bugün

olmamasına rağmen kendini aşık zannetmek.
sevgiliye o kadar ümit verdikten sonra bir anda terketmeye bahane olarak gösterilen, "ben" duygusu tavan yapmış modern insan davranışı. "aşık olduğumu sanmışım" diyerek ilişki bitirilir. "pardon" şeklinde özür dilenerek de herşey tatlıya bağlanır. anlayışlı, modern ve mantıklı olmanın tadına varılır.
onun için ölürsün, ağlarsın, herşeyinden fedakarlık edersin..niye?? çünkü kendi çapınca ona aşıksındır. sonra zaman geçer, hiçbişi olmamıştır o insanla aranda. ohoo hayatından kimler gelir kimler geçer..sonra bigün eşyalarını karıştırırken eski günlüğün, ona ait bi sözün, bi şiirini bulursun ve kendi kendine gülümsersin. aşk olamazdı ki zaten bu eğer bi zaman sonra unutup gülebiliyorsan. aşk sanmışın, o kadar kendini paralamışın..aslında hissettiğini sandığın şey aşk değil, çocukça masum bi beğeniymiş.
.....
ask da yoruyor simdi ama gecer bu duygu haftaya
ask var uyuyor simdi ama gecer bu duygu sabaha
..
insanı san'ık sandalyesine oturtur..
ete kemiğe bürünmüş olana, "real"e aşık olmaktır.
zira ancak bir "ideal"e aşık olunur.
Dolayısıyla karşınıza çıkan gerçek kişiye duyulan aşk, aslında "aşık olduğunu sanmak"tır.
karşılık bulunmadığında gururunu kurtarma çabasıdır.
(bkz: ya hep ya hiç)
bir başkasına aşık olduğunu sanmaktan hemen önce kurulan ayrılık bahanesi cümlesi olabilir.
kendi kendini tanıyamayan insanların düştüğü durumdur. *
hormonel olsa gerek.bir banyoya gitse olay bitecek gibi olan durum. (bkz: bulug çağı)
(bkz: vay şerefsiz vay)
(bkz: hem kendini hemde karşısındakini kandırmış)
genelde sahıstan ayrıldıktan sonra pişman olduğunuzu itiraf edemediğiniz için ben hiç aşık olmamışım ki aşık olduğumu sanmışım diyerek kendımızı kandırırız.
bazen de cinsel arzuların kabarmasını aşk zanneder kişi. paylaşımın sadece cinsel temas olduğunu farkedemezse eğer kendini kandırmaya devam eder fakat an gelip de cinsel arzular bittiğinde aslında hissettiği şeyin aşk olmadığını anlar.
aşk boşluktur. doldurmak gerek. sanımlar gerçek değerleri nitelendirmez. ya vardır ya da yoktur.
sanının sonunda tüh be yine mi olmadı denilen durum .
aşık olduğunuzu sandığınız kişinin kıçını, boşu boşuna kaldırdığınız için, kafayı taşlara vurmaktır. emin olmadan asla söylenmemelidir.
boşlukta olmak.
ayrıldıktan sonra bu sanı fikri baskınlaşır. hele aldatıldınızsa kesin sanmışsınızdır. bencil aşkların sanrıları.
insanın boşluga düştüğü anların sanısı. kalbin çarpar, heyecandan elin ayagına dolaşır, hayal edersin, ümit beslersin. ama asık oldugunu sandıgın ınsanı tanıdıktan sonra o aşkı kendı kendine yarattıgını anlarsın. bu aşkın bir ömür süreceğini sanma durumuyla alakalı degıldır. cok guzel bır ask yasar, yasatırsın ama aşk elbet biter. gerıye dönüp ''ben asık olmamısım'' dersen kendıne yalan söylemıs olursun.
(bkz: hiçbir aşk sonsuza dek sürmez)
(bkz: sevmeyi sevmek)
yanılsamalardan bir yanılsama.
işin en aldatıcı yanı, aşk bittiğinde, şöyle bir geriye dönüp bakınca, hareketlerin, duyguların, yapılan her şeyin insana gerçekçi gelmemesi. bir insan bir başka insana saatlerce susabilir mi? bir kişi en hızlı kaç saniye içinde özlenebilir? kaç dakika haber almadığınız bir kişinin başına kötü şeyler gelmesinden endişe edersiniz?

aşk, bütün bu sorulara verilecek en mantıksız cevaplar bütünüdür. bir gün bittiğinde ise, cevapların mantıksızlığı gözünüze çarpar. derken, psikoloji denen illet girer araya. açıklarsınız: aslında şu sebeple birine ihtiyaç duyduğunuzu, onda farklı şeyler aradığınızı, aslında hiç olmayacak bir işe kalkıştığınızı.. falan falan işte..

aşk, sanrıdır. yaşanan her şey, bittiğinde mantıksız ve gerçek dışı gelir bu yüzden. şimdi, geçmiş bütün aşklara baksak, gerçekten bittiyse ve başka aşklara hazırsa insan, yaşanan her şey yalan gelir. hiç olmamaış gibi.

üzgünüm, ama aşık olduğunuzu sandığınız dakikalarda, gerçekten aşık olma ihtimaliniz yüksek.

yine de editlemek isterim, keşke istediğimiz zaman, istediğimiz aşk hakkında "aşk olduğunu sandım" diyebilseydik. gerçekliğinden şüphe duyamayacağınız aşklar bitiriyor sizi zaten. gerçek sanıyorsunuz, sandığınızı hiç düşünmüyorsunuz ve hayat kilitleniyor.

from güzin
ufak bir kalp çarpıntısını aşık olmaya yormaktır. bazen olur hani, deli gibi aşık olduğunu düşünürsün, onu elde etmek için bin türlü cinlikler, şirinlikler yaparsın. sonunda belki de onu elde edersin ama; bu sadece egonu tatmin etmekten başkası değildir. elde edersin ve aşk dendiğin o yalancı his de biter. ne bir aşk kalır, ne de bir değer...
- sen aşık değilsin ben sana aşık olduğunda söylerim oğlum. (bkz: semra kaynana)
korktuğum hadisedir,bu durumlarda karşı taraf çoktan abayı yakmış oluyor.