diyorum bir sagnak patlasa
bitse bu sessizlik, bu kirli yapiskanlik bitse
ama bir tufan az mi gelir yoksa yine de
yirtilan ve parçalanan birseyler olmali mutlaka
hiç durmadan yirtilan ve parçalanan bir seyler

Oysa ne kadar sakin bu sokaklar ve bu kent
ne kadar dingin görünüyor bana simdi gökyüzü

Gidenler nerde kaldilar, özledim gülüslerini
bir kenti güzellestiren yalniz onlardi sanki
onlardi çocuklara ve aska ölesiye baglanan
kadinlari güzellestiren herhalde onlardi
' Tükürsem cinayet sayilir' diyordu birisi
tükürsek cinayet sayiliyor artik
ama nerde kaldilar, özledim gülüslerini onlarin

Uzun uzun bakiyorum kivrilan sokaklara
tek yaprak bile kimildamiyor nedense
ve tek tek söndürüyor isiklarini varoslar
alnimi kirik bir cama yasliyorum, kaniyor
kanimin pihtilarinda güllerin serinligi
ve fakat bir cellat gibi yetisiyor pusudaki
Dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

Yasamak neleri ögretiyor, düsünüyorum
okudugum bütün kitaplar paramparça
çikip dolasiyorum aksamüstleri bir basima
bir uçtan bir uca yalnizliklar oluyor kent
bulvar kahvelerinin önünden geçiyorum
sirnasik aydinlar, arabesk hüzünler
bir gazete sayfasinda sereserpe bir yosma

Sesler gittikçe azaliyor, kuslar azaliyor
ve ne zaman yolum düsse vuruldugun yere
kizgin bir halka oluyor boynumda o sokak
Hüznü yalniz atlarimiz duyuyor artik
biz çoktan unutmusuz böyle seyleri
ama içimde bir sirtlanin dalgin durusu
ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

Içimde zaptedilmez bir kirma istegi
dizginlerini koparan bir at sanki bu
soluksoluga kaliyorum her sonbahar
ve sevgilim ne zaman hosgörülü olsa
bir yolculuk düsüyor aklima, gidiyorum
bütün gençligim böylece geçip gitti iste
ama hala bir seyler var vazgeçemedigim

Hangi duvar yikilmaz sorular dogruysa
birgün gelirsek hangi kent güzellesmez
siirlerim bir dostun vuruldugu yerde yakildi
geri almiyorum külleri yanginlar çiksin diye
Devriyeler çikart simdi, bütün isiklarini söndür
sordugum hiçbir soruyu geri almiyorum ey sokak
ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

Dudaklarimi kanatircasina isiriyorum günlerdir
bir gök gürlese bari diyorum bir sagnak patlasa
bitse bu kirli ve yapiskan sessizlik, hiç gitmesem
oysa ne kadar sakin sokaklar, kent ve bütün yeryüzü
ipince bir su gibi siziyorum gecenin tenha gögüne
sessizce çekip gidiyorum simdi, sessiz ve kimliksiz
Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün
bir kente veda etmekle ilgili içli bir şarkıdır bu:

Gidiyorum yine bu şehirden
Ayaklarım geri geri
Tekerlekler almış başını
Dönüyor dönüyor

Sanki bütün büyük aşkların ortak kaderi
Ah beni en çok bu mahvediyor

Sanki bütün büyük aşkların ortak kaderi
Ah beni en çok bu kahrediyor

Ah beni beni
Vah beni beni
Nerelere gideyim, nasıl edeyim
Al beni beni
Sar beni beni
Saramazsan eğer körfeze bırak
Gurup ile söneyim *
şahsen şu aralar yaşıyorum çok kötü. hele küçük bi şehirden büyük bi şehre gidiyosanız.
''uzun uzun anlatamam herseyi,
boyle olsun istemedim ben de.
sakin kal deme bana,
gidiyorum alisamadim bu kente.

suskun, deniz boyu martilar,
eve yalniz donuyorum ben de.
sakin kal deme bana,
gidiyorum, alisamadim bu kente.''

(bkz: yaşar kurt)
teoman "bir şehri tam kalbilden beyninden vurup gitmek var" diye başlar şarkya . ya eski segiliye veda edilmiştir , yada anılara , belkide gurbettir . genede gidesi gelir insanın .
kafandakilere veda etmedikten sonra kente veda etmek anlamsız kalır.Çünkü nerye giderse gitsin insan,kaçamaz kafasındakilerden...
" burası benim, ben burda doğdum, annemle beraber kovuldum burdan"

(bkz: yazı tura)
dönüşleri vardır, kolay kolay veda edilmez.

"baska diyarlara, baska denizlere giderim, dedin.
bundan daha iyi bir kent vardir bir yerde nasil olsa.
sanki bir hukumle yazgilanmis her cabam;
ve yuregim sanki bir ceset gibi gomulmus oraya.
daha ne kadar curuyup yikilacak boyle aklim?
nereye cevirsem gozlerimi, nereye baksam burada
gordugum kara yikintilaridir hayatimin yalnizca
yillar yili yiktigim ve heder ettigim hayatimin.

yeni ulkeler bulamayacaksin, bulamayacaksin yeni
denizler.
hep pesinde, izleyecek durmadan seni kent.
dolasacaksin
ayni sokaklarda. ve ayni mahallede yaslanacaksin
ve burada, bu ayni evde agaracak aklasacak saclarin.
hep ayni kente varacaksin. bir baska kent bekleme
sakin,
ne bir gemi var, ne de bir yol sana.
nasil heder ettiysen hayatini bu kosecikte,
yiktin onu, iste yok ettin onu tum yeryüzünde"
Gitmem gerek bu şehirden
Bir rüya oldun sevdamın gergefinde
Neden çocuklar beni gösteriyor
Yağmur yağsa güneşin yerine
Ha gayret güzelim gayret
Biter elbet bu yağmur sabret

Sensizlikten olsa gerek
Çekilmez oldu buralar
Hep benle beraber bulamadıklarım
Bak cesaretim yok artık
Geç oldu yorgunum
Yine deli oldum sayende
Saçında rüzgar
Ha gayret güzelim gayret
Biter elbet bu yağmur sabret

Ayrılıktan olsa gerek
Gecikiyor sabahlar
Hep benle beraber unuttuklarım
Dönmüyor epeydir başım
Denizler yalan
Sevmek ateş olurmuş derler
Yanmak yalan

Şimdi öyle uzakki geldiğim yollar
Yanlış bir öyküdeyim beni yeniden yaz

Bir çocuktum sevmiştim
Avuçlarımda aynalar
Gayret et güzelim elini uzat
Ha gayret güzelim gayret
Biter elbet bu yağmur sabret.
zordur veda etmek,hele de koca bir kentse terketmek üzere olduğunuz.koca bir yaşanmışlık,koca bir özlem ve elinizdeki koca bir hiçle başbaşa kalmak gibidir.