bugün

havada dönüp duran, belirli belirsiz seçilebilen dinozor silüetinden mütevellit kendini gösteren baş dönmesi gibisin. kontrolsüz bir delilik hali bu. belki bir yanılgıdan ibaretsin, belki de koca bir hiç. sahi, kimsin sen? mesafesizliğin verdiği rahatlığın sana etkisi neden olumsuz yönde? ya da böyle mi, ondan bile emin değilim, neden aydınlatmıyorsun beni? söyle bana, kimsin sen? hangisisin? ayak uyuşması. elma dersem çık, armut dersem yerin dibine bat, seni çukurundan ben çıkarayım. ayvayı yeme, sakın yeme; tuzlayıp limonlayıp ben yedireceğim sana. yaramaz bir eskimo olma. asla olma. göster bana yüzünü, gerçeğe çevir erkek sesli kadının şarkısını. söylemeyecek misin, kimsin gerçekten? hangisisin zihnimdekilerin? siyaha boyanan ve asla geri gelmeyecek güneş, ayak uyuşması. pembe bir sertlik; içinde önemli bilgileri tutan, kirli sırlar barındıran. dinozorun yarattığı kafa karışıklığı. bekle beni, ziyaretine geleceğim ansızın. hoş sürprizlerle karşılayacağım seni. sen; kimliği belirsizim, isim koyamadığım, tanımadığım yabancı.. kusturan bulantı, sağ camı lekeli gözlük, ayak uyuşması..

ayak uyuşması.
Ah pardon bayan, Şu kırık kalbimle sizi sevdiğim için özür dilerim.
Saçını kizila boyatsana?
Eski dostum maalesef ki eski dostum. Seni özlemişken otobüste karşıma çıktın. Ama Özür dilerim benim gururum senin özleminden önemli galiba çünkü dua etmiştim çıksın karşıma ya da mesaj atsın sorgusuz sualsiz cevap vereceğim gülümseyeceğim diye. Duam kabul oldu ya da tesadüf işte karşılaştık sonra o an göz göze geldiğimizde tebessüm ettin gözlerinde özlem vardı yüzümü görünce merak aldı o özlemi belki endişe sonra ben kafamı çevirdim telefonla ilgilendim. Özür dilerim yapamadım yüzüne bile bakmadım. Çok özledim seni çocukluğum seninle geçti nasıl özlemem. Ama yaptıklarının bende kredisi bitmiş sanırım. Tamda hala olmuştum onunla bile vakit geçiremedim yeni hayatımızda yan yana değiliz. Ne yapıyorsun nasılsın bilmiyorum yaralar aldığını onları sarmaya çalıştığını duyuyorum ben yokum Özür dilerim o yaralara yardım edemeyeceğim ama benden daha çok ihtiyaç duyacağın insanlar yanında. Yüzümü asık gördün meraklandın biliyorum günüm iyi geçmedi aslında günlerim. Ama olsun düzelir biliyorsun alışkınım ben yine önce uykum terketti beni ama. ilk başlarda yine aynı olacağız sandım ama bugün çok daha net gördüm ben artık affedemiyorum sende hatanı ısrarla görmüyorsun. Yüzüne veda edemesemde burada ediyorum işte. dostum kalacaksın ama eskilerden bir dost. Yinede seni seviyorum. inkar etmeyeceğim belkide hala kırgınlığım var sana ondan böyle. Ya da boş ver ne önemi var. Kendine hep iyi bakman gerek. Gerçek annenin yerini hiç tutamazdım elbette ama senin için hep annen gibi düşündüm belki eksiğini hissetme diye koruma içgüdüsü işte. şimdi bende yokum çok daha sağlam bas yere eski dostum.
Ayrılmışsınız. Son dönemde sizden o kadar çok insanlara bahsettim ki nazar değdirdim sanırım. Ne yalan söyleyeyim hiç sevinmedim ayrıldığınıza, üzüldüm bile biraz. Ama umarım terk edilmişsindir. Umarım canın ağlayacak kadar yanmıştır. Umarım, en ummadığın anda gitmiştir, en çok ihtiyacın olduğu anda.
Üzülme ya da. Ben seni hala seviyorum mesela.
oh ma douce souffrance.
ben bu yazıyı güneşi yakalayan kıza yazdım : http://mbsadam.tumblr.com...i-yagmura-semsiye-actilar
günaydın sevgili.. uykuna devam et dedin ama uyuyamadım bak tekrar. yok yok korkma, iyiyim ben.
hem ağlamıyorum merak etme, gerçi arada toz kaçıyor ama geçiyor hemen. giderken veda etmeyişinde çok ağladım en son. daha mı iyi oldu diye kızdım ya hani sana, daha iyi olmuş evet, veda etmeye gelsen göndermezdim galiba seni. beni iyi tanımışsın demek ki *
ben iyiyim sevgili, merak etme. iyi bakıyor bana arkadaşlar. hem derslerimi boşladım biraz, biliyorsun, çok ders çalışırım sen dönene kadar. yds ye girerim. nasıl gideceksin oraya diye meraklanma, zaten gelmeni istememiştim biliyorsun. o sevmediğin arkadaşlarımdan biri gelicek yanımda o gün.* sana kızsa da genelde, çok iyi bakıyor bana, sen de biliyorsun aslında. neyse.. işte ydsden sonra bikaç gün de tus çalışırım. sonrasında gelmiş olursun sen de galiba..
aslında yazarken ne kadar kolay oldu ama yaşarken zor be sevgili.. ama her şey güzel olacak sadece dönmemi bekle dedin diye sabrediyorum, inan bana dedin diye inanıyorum.
ama şimdiden özledim artık bi an önce geçsin vakit de gel.. gel de, bilmediğin her şeyi anlatıcam dediklerini anlat teker teker.. gel de, yanındayım korkma diyişlerin anlamlı olsun yine.. gel de, gözüme toz kaçmasın.. gel de, şarkı söyle bana yine şiirler oku.. gel de, saçının sakalının kavgasını edelim.. * sen bi gel de tek derdimiz bu olsun...
acele et olur mu, ankara sensiz o kadar da güzel değil.

kim bilir belki okursun bu yazıyı günün birinde...
Bir gün sen de yaşattığın kadar güzel şeyler yaşayacaksın, hatta belki de yaşıyorsundur bilemiyorum. Her şeyin en mükemmelini hak ediyorsun sen. Herkesin hayalini kurduğu güzel, çok güzel şeyler yaşadık ama kahrolası biriyim ben! Son defa gözlerime bakıp da yaşattıklarını fazlasıyla yaşa deyişin...
Bugün o sözün üzerinden tam 4 yıl geçmiş. 4 yılda bütün bedduaların tuttu ne sağlam yüreğin varmış...
Benim lanetim de sensin sanırım. Unutamadığım, olmayacağını bile bile beklediğim. Acelem yok. Biteceksin.
ara arada sırada. sevgili olmasak da sevinirim ben. özletme kendini çok. çok özleyince deliririm ben.
yiring tipini eşoğleşek.
bir yerden yazı şiir vs. araklayıp bir kaç kelimede revizyona gidip, sonra süzük gözlerle bak bunu senin için yazdım deme hali mi acaba?
sevgilim, bitanem.
sevgilim diyorum ama inan şu an içimden gelerek demiyorum. ne oldu bize bilmiyorum, ne zaman bu hale geldik, ben ne zaman senden ayrılmayı düşünmeye başladım, ne zaman bu kadar yoruldum bilmiyorum. belki sen de aynı şeyleri hissetmeye başladığın için bu kadar tahammülsüzsün bana karşı, belki sen de aynı şeyleri hissediyorsun ve bu yüzden beni bir hiç gibi görmeye başladın.

bu duygular içinde daha ne kadar devam edebilirim bilmiyorum sevgilim. tek bildiğim, sevgiye ihtiyacım var ama sen bana sevgini vermiyorsun. umarım birbirimizin arkasından bakakalmak zorunda kalmayız.
Ohhh bitiriyorum ya seni Allahım hafifliyorum. Sonunda dualarim karsilik buluyor. Ne yukmuksun be,o kadar hafifken nasılda ağır bir yük olmuşsun be.ben bu yazıyı sana yazdım.kendini artık onemse çünkü ben artık seni onemsemiyorum ve mutluyum kolum kanadın kırık değil. Herkese diyorum; herkes olmadan yaşanıyor.
sen onca yolu sürpriz yapmak için saatlerce uyumadan gel, gece yarısı beni evde bulamadığın için telefonuna sarıl fakat ben salaklık yapıp kimse rahatsız etmesin diye telefonu sessize aldığımdan dolayı bana ulaşamadığın için kapıya not bırakarak geri git ve sonrada öfkeni, tripini, zahmetini bir kenara bırakarak "canın sağ olsun haber vermem lazımdı" diyerek cana can kat. karakter, tarz böyle bir şey herhalde.
o zamanlar aklım ermiyodu ama şimdi beni gerçekten sevmediğini anlıyorum ama daha da çok seviyorum.
senin anneni sikiyorum oleyyyy.
ellerini aç göğe, kar taneleri dolsun avcuna.
sıkı tut ellerini, kaçmasınlar. ben yakalarım, ben yakarım. yalpalarım.
yürürken yalpalarım. yelpaze olurum avcuna, uçururum kar tanelerini kalbine.
kalbin olurum. sıkı tutulmuş kalbine uçarım. uçurtma olurum hislerine.
tercüman ederim düşlerini kalbine. üşüyen ellerini ısıtırım çatısı yıkık bir evin yanan sobalı odasında.
ben seni yarın severim. gün yaşlanıyor, gece ağlıyor. mevsimler hüzünde ve sen yoksun. yok olmamayı seçiyor, mutluluk kavramı benimle oyun oynuyor. mutlu olmanın verdiği acı bir dünyaya bedelken mutsuz olmanın acısı sadece basit bir yazıyı yazmakla ölçülüyor.
acı, kavramı ve içselliği ile dönüyor dünya.
kar taneleri düşüyor hikayemize.
yağmur yağıyor sabahın beşinde.
yalan acı ve talan ile fesleğen kokulu düşler düşürüyorum seninle.
düşüyorum dünyana.
düşlüyorum seni.
düşünüyorum bizi.
geçmişi gölgeye teslim ettim ve takipteler bizi.
artık sen yoksun.
benim olmadığım gibi.
Yerine sevemem, raziyim yapayalniz tükensin yillarim ama...
başka birinin kollarında bulmuşsun kendini tekrar. bir günlük mü, iki günlük mü? kim bilir. çoktan kaptırmış kendini sana, belli. şimdiden "biricik sevgilisi" olmuşsun. "çok mutluyuz maşallah" yazıp, facebook da kutlama bile yapmış. seviniyorum aslında senin adına. hani o hiç bulamadığın gerçek aşkı arıyorsun ya, belki bu sefer o dur. belki bu sefer ki senin gerçek aşkın olabilecek kapasitededir(!)

anlatmıştın ya hani. unutamadığını. sözde unutamadığını. bu söylediğine gerçekten kendin de inanıyor musun? sanmıyorum. nasıl bir yalana kendini kaptırdığının farkındasın. kendi yalanını yaşıyorsun. eminim sende biliyorsun bunu. çorap değiştirir gibi sevgili değiştirmeyi kendince haklı çıkarmaya çalışıyorsun. gerçekten sana göre "gerçek aşk" nedir? gerçekten merak ediyorum. bildiğim tek şey senin ne sevmekten haberin var, ne sevilmekten. ben herşeye rağmen mutlu olmanı çok istiyorum. ben edememişim, haz alamıyormuşsun. doğrudur. suç bendedir. mutluluğu bulman dileklerimle...
(bkz: yazdin yaziyi aldin babayi)
Viski gibi olmalı kadın;markette satılmayacak kadar değerli.
On iki yıl bekleyecek kadar asil ve baş ağrıtmayacak kadar kaliteli.
bulutlara inanın saçları kıvırcık bayan!
şarkılara inanın.
çocuklara ve çiçeklere...
Ben küçük şeylerle mutlu olurum. Küçük dedim de mecazen yani. Çünkü cebe sığmazsın. Ya da bir bavula koyamam seni.