bu daha başlangıç...
Ne güzel uçtuk , ne güzel geliştik değil mi?

Dolar 3,4 idi başkanlık referandumundan önce.

Enflasyon %8,5 açıklanmış 2016’da…
hassiktir oradan.
Genişledik daha çok. Çok genişiz artık.

Vatandaş soğan ekmeğin varsa zenginsin diyor.

Bakan çıkmış dolar ekonomiyi etkilemez diyor.

Tasarruf diyen first leydi 100 araçla seyahat ediyor.

Baştaki de 2. Sarayı yaptırdı. Bir de yazlık yapılıyor.
Tam aksine batırdılar.
Puhahaha buna inanan çomarlar vardı. Türkiye uçacak, kaçacaktı.

Ahahahahaha.
Geleli neredeyse 2 sene oldu. Bir numarasını görmedik daha.

Gerçi bunu “uzun vadeli değişim bu” diye savunanlar ekrem imamoğlu nu 1 aylık başkanlığında icraatı yok diye de eleştiriyorlar. Çok da siklememek lazım o yüzden.
onu tüm ekonomik veriler zirvedeyken meydanlarda polis taşlamaya başlayıp ETRAFI YAKIP YIKANLARIN düşünmesi gereken durgunluktur.
ne güzel inandınız değil mi bu yalana? geliştik evet yobazlıkta, cahillikte, zamlarda, vergilerde inanılmaz geliştik...
sabit dursak ona da razıydım.
türkiye gerileme konusunda gerçekten iyi gelişecek.
açlıktan öleceksiniz açlıktan. yazın bunu bir yere. semtinizin ana caddesinde dilenirken hatırlarsınız.

türkiye milyar kere büyüse bir tanesi bu sözlük profiline düşmez. o yüzden fırsat varken ayık olun. azıcık dünyaya, türkiye'yi getirdikleri duruma bakın. süper diyen bassın başkanlık için oyunu. bana göre hava hoş. büyük usta recep ivedik'in dediği gibi: bana giren size de girer amk.
e tabi yaşanılmayacak bir yer haline gelicek.
nedense başkanlık denilen şey sadece bir kişinin daha çok korunmasını içeriyor ama

bize türkiye gelişecek diye kaktırıyorlar, nasıl gelişeceği konusunda ser verip sır vermiyorlar.

(bkz: mikrofona konuş)
hiç bir sistemin garantisi yok. başkanlık sisteminin ülkeye faydası olacak diyen akp mhp kabinesi de yok, zor dönemden geçen ülkemiz için bir çıkış kapısı.

ayrıca milletin iradesinden korkup vatandaşı sokağa çağırmayın.
he yav hehe demek istediğim bir iddia.
he amk, jupitere robot gönderecez de parlementer sistem engel...
bir iddia.

kamer genç bugün yaşasa mecliste olsaydı ne derdi?
idareyi belli bir isimle damgalamak ve kurtuluşu rejim değişikliğinde aramak kendini aldatmaktır. aynı insanlar her rejimde aynı insanlardır. önce insan... yani, kim olduğunu bilen, dünya içindeki yerini tayin eden, mazinin büyük ve ağır mirasını taşıyacak ehliyette şuurlu insanlara ihtiyacımız var. bir ötekine geçer gibi, bir ideolojinden ötekine atlamak çocukça bir oyundur. dikkati zarfa değil mazrufa çevirmeliyiz.

cemil meriç, kültürden irfana.
görsel
evet gelişecek ama ortadoğu'nun bok tanesi olma yolunda hızla ilerleyecek. ırak -libya - afganistan - pakistan ve bu çocuk tecavüzünü, hırsızı destekleyen kafayla sırada türkiye var. ehonomi çoh eyi ayrıca.
(bkz: at yalanı sikiyim inananı)
nah gelişecek. amacı ne bunların? neyin kafası onca sorun varken?
öncelikle bu yazımın uzun olacağını, ama kararsızlar ve ne olup bittiğini anlayamayan oy sahibi insanları aydınlatacağına inandığımı söyleyeyim ve başlayayım.

öncelikle başkanlık sistemi nedir ? buyrun sistem hakkında 1 sene önceki düşüncelerim.

(bkz: başkanlık sistemi/#29050283)

peki bu önümüze konulan sistem nedir ?

(bkz: 10 aralık 2016 yeni anayasa teklifi/#35010194)

ekleme: yaş içerisinde en güçlü üyeler, milli güvenlik kurulu'ndaki en güçlü üyeler hükümet bakanları. ve malum anayasa değişikliği olursa danıştay'ın ön incelemesi ortadan kalkacak, yani cumhurbaşkanını denetleyen yargı mekanizması ortadan kalkacak. e zaten yasamanın yarısını kendisi seçiyordu, kalan yarısından korktuğu için artık onların denetlemesinin önünü de kapattı.

eğer buraya kadar okuduysanız süper. şimdi gelelim diğer meselelere.

başta kendisini çok sevdiğimi saklayamayacağım bir adam var ki ismi ahmet davutoğlu. ahmet hoca eskiden beri neo-osmanlıcılık peşinde çok koştu. çok çabaladı ama olmadı. aslında bakarsanız bu akp tabanının, rte sevdalılarının, eskisi gibi tüp kuyruğu acısı çekenler değil, lisede gördüğü tarih dersinin gazıyla uçan tipler olduğunu görmeye başladık. yani evet ciddi ciddi bir osmanlı'ya dönmeye hevesli milyonlarcı kişilik bir kitle var.

hatırlar mısınız bir akp'li vekil ya da yönetici bayan zamanında '90 yıllık reklam bitti film devam edecek' demişti bir ara ? evet sözünü ettiğim şey buydu.

şimdi bir başka konu var ki o da şu:

rte ne diyor ? başkanlık sistemi ile hızlı karar alacağız, başkanlık sistemi ile daha hızlı gelişeceğiz, parlementer sistem ayaklarımıza bağ oluyor.

ben burada şu soruları sormak istiyorum.

-hızdan kastın tek başına karar al uygula ve sonuçlarını izle.. bu mu ?
-gelişmek derken kime göre gelişmek ? hani marmaray yaptınız daha gelişmedik mi ? kendi yerli arabamızı yapınca gelişme evresini bitirmiş olmuyor muyuz ? sorun istanbul'daki gökdelenlerin azlığı mı yoksa fakir insanlar mı ? bu gelişme nasıl oluyor sayın erdoğan ?
-başkanlık sistemi kötü olsa amerika kullanır mıydı diyorsunuz da sayın erdoğan, parlementer sistemin anavatanı ingiltere 1215'den beri kullanıyor bunu. hatta dünya ülkelerinin %40'ı diyebiliriz. iki tane dünya savaşı kaybeden yıkık almanya parlementer sistemle şuan dünyanın en güçlü 5. ekonomisi haline geldi farkındaysanız.
-bonus soru: acaba siz kendi şahsi ihtiraslarınız uğruna başkanlığı getirmek yerine, kendi yetkilerinizden feragat edip 2007 öncesine dönsek ve orijinal kitabına uygun bir parlementer sisteme geçsek olmaz mı ? bu geriye gitmek ise, o zaman ingiltere ve almanya abd den 500 yıl gerideler mi yani ? ha şimdi siz dersiniz ki ingiltere'de kraliyet var. anladım... sizin derdiniz demek oymuş....

bakın osmanlı hayranları her geçen gün artıyor. ve erdoğan, milliyetçileri de kendine çekmek için artık iyice bilmem kaçıncı kez aynı kozları oynuyor. ve insanların milli duygularını kaşıyor. osmanlı zamanında şöyleydik, cumhuriyetle böyle olduk, 90 yıllık reklam falan filan denilerek osmanlı döneminin o şaşaalı havaları insanların içine içine sokuluyor. köprülere yavuz sultan selim, osman gazi isimleri konularak yükselme devri'ne gönderme yapılıyor. ve verilmek istenen asıl mesaj şu :

-yahu kardeşim anlayın artık biz 16 devlet kurduk türkiye hariç hepsinde kraliyet ve soylu sınıfı vardı. hepsinde de devrinin başat ülkesi olduk. ama türkiye kurulduğundan beri demokrasi adı altında geride bırakıldı ? istemez misiniz tekrar belgrad'ı fethettiğimiz, cuma namazını kahire'de kıldığımız günleri ? osmanlı'yı özlemez misiniz ? peki osmanlı'da demokrasi mi vardı ? yoktu tabi krallık vardı. osmanlı kraliyet ile bunları başardı. eğer tarih kitaplarını okudukça özlem duyuyorsanız, gelin size osmanlı'yı vereyim. e biliyonuz osmanlı'da da demokrasi olmadığına göre, en azından göstermelik seçimler olmak kaydıyla beni kral seçin sizi uçurayım.

evet abiler bütün mesele bu. bütün karın ağrıları bu. parlementer sisteme pis kaka bok dediler, başkanlığı yere göğe sığdıramadılar, sonra başkanlıkla uzaktan yakından alakası olmayan bir sistemi önümüze getirdiler, insanları bu sistem ile ülkemizi şahlandıracağız deyip 100 yıl önceye götürmek istiyorlar ve bundan sonraki adım umarım kanlı bir iç savaş daha güçlü bir gezi direnişi ve türk baharı olabilir. çünkü bunun adı kabul edin veya etmeyin krallık kardeşim krallık. ha ne farkı olur ? göstermelik seçimler olur babadan oğula geçmez de belki damada geçer.* ha yarı-başkanlık denen fransa'daki sistemde mesela söylemiştim daha önce, cumhurbaşkanının yetkileri öyle çoktur ki bizim bazı hocalarımız 'yarı-kral derlerdi fransa cumhurbaşkanına. fransa'da bu gece cumhurbaşkanı krallığını ilan edebilir ve ertesi gün belli çoğunlukta milletvekili 24 saat içinde karşı çıkmazsa anayasal olarak krallığı kazanır. ama bizdeki daha da ötesinde birşey. çünkü bu sistem aslında kendi alanında bir başyapıt. çünkü monarşi değil çünkü hanedanlık yok. demokrasi zaten değil. başkanlık da olamaz. parlementer sistem ya da konkardanz sistem de değil. diktatörlük dicem ama seçim var. tiranlık dicem ama henüz o boyutunu göremedik. buldum ! anayasal monarşi (hollanda örneği) ile diktatörlük (saddam hüseyin örneği) arasında sıkışmış kalmış birşey.

önemli not: suriye'de hafız esad öldüğünde iki oğlu vardır. büyük oğlu bir doktordur küçük oğlu esad ise 32 yaşındadır (yanlış hatırlamıyorsam). ancak suriye anayasasına göre devlet başkanı en az 40 yaşında olmalıdır. beşar esad başa geçmek için bir gecede anayasa maddesini kendi yaşına uyarlayıp ertesi gün devlet başkanı oldu. suriye'de iç savaştan önce de şuan da bir meclis var. suriye'de seçim de yapılıyor. suriye'de anayasa da var... ama diktatör 'katil esed' bu görevi babasından devraldı. göstermelik seçimler dibimizdeki suriye'de oluyor ya, birgün bizde de olabilir.

double bonus: bir komplo teorisi sunayım size. rte bugün cumhurbaşkanı sıfatıyla krallığını ilan etsin. tıpkı körfez savaşında, çöl tilkisi operasyonunda ve nihayetinde kitle imha silahları yalanlarında abd nasıl 'biz ırak halkı ile dostuz ama başlarındaki diktatör dünyayı tehdit ediyor' demişse bunu yakında türkiye'ye de söyler. biz dost ve müttefik türk halkının yanındayız ancak başlarındaki diktatör ile problemlerimiz var denip, 15 temmuzda cemaat eliyle bilindik bir darbe girişiminde bulunan bazı devletler, günü geldiğinde, dünyayı tehdit eden diktatör erdoğan'ı indirebilmek için harekete geçebilir ve bir gece ansızın fetö subayları değil amerikan askerleri belirir karşımızda. bakalım o zaman da tankın önüne yatar mıyız ?

belki kopuk bir yazı oldu belki karışık oldu belki uzun oldu.. ama inanın ki ülkesini seven, sandığa gidip oy mührünü eline aldığında 'allahım ülkemiz vatanımız için en hayırlısı ne ise o olsun' deyip mührü vuran insanlara bir çağrımdır bu. bizi şahlandırmak yalanıyla kandıranlara inanmayalım, 100 yıl önceye geri dönmeyelim. 3 kasım 2002'den beri akp'ye oy veren babam bile yerel seçimlerde 'akp li hırsız belediye başkanına karşı onun en güçlü rakibine', olası referandumda ülkemiz için 'hayır'a karar verdi. ben bir gün bu noktaya geleceğimizi beklemiyordum ama gerçekler acıdır. şuan şu saatte krallığı değil demokrasiyi seçin diye yırtınıyorum size evet.
Külahıma anlat bunları denilesi saçma bir düşüncedir.

Bşkanlık gelince neyin gelişeceğini söyler misiniz Allah aşkına?

Asgari ücret 3000 TL olacak mı, et ve benzin fiyatları gelle tutulacak şekilde düşecek mi?

Farklı düşüncelere söylem hakkı verilecek mi?

Kısacası ne değişecek?