bugün

Sen mordorlusun galiba. Gezi parkı işin siyasi boyutu onu bir geç. Agaçlar insan için önemsiz lafını ilk kez duydum. Elin avrupalısı boşuna mı ağaçlandırıyor memleketlerini. Her şeyden önce göze hitap ediyor. Yeşillik oh mis.
bize ilk okul kitaplarında AVM sevgisi öğretildi. hatta şarkımız da vardı. uzun ip elimizde biz gideriz AVM'e diyerek.
ağaçların yalnızca oksijen ürettiğini sanan yazar beyanıdır.
amonyak, nitrojen dioksit, sülfür dioksit ve ozon gibi gazları da ağaçlar emerek havayı temizlemektedir.
yani afedersin de cahil cahil konuşmaya gerek yoktur.
ağaç sadece oksijen değil kuraklık önleyici, iklim düzenleyici, yaşam alanıdır. ekosistemin bir parçasıdır. bakkal hesabı kafasıyla iş yaparsan bütün dünya sadece yosun ve süngerle dolsun daha iyi.
bu kadar kolay gaza gelenler ve ağaç kesme hırsıyla gözü dönenler için ek bir bilgi vermekte yarar olan bir tartışma konusu.

(bkz: erozyon)
hmm bu kadar önemsiz bir bitki türünün yetişip olgunlaşması için ise minumum 15-20 yılın geçmesi ise ayrı bir saçmalıktır o zaman. bu değersiz şey için fazla bir süre zannımca. birleşerek ormanın oluşması içerisinde yüzlerce tür barındırması kendine ait bir yaşamının olması o konuya hiç girmeyelim zira o hepten deli saçması. o kadar canlı nasıl olsa kürk oluyor cinsel gücü artırıcı ilaç oluyor besin oluyor bu mantıkla onlarında yaşamasına da lüzum yok o vakit. yukarıda açıklama yapan yazar arkadaşımın da belirttiği gibi filtre ettiği zararlı gazları ve bunun faydalarını tartışmanında hiç bir mantığı olmasa gerek. iki tane ağaç işte naaabıcan.
(bkz: aykırı olucam diye salak durumuna düşmek)
adam ekosistem kavramını sikti attı.
teşekkürler dostum.
Şimdi böyle konuşun da zengin olursanız görücem ben sizi.
Şimdi böyle diyosunuz parayı bulunca da millete hava olsun diye organik piyasasının içinde kendinizi pandaların yemediği bambulardan yapılan diş fırçası ararken buluyorsunuz.
"dünyadaki bütün bitkileri kessek bile..." Şaka maka buraya kadar okudum da yani iyice sıçtı.
(bkz: küresel ısınma).

Ağaçların kesilmesi ve buna paralel olarak artan betonlaşma yüzünden Türkiye hızla çöle dönüşüyor. Su kaynaklarımız yok oluyor. iklim değişiyor.
arabistan çöllerinde yaşamayı hak ettiğinizin ispatıdır.
Dünyada hiç ağaç kalmasa, denizlerden yükselen buharlar olsa olsa, mart karı olarak ananın a.ına yağar.
okumuş cahil palavrası.
ağaçlar sadece oksijen kaynağı değillerdir; iklimi de tayin ederler.
sahra çölü ile amazon ormanlarının, daha yakında ise karadeniz ve akdeniz iklimlerinin farkı bundandır.
gezi bağlantısına gelince, ruhumuzu serinletmesi, betonun yakıcı enerjisini gölgelemesi de estetik katkılarıdır.
estetik ne dediğinizi duyar gibiyim.
kalas ve çimento olmadığı kesin.
bilgiçlik taslamadan önce biraz düşünelim lütfen.
Birincisi; doğanın büyük dengesinden bihaber, cahilce bir yaklaşım.
ikincisi burada dursun; Yalnızca arıların bile yok olması tüm canlılığın sonu olurdu diyen bir Albert Einstein.
üçüncüsü; madem öyle boş beleşmiş ağaçlar, Erdoğan'ın 3 milyar ağaç diktik cümlesini neden eleştirmez bu tarz insanlar...
gerçekten fantastikler.
senin akciğerlerinin yüzde 20 sini alalım bakalım nasıl yaşıyorsun dedirtir.