bugün

eski türkçede, kaplan cinsi yırtıcı bir hayvan.
iyi aile robotundaki robotun adı.
eski bi reklam kişisi.

(bkz: babür ün saçları)
avlanması bir hayli zor olan kaplan türündeki bu hayvanı avlayabilenler derisini yüzüp halk arasında giyerler ve kahraman sayılırlar. babürü avlayıp derisini giyme işlemine babürlenme denir ve bu fiil şekil değişikliğine uğrayarak günümüzde böbürlenmek deyimi olmuştur.
eski zamanlarda kanal7 kanalında oynayan dizideki robotun adı.

(bkz: liseliler bilmez)
(bkz: zahirüddin muhammed babür) ...
mükemmel animasyon oyunlarıyla oluşturulan robot.
alimünyum folyoyla kaplanan adamın robot taklidi yaptığı eski dizi. (bkz: Iyi aile robotu)
En sevdiğim robottu pezevenk.
Tatlıdır.
Bir robot. Gece gece akla gelip hüzünlendirmiştir.
Pentium 4 işlemcili robot.
(Özbekçe: Zahiriddin Muhammad Bobur; Farsça: ﻇﻬﻴﺮﺍﻟﺪﻳﻦ محمد, al-ṣultānu 'l-ʿazam wa 'l-ḫāqān al-mukkarram bādshāh-e ġāzī ya da bilinen adıyla Bābur بابر, d. 14 Şubat 1483 - ö. 26 Aralık 1530) Babür imparatorluğu'nun kurucusu ve ilk hükümdarı. Soyu, baba tarafından Timur anne tarafından Cengiz Han'a dayanan Babür Şah, 1519'dan itibaren Hindistan'a düzenlediği seferler sonunda bütün Kuzey Hindistan’ı kontrol altına alıp 1526’da Delhi Sultanlığı'na son vererek günümüzdeki Afganistan, Pakistan, Bangladeş ve Hindistan toprakları üzerinde batılıların adlandırması ile Hint Moğol Emirliği[6] ve Hint Moğol Sultanlığı, kendi adlandırması ile de Gurakānī[8] olarak bilinen Babür imparatorluğu'nu kurmuş ve Hindistan'da Türkler için son defa bir hakimiyet alanı teşekkül etmiştir.

Babür Şah'ın Çağatay dönemi edebiyatına önemli katkıları olmuştur. Çağatay Türkçesi ile kaleme aldığı ve yaptıklarını kronolojik olarak anlattığı Babürnâme Türk edebiyat tarihinin nesir türündeki başyapıtlarından biri olarak kabul edilir. Hatt-ı Baburi denilen yazı şeklini geliştirmiş olan Babür Şah aynı zamanda Çağatay edebiyatının Ali Şir Nevai'den sonraki en büyük şairi olarak kabul edilir.Fars kültüründen de yoğun olarak etkilenmiş olan Babür Şah'ın hem kendisi hem de halefleri üzerindeki bu etki, Hindistan'da bu kültürün önemli derecede gelişmesine sebebiyet vermiştir.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Bab%C3%BCr
görsel
Özledik reis.
iyi aile robotu.
s.a.
görsel
Aglardı ulan bu robot.
Agız yapısındaki tatliştomişkoluk.
her ne kadar kelime anlamı olarak hindistan'da yaşayan endemik kaplan türü olsa da, "babür" benim için çok daha derin bir anlamı ihtiva etmekte...

babür... yüksel'in canciğer dostu, kardeşi. (yüksel'in kim olduğunu merak edenler başlıktaki yazıma bakabilirler.) babür, benim ağabeyim.

ağabeyim babür, ismiyle müsemma bir insan her şeyden önce. bazı insanlar tarihten aldıkları beratı göğüslerinde taşırken herkes gibi yaşarlar. gösterişsiz, sade, mütevazı... babür'ün gizli ihtişamını fark eden insanlardan biri olduğum için ayrıcalıklı hissediyorum kendimi. o asla sıradan biri değil. farkının farkındayım. çünkü ben yüksel hocamın elinde büyüdüm. onun eğitiminden geçtim. teşbihte hata olmaz, isa ve vaftizci yahya tasvirlerinde başlarının etrafında bir hale vardır. yüksel ve babür beylerin de etrafında öylece bir ışık huzmesi var gibi gelir bana. mahşeri kalabalıkta bile ilk onları fark edebileceğim kadar belirgindir. ülkücü şehitlerimizin mücadelesini anlatan şu eşsiz dizeler sanki onları da anlatıyor:

"her dem yeniyim ben, hep müslümanım
zamana gerilmiş çağdaş isa'yım.
kendimden gayrıya bel bağlayamam
her yerde özmen'im, hep süleyman'ım!"

kendinden gayrıya bel bağlamayan bu iki yiğit adam 800 yıl önce yaşasaydı mutlaka ömer lütfi barkan'ın kolonizatör türk dervişleri makalesinde bahsettiği savaşçı abdallardan, alperenlerden ikisi olurdu. babür de, yüksel de sedef kakma ve kadife kaplı kutuda muhafaza edilen hançer gibiler. hem zarif, hem keskin...

22 yıldır ülkücü camianın içinde bulunan, o meşhur yüksel'in dizinin dibinde teşkilatçılığı öğrenmiş biri olsam da, adını hep duyduğum babür ile birbirimizi sürekli kılpayı kaçırdık. bunun için özel bir çaba sarf etmiş olsak ancak bu kadar olabilirdi. sürekli aynı çevrede olup birbiriyle karşılaşmadan yıllar geçirebilmiş olmak çok ilginç. mutlaka bunun da sadece allah'ın bildiği bir sebebi vardır. belki de tam da bu dönemde, artık tam anlamıyla yetişip turan ülküsü için çalışabilecek hale geldiğim anda tanışmam gerekiyordu. yine de onu tanımadan geçirdiğim yıllarımı kaybolmuş saymadan, hayıflanmadan edemiyorum. onunla biriktirmem gereken o kadar çok anı var ki...

bir selçuklu medresesinde elinde pek çok papirüsle müderrislerin peşinden koşan, onlara kavuşmak için tebriz'den konya'ya kadar gelmiş hevesli talebe gibi yüksel ve babür'ün peşinden koşuyorum. söyledikleri her cümle hayatın sırrını versin ya da vermesin, çok değerli.

ve ilim talebi ömür boyu sürer...
Benim komşumun aynı zamanda çocukluk arkadaşımın adıydı, kimya mühendisi. 30 numarada oturduğu için kendisine zn diyodum. O yüzden benim için babür=çinko. Gerçi hala öyle diyorum çocuk ölmüş gibi konuştum.
Daha önce yüksel olasımız gelmişti. Bugün yine Yüksel ve Babür olasımız geldi. Bazı adamlar çok şanslı. Yazar da çok şanslı. Üçü birbirine sımsıkı bağlanmış. Babür ve Yüksel'e adanmış bu yazıyı okuyunca insan ister istemez " ulan bu hayatta kimse beni bu kadar çok sevmedi" deyip efkarlanıyor.

Yüksel bey ve Babür bey, yiğidin hası olduğunuzu anladık. Kendinize okuyup üfleyin nazar değmesin.
21. yüzyılda artık her şey yüzeysel. aşklar, dostluklar, kardeşlikler, hatta kimi zaman anne, baba, evlat... hiçbir şeyin anlamı kalmadı bu çağda. yazara mesaj atıp burcunu sordum. boğa burcuymuş. hiç şaşırmadım. boğa burcu kadınının tipik özelliği bu zaten. sevdiklerine sonsuz bir bağlılık ve vefa duygusu vardır. sevmediği birine sümüğünü atmaz. nefret ettiği biriyse zaten el fatiha. dolayısıyla yüksel ve babür adlı şahıslar dünyada cenneti bulmuşlar diyebiliriz.

yüksel ve babür kim acaba diye düşünürken aklıma korkunç bir ihtimal geldi. ya hayal ürünüyse? ya yazar iki karakter yarattıysa? daha fenası ya şizofrense? nolur biri gerçek olduğunu söylesin.
Başlıktaki yazı ve Yüksel başlığındaki yazıyı okuyunca şöyle düşündüm. Babür ve Yüksel adlı kişiler hem gerçekten çok ve delice seviliyorlar hem de bu sevgi mantıklı bir zemine oturuyor. Yani altı dolu. Üstelik tertemiz bir sevgi. Yazar hanım bunu özenle koruyup saklamış, çiçek sular gibi sulamış, Yüksel ve Babür'e en özenli şekilde sunmuş. Aynı siyasi görüşten olmanın verdiği bağdan çok daha fazlası var.

ben abilerini bu kadar çok seven ve onları bu kadar derin cümlelerle anlatan biri kim bilir aşık olduğu adamı nasıl tasvir eder diye düşündüm. Yüksel ve Babür beyler çok şanslı demişler evet ama asıl Evliyse kocası, değilse evleneceği adam çok şanslı.
Müthiş bir yazının iki baş kahramanından biri. Diğeri elbette Yüksel. Yazar tevazu gösterip kendini figüran yerine koymuş ama Yüksel ve Babür'ün üzerine yıldız tozu serpen kişi bizzat kendisi. Eminim muhteşem insanlardır o ayrı ama altının kıymetini sarraf bilir malumunuz. Babür ve Yüksel için mahşeri kalabalıkta bile ilk onları görürüm demiş. işte bunlar hep algıda seçicilik. insan en çok kimleri seviyorsa her yerde onları arıyor.

Ayrıca Yazar hanımefendi ile birkaç yıl önce devlet tiyatrosunun önünde lysistrata adlı oyunu izlemek üzere toplandığımızda tanışmıştım. Antik Roma sanatı üzerine konuşmuştuk. Hanımefendi Zıtlıkların insanı. Hem cana yakın hem mesafeli, hem çıtı pıtı hem alımlı, hem Türkçü hem farklı milletlerin kültürüne aşina, hem zeki hem deli falan işte. Yüksel ve Babür beyefendilerin de onun kadar çarpıcı olduklarını tahmin ediyorum. Tanıştırır mısın dedim, olmaz dedi. O kadar da net biri.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar