bugün

kazim kanatin sarf ettigi cumle (bkz: )
sizin kıçınız ne kadar büyük , sözleriniz ne kadar samimiyetsiz , bakışlarınız ne kadar bulanık , konuştuğunuz konular bizden ne kadar uzak , kendinize layık gördüğünüz statüler ne kadar yapay , surat ifadenizin arkasında saklamaya çalıştığınız riyakarlığınız ne kadar gerçekçi , hayat hakkındaki formülleriniz ne kadar sığ...

yok yok vazgeçtim
siz düpedüz aydınsınız ;
toplumun dinamiklerini iyi bilirsiniz , istatistik hesaplarını iyi takip edersiniz ,"öteki" "beriki" sağımdaki solumdaki kavramlarını da iyi kullanırsınız , bir veciz cümleyle bütün insanlık tarihini özetleyebilirsiniz , iki dünya savaşının hezimetzedeler ve hezimetzadeler olan ülkelerini de iyi bilirsiniz.
yıkımların , ölümlerin ve bilimum yitirilmişliğin de muhasebesini tutarsınız , akıl desem rasyonalizmle ilgili de voltaire'e yakın malumat döktürürsünüz , dogma desem tarihçesinden bu yana bütün fenomenleriyle anlatabilirsiniz , inkılab desem "o inkılap olacak cahil cühela" deyip bu konuda da beni hizaya getirirsiniz , evet siz düpedüz aydınsınız ama henüz aydınlanmamışsınız . gidin de bi zahmet ampülünüzü değiştirin cancağızlarım . bundan da akp'yi anlarsanız o da sizin ufkunuzdur saygı duyarım.

ayrıca , "kronoloji aptalların tarihidir" *, buna siz istatistik ögelerini de ekleyin derim ben.

edit: yukarda anlatılanlar tamamıyla hayal mahsulüdür. isim benzerliği ve olay benzerliği hiç bir şekilde gözetilerek kaleme alınmamıştır . ne tek bir kişiyi ne de herhangi bir siyasi oluşumu yermek maksatlı da değildir.
"bundan da akp'yi anlarsanız" ifadesi ise , o hayal mahsülü oluşuma çatarak prim yapan hayali karakterleri irdeler . herhangi bir asırdaki herhangi bir kişi olma ihtimali daha makuldür . çünkü tarih tekerrürden ibarettir . ayrıca gerçekten aydınların da varlığına elbetteki inanıyorum . bunun hali hazırdaki konuyla alakası ise şimdilik yoktur.
(bkz: gothic evil)
Tuncay Özkanın artık '' ne yapsam da zeytinyağı gibi üste çıksam? '' durumlarına gark olduğunun ispatıdır. Çünkü bir insan kendisinin söylemesiyle aydın olamaz, bunu söylerse de zaten aydın değildir. Bu payeyi bireye ancak ve ancak halk verebilir. Ülkemizin böyle ukala ve böbürlenmeye yatkın aydın geçinen -altını çizerek söylüyorum sadece ''geçinen''- şahıslara artık karnı doymuştur.
Tuncay Özkan o derece sınırlarını aşmıştır ki iş artık Türkiye Cumhuriyeti başbakanını medya aracılığıyla kuklalaştırıp hedef göstermek seviyesizliğine bile gelmiştir. Bir aydın bunu yapmaz, yapamaz, yapmamalıdır. Madem ''aydın'' diye kendini lanse etmek istiyorsun ve milletin seni böyle algılamasını istiyorsun; bu tür yersiz ve zavallıca provakasyonlara neden giriyorsun? Tayyip Erdoğan iyidir, kötüdür tartışılır. Hatta yakın geçmişteki malum sözlerini ele alırsak Tayyip erdoğan'ın üslubunun ne kadar uygunsuz olduğu da iyice ayyuka çıkmıştır. Fakat eğer sen aydınsan zaten aynı üslupla adama cevap vermezsin, ''ulusa serzeniş'' adı altında T.C. başbakanına her akşam vakti alenen edilen hakaret dolu kuklalı ucuz politik tepkiler vererek değil, bir köşeyazarı olarak gazetende veya başka bir yerde demokratik bir anlayışla eleştirirsin. iş o dereceye gelmiştir ki Tuncay Özkan denilen bu şahıs kendi alanı dışına çıkarak meydanlara chplileri ve kendilerine cumok (Cumhuriyet gazetesi okurları topluluğu) denilen bir kesimi toplayıp bunları bağırta bağırta siyaset yapmıştır. Bunun Cem Uzan siyasetinden farkı var mıdır? Tuncay Özkan'ın bunu yapmaya hakkı var mıdır? Varsa bunu yapacak sıfatı kendisine nereden almaktadır? Tuncay Özkan siyasetçi midir yoksa '' Kanaltürk CHP'nin her zaman hizmetindedir'' diyen bağımsız (!) bir gazeteci midir? Önce bu soruların sorulması ve daha sonra da bu sorulara karşılık gelen tatminkar cevapları, kendilerini ulusalcı diye lanse eden kesimin ve bu şahsın peşinden giden topluluğun vermesi gerekmektedir.
devam ediyor herşey ve herkes
olduğu gibi olmaya
ihanet dizboyu
sadakat arpa yani

devrimciler hala inançlı
yankiler çekinmiyor
tv de çüklerini karıştırmaktan

anlam düşkünlemiş yaşlı bir orospu artık
dalga geçiyor o nu soranlarla

babilin histerisine
yine onun kulesinden atlıyoruz

düşüyoruz,
şarap tanrısının yanaklarından süzülüp
henüz düzülmüş
şehvetten titreyen nymphe nin
kapalı gözlerine

hepimiz birer yargıçız
kafka nın davasında

ve bir dostumuz var hepimizin
ruh kolleksiyoneri

haz illuzyonları ve çıldırılar beslemeli bizi
malum öykü bilirsiniz
romeo nun taşakları
juliet in amı
varolsun simulasyon
yaşasın ayenci takısı.
Nasılsa öyle!
bunu diyen aydın olamaz. ben bir sanatçıyım diyen ama sanatçı olmayan kişiler gibi.
(bkz: ben bu ülkenin hiperaydınıyım)
(bkz: hadi bide ülkene hakaret et ödül al)
değildim, en azından öyle sanmıyordum ama sanki bu entry'i okuyunca aydınlandım. (bkz: azı karar çoğu zarar)