bugün

belki sahip olmak istediğim ama olmadıklarım senin yüzünden değildi.
belki senin yüzünden arkamı dönmedim onlara,benim doğamda vardı kim bilir?
belki de sen olmadan da bırakacaktım her şeyi,sıkılmıştım sen sebep oldun kim bilir?
sen olmasan da gecenin karanlığında geçmişe dalıp nemlenecekti gözlerim.
sen olmasan da pişmanlık yaşayacaktım belki gene 'keşke' diyecektim.
sen olmasan da o zaman seçmemem gereken seçeneği seçip girmemem gereken o yola girecektim.gene her şey karman çorman olacaktı kim bilir?
sen olmasan bu yazıdaki 'sen' başkası olacaktı belki..
ihaneti,bencilliği başkası öğretecekti belki de
kim bilir belalar okuduğum başkası olacaktı,ondan da hiç beklemeyecektim belki.
belki haberin olsaydı bu yazıyı sana yazdım diye gururun okşanacaktı,
hoş belki canımcığım bu sana da değil kendimedir kim bilir?
bir tek sen eksiksin,işim gücüm herşeyim tamam.bir ev bir yuva 2 de çocuğa yok ben sensiz karışamam.
"neden ilk mesaji ben atacakmisim?" triplerini birak ve mesaji at lutfen.
senden daha yakışıklıyım.
seni çok seviyorum, iyi ki varsın. iyi ki hayatımdasın, yanımdasın. senin gibi anlayışlı birisini bulmak çok zor. yaşadığım travmalardan sonra bana çok iyi geldin.
sana dostum diyen ağzımı siksinler, senin gibi arkadaş olmaz olsun dahada hiç bişey demiyorum, yarın yemekhanede kolunda eski sevgilimle yüzüme bakabilcekmisin onu merak ediyorum ama ben piçliğimi yapıp tam karşınıza oturmassam adam değilim.
Tenha bir sokaktaki birbirine ardışık iki sokak lambası olalım biz seninle.
geceyi bekleyeyim ışığın üzerime vursun diye. o ışık ki seni benden ayıran betonu yok etsin, getirsin seni bana. olsun varsın hep yan yana ve imkansız kalalım, yeterki ışığın seni düşürsün her gece aklıma.
aramızda liseli aşıklar ilk öpücüklerini bıraksınlar birbirlerinin kalplerine.
tenha sokağımızda tek şahidi biz olalım verdikleri sözlerin birbirlerine.
Aşka aşık, vuslata hasret kalalım çelikten iskeletimiz içerisinde, bitmek bilmeyen bir umut bağlasın bizi birbirimize
bakır tellerinin yerine.
ve biterken kısacık bir yaz gecesi,
doğarken güneş ikimizin birden üzerine,
aynı anda soralım birbirimize;

üşütmedi yalnızlık seni demi
bu gece
de.
Yoksun ya sızlıyor SOL yanım.
seni gördükçe kendimden utanıyorum. nasıl oldu da bunu yaptım ben anlayamıyorum. lütfen görmeyeyim seni, daha fazla katlanamayacağım bu acıya.
Git tabi git… Kirpiklerime bir kara diken de sen ekle… Henüz sokaklarına bile alışamadığım, Bu kente ver beni… Ve bakışının talan ettiği yerlerimi al, Öyle git… Gidersen git tabi… Yıkılmaz bu şehir… Yalnızca dokunduğum bütün kelebekler ölür… Ellerim üşür, Korkarım yağmur yağarsa, Ellerimi de götür…
keşke hiç tanışmasaydık..

bundan sonrada bana hayrı olmayan, beni üzecek olan kimseyi çıkarmasın allah karşıma...
Seni Çok Seviyorum...
Başka bir şey umrumuzda mı?...
bana göre değil bu şarkılar
bu insanlar beni anlamıyor
bu kadeh yarım kalacak besbelli
bir elinde akasya çiçekleri
bir elinde kar
pencereme yağarsın.

m.necati karaer
Öpemmi bi kere ?
daha söyleyemediklerim var, bir de söylemek istemediklerim.
çok özledim. biliyorum saçma nedenler için terk ettim seni ama bu özlemime engel mi olmalı? seni en az senin beni sevdiğin kadar seviyordum. 2 ay mı bitirdi her şeyi. yanında görmeye dayanamayacağım insan yatağından çıkıyor. sen kokuyor. yediremiyorum kendime. evlenmek istediğim, başkasının koynundan yatıyor, başını başkalarının omzuna yaslıyor. unutamazdın hani, hep bekleyecektin. benle olduğundan daha mutlu olamazdın. oysa şimdi ne diyorsun. hayatımda bu kadar mutlu olmamıştım. içim nasıl acıyor bilemezsin. olsun be sen mutlu ol sevdiğim.
okumayacağını bildiğimden sildim.
Duygu yoğunluğu yaşadığımız bir dönemin beraberinde getirdiği ayrılık sürecinde "Kıranı affet, bazıları kırılırken kırar, önce o incinmiş olmasın. Dikkat et, belki de af dilemesi gereken sensin. Cam kırıldığı için kesiyor olmasın..?" sözünü yazan düş eşime ithafen..

Nazım Hikmet'in "Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine." sözünde geçen ağaçmışçasına mağrur bir duruşum vardı seni tanımadan önceleri. Ne zaman ki hayatıma girdin, işte o zaman anladım, ağaç olmaktan ziyade sadece bir odun olduğum gerçeğini. Düşünüyorum da, benim gibi bir odunun hayatına girerek yapmıştın hatayı belkide.. Benim hatam ise, sen zarif bir rüzgar edasıyla eserken hayatımda; tatlı bir esintiden daha fazlası olmanı istediğimi zamansız dile getirmemdi sanırım. Nede olsa her şeyin bir zamanı vardı değil mi? Neyse ney. An itibariyle aslolan şu ki; sen benim can kırığımsın, içime her dokunduğumda nefesimi kesen.. Özdemir Asaf diyor ya "Çok ayrılık içtim ben, kalbim güzel hani." işte sende kalbimin güzelliğine ver yaşananları, affet beni..
astım olmuşum götüne kına yak.
aklımda kalmazdı yüzün ellerin. ah bu şarkıların gözü kör olsun.
seni seviyorum.*
(#18869205)

ben de seni seviyorum.*
- bize noldu, biz niye böyle olduk
- bize birşey olduğu yok dilek. nolduysa hep bana oldu. sen hep seyirci kaldın.
(#18870798)
çifte kumrular sizi.
Ben seni çok seviyorum pis çocuk. ****