bugün

türkçeleştirdiğimiz vakit "derleme" ya da "seçki" diyebileceğimiz kavram ve fakat "best of", uluslararası literatürde bir albüm konsepti olduğu için bu kelimelere nazaran daha çok kullanılıyor.

best of albümle anlatılmak istenense, bir sanatçı veya grubun (çoğunlukla uzun yıllardır bu işle meşgul olan, uzun soluklu), geçmişten bugüne imza attığı ve/ veya yorumladığı eserleri bir araya getirdiği - ki bazen orjinaline sadık kalınarak bazen de günün ses-kayıt teknolojileri ve dinleyici algısına göre yeniden düzenlenerek gerçekleştirilir bu - albümlerdir. çoğunlukla bir sanatçı veya grubun en sevilen, klasikleşmiş şarkılarından oluşur. genç kuşakların fikir sahibi olabilmesi, eski tüfeklerinse geçmiş zamanı yad etmesi için birebirdir.
(bkz: greatest hits)
daha ziyade müzik dünyasında kullanılan sanatçının veya grubun seçilmiş şarkılarını yansıtan bir tip derleme.
best of olayı bilmem kaç yıldır müzik yapan bir zat-ı muhterem için gereklilik gibi dururken daha dün müziğe girmiş albüm sayısı bir elin parmağını geçmeyenler için az biraz yavandır.

bir de bazı baba gruplarda kesmez bu durum. the beatles'ın best ofunu zor yaparsın, (illa eksik bir şeyler kalabilir) fakat roxette best ofunu dinlemekle çok şey kaybedilmeyecek bir gruptur. tabii bu sonsuz göreceyi de içine alıyor, ifade de yarar var.

son dönem yeni albüm yapmaktansa best of yapıvermek işin kolayına kaçmak açısından ilgi çekici bir realite halini almıştı. her zaman söylerim, külliyatçı ve meraklı bir dinleyici best oflara soğuk bakar. bence bakmalıdır da.

son tahlilde herkesin best of'u kendine. tuttuğu değil.
En iyiler anlamında. Evet.
Birşeyin finali. Evet.