bugün

ileri vakaları için tedavisi son derece çetrefilli geçen ideoloji biçimi.ama mümkün.
(bkz: baştan kural hatası)
sadece bazı mallar için değil tüm toplum için bir tedavi şekli olabilecek ideoloji. etrafına mikrop saçan hastaları bu ülke iyi tanıyor. o yüzden bu kasmayın. anca sözlüklerde kemalizme laf atarak orgazm olan bünyeleri gerçek hayatta karşımızda görmek isteriz. sıkıysa buyursunlar çıksınlar karşımıza.
(bkz: bir hastalık olarak kahpelik)
(bkz: asrın vebası gericilik)
nihai hedefi pol pot gibi bir ülke sevdasına tutulmuş olanların hastalığıdır. vereceksin eline bir yunan klasiği salacaksın çayıra, tek dozluk tedavisi budur.
mikrobu meb'dir. her sabah okulda edilen, ''ey ulu atatürk'' nidalı yemindir. subjektif ve berbat tarih öğretimidir. genelde 24 saat evlerin camlarında türk bayrakları ile dolu olan laik ve çağdaş sahil kesimlerimizde görülür.
atatürk'ü sevmeyen, inatla amerikan yalakalığı yapıp bütün derdi üç kuruş para olan bünyelerde görülen bir hastalıktır. genellikle dübür bölgesinin duvarlarında çatlak ve sonrasında kan akıntısı olarak görülür...

tedavisi fazla zorlamamaktır dübürü.

o değil de ne acıysa 40 yıldır çıkmadı bünyelerinden.
atatürk'e; o pek korktukları "dinci, yobazlardan" daha çok zarar veren zihniyet. işin daha da kötüsü bunun farkında olmamak.
moda, insanın kendisine yakışanı giymesidir...

efendim? hayır, bir saniye öncelikle tanımını yapalım; "karşı" olduğu her ne olursa olsun(inanç, düşünce, fikir, eylem, ...) sadece aşağılamaya çalışan, karşı olduğunu eleştirebilecek dirayet ve derinliğe sahip olmayan insan savıdır.

ama psikolojide bunun çok açık bir şekilde yeri var. o da şudur ki "aşağılanan insan, aşağılama eğilimi gösterir." evet durum özetle budur. peki bu tavır-tutum içerisindeki insanlar nasıl aşağılanmıştır da bu hâle gelmiştir?

olay ta babasının erkeklik fabrikasında başlıyor. oradaki en zayıf, en çürük sperm olarak çıkıyor yola mahlukatımız. oradan ana rahmine doğru yol alıyor ağır ağır... çürüklüğüyle, "kalitesizliği" ile aşağılanıyor daha dünyaya gelmeden. rahime giden uzun ve çetrefilli yolda "yanlış" bir cinsel birleşimin(malum cinsellikten bahsetmek dahi katiyen yasak ve külliyen ayıptır kimilerimiz için) sonucunda gene "yanlış" bir döllemeye sebep oluyor mahlukatımız ve tâ en başından, tepeden-tırnağa "yanlış insan" olarak geliyor dünyaya... sonra cinsiyetine, aile içindeki yaş sırasına, kendisine dayatılanlara boyun eğmesine göre "alaya alınma" durumu devam ediyor. sürekli küçük düşen, en yakınlarıyla dahi bu şekilde iletişim kuran bir insan da birileriyle(ve bilhassa karşı olduğuna inandığı birileri ile) konuşacak, onları eleştirecek olduğunda kendisinin en çok maruz kaldığı yöntemi yol belliyor.

moda, insanın kendisine yakışanı giymesidir hâla...

ve ben artık fazlasıyla yakıştırıyorum bu "ciddiyetten uzak" tavrı belli bir cenaha. her işine gelmeyen için "bok atma" çabasına karşın her işine gelenin götünü yalama eğilimini fazlaca yakıştırıyorum.

hayır, kimseye küfür etmiyor ve "hakaret" sayılabilecek tek kelime etmiyorum bu götünün tek tarafıyla sonsuz bir duyarlılık sahibi olanlara. kemalizm hastalık mı? "kişisine göre değişir" derim kendi payıma ama karşısındakini "küçümseme çabası" kati surette ve psikoloji biliminin ilgi alanına girecek kadar ciddi bir hastalıktır. ve bir başka hastalık da yıkılışının, kendi kendisini "resmen" yok edişinin üzerinden asır geçmiş bir kavramı bugün dahi hayattaymış gibi yaşatmak çabasıdır. hastalık mı? arabistan ve o iklimin "kendine has"(özellikle rahatlık anlamında) kıyafetlerini "sünetullah" diyerek istanbul'un yağışlı havalarında dahi kuşanmaktır. pilavı el ile yemektir lan hastalık, ötesi yok... "günah" diyerek çatal-kaşık kullanmamaktır.

moda, insanın kendisine yakışanı giymesidir ilelebet. hayır, pierre cardin markalı türbanlarınız sizde kalsınlar. ne yalan söyleyeyim, fazlasıyla yakışıyorlar...
(bkz: hastayım kemalizm sana)
çatlasın ibneler...
faşizm isimli tümör ile benzerlik gösteren semptomlarıyla bilinir.
hastalıktır. çünkü ortada fol yok yumurta yok, kemalizmi din gibi görmekteler.
bu tarz dini ritüelleri vardır kemalizmin mesela:

bir konu tartışılır da "atatürk bu konuda şunu demiştir", der birisi diğerleri susar.
ne lan bu din mi?

ama en beteri de adamlardaki empati kuramama sorunu. yok adamlarda, ben bu güne kadar 1 tanesini görmedim ki, karşı tarafı anlayış ile karşılamış olsun.
ayrıca bilimsel tanımını yapmışım zaten:

(bkz: kemalistlerdeki kişilik bozuklukları)
bu tarz değerlendirmelerde bulunanlara rastlanılması halinde hemen hayvan barınaklarına teslim edilmeleri rica olunur.
keşke bulaşıcı bir hastalık olsa dediğim hastalıktır.
sağıma soluma bulaştırsam da beyincikler biraz düşünse, ülkede neler neler oluyormuş ya bizde bildiğin malmışız, dese o beyincikler. kömür dumanından, makarna yiye yiye hamur olmuş beyincikler biraz nefes alsa.
en güzel hastalıklardandır. herkese nasip olmayacak kadar değerlidir.
(bkz: bir şakirt hastalığı olan kemalizm)
şakirt yuvası olmuş bu başlık bunların babalarıda yunandır kesin.
Her türlü yobazlık bir hastalıktır. Ama hiçbiri dinci yobazlık kadar berbat bir hastalık olamaz.
çağdaşlık önermek hastalıksa, evet bünyeye iyi gelen bir hastalıktır.
güncel Önemli Başlıklar