yeşilçam filmi klişesidir. ancak new york ta sonbahar gibi çeşitli yabancı filmlerde de kullanılmamış değildir hani.
Acı vericidir. Fakat o da sizi sevdiği halde sizin tedavi için ikna çabalarınız yetersiz olacaktır. Bunun sebebi şiddetle merak edilir. Neden bir insan iyileşmek tedavi olmak istemesin. Bir gerekçe vardir fakat açıklamak için bu kız kendini hazır hissetmiyordur. Sebebi ne olabilir dostlar? Yardım ve çözüm istiyorum degerli yazarlardan.
başıma gelmiş bir olaydır. erkek arkadaşım ameliyatlarımda yanımda olmuştur, gerçek aşkın ortaya çıktığı andır.
aşkın gerçekliğini test edecek olaydır.

harbi misin kofti mi sonucunu gösterir.
kimi insanları aşık olmaktan vazgeçirir. yolda yürürken kulak misafiri olduğum iki genç erkeğin konuşmasıydı;
-hani bi kız vardı ya çıktığım, hani çok güzel diyodum.
+hee ne oldu devam ediyomusunuz?
-yok ya, olum ikinci günü kızın kanser olduğunu öğrendim, o kadar güzel kız he, geçen aradı açmadım telefonu, napıyım olum!

şaşırarak dinledim. insanlar çok acımasız.
(bkz: love story)
Kanseri yenecek şey moraldir. Sadıksan, ona bağlılığını gösterirsen zaten bu bir moral olur.
Gerçekten seviyorsan da, bağlılık ve sadakat göstermekte zorlanmazsın.
Ha amacın yatağa atmaksa zaten o kızla işin yoktur. Fazla umut verme kıza. Ölümünden sorumlu olma yani.
karedeniz bölgesinde kansere ve ne kadar çok olduğuna aşina iseniz çok ta saşırmayacağınız durumdur. konu kız arkadaşınız, sevdiğiniz kadınsa o risk kelimesi bile sizi yer bitirir.
kadınların yumurtalıklarında görülen kistler ve lezyonlar çoğu zaman ilaçla küçültülebilen, doğuma ve rahime etkisi olmayan iyi huylu tümör çeşitleridir. doktorunuzun size verdiği haber:
- "henüz bir şey söyleyebilecek durumda değiliz oradaki kütlenin ne olduğunu bilmiyoruz" cümlesi ise zamanın akışını yavaşlatan ve konu ne olursa olsun birden o konuya geri dönmenizi sağlayan bir kıskaçtır.
bahis konusu olan şey sevdiğinizdir, yumurtalık bölgesidir dolayısıyla ileride ki çocuğunuzun oluşum yeridir. ona belli etmemeye çalışırsınız, moralinin bozulmaması için çabalar durursunuz ama içten içe su almaya başlamış bir gemisinizdir. yolcunuzu ıslatamazsınız çünkü o zaten kararmış bulutlara doğru seyretmektedir. dalgalarla onun yerine boğuşmak istersiniz, öyle yaptığınızı da düşünürsünüz ama sevdiğinizin gizli hıçkırıklarını banyodan duyduğunuzda aslında beceremediğinizi anlarsınız. zordur moral sıfırken moral vermeye çalışmak ama yapılması gerekendir bir şekilde görevdir.
her telefonda ya da yüz yüze çaktırmadan sağlığını sormak istersiniz, onu düşündüğünüz içindir ama sevgiliniz ya o an unutmuşsa diye hatırlatmak istemezsiniz bunu ona ve kekemelikler salak saçma muhabbetlerle konuşmayı devam ettirirsiniz.
zaman akmak bilmez, mr veya tarama sürecini beklerken, keşke hemen bitse, keşke hemen haberi alsak diye düşünürken, aslında sonuç kötü ise bu ara zamanı arayacağınızı hatırlarsınız. zordur sevdiğiniz insanda kanser riski olması, zordur sevdiğinin canının sıkılması, zordur bunu kendine ifade edebilmek ve zordur bunu bir sözlükte yazabilmek, zordur.
ölmeyi istemeyi yanında getirir. sen aşık olursun aşkı için her şeyi yaparsın o seni sevmez. sayarsın söversin günlerce üzersin üstüne gidersin ve bir gün gelir sana ben kan kanseriyim der. ölmek istersin ondan önce, acısı çekmeyeyim diye. üzülürsün yaptıklarından dolayı. ağlarsın falan ama bir boka faydası olmaz. sokak serserisi gibi içersin su içer gibi, susamışcasına, fayda etmez. ama sevginden hiç bir değer kaybetmemişsindir aksine daha çok bağlanmışsındır. o halde;

seni seviyorum hacer.
maşuğun verem olmasına sebeptir.
sabahları,
hasta uyanmanı istiyorum.
hastaysan,
yaşıyorsun demektir. *
(bkz: allah korusun)
Onu hala sevmeye engel olacak bir durum değildir.

(bkz: Yaşıyorsanız umut var demektir)
yeni bir kızı hayata sokabilir. bak ben sokarım demiyorum, tespit yapıyorum, bu durumda hayatına yeni kız sokacak kişiler vardır.