bugün

şike yaptım, pişmanım... demek yerine konuları uzattıkça uzatan, elinden geldiğince vakit kazanan, epik öykülerle tüm camiasını uyutan kişilik.

bu garibim saflar da hala heriften medet umuyor, ağızlarını bile açmıyorlar olan bitene.
bu süreç yaşanmasaydı başkanlığı bırakacaktım diyen fb başkanı.
(bkz: affedersin nah bırakırdın)
kürt mafya.
ayrıca futbol katilidir.

edit: türkmenmiş. mafya ve futbol katili olduğu gerçeğini değiştirmez.
büyük başkandır. sadece fenerbahçe'liler için değil, türk sporu için:

(bkz: #13279457)
fenerlilerden başkasını geren güzel insan. gerilin kopana kadar.
görsel
istanbul Tribünlerine eşkiyaları sokan, Asil ve güzide klubümüz Fenerbahçe'yi aşıladığı şımarıklıkla halktan koparan ama maalesef büyük işler yapan bir spor adamıdır.
kadir topbaş'ın oğlu, hüseyin ersan topbaş'ı yönetim kuruluna almış muhterem.

aziz yıldırım için artık pek fazla yorum yapmamaya gayret gösteriyorum ama aklımdakini belirtmeden edemedim işte.

neyse... nihat özdemir gitti, aynı model biri daha geldi.

not: ne mi demek istiyorum? belli ki aziz bey taraftarın hoşlanmadığı "cemaat" adamlarıyla pek sıkı fıkı...

not2 : cemaatçi değilim.

not3 : ama fb'nin yeni ve eski yönetiminde cemaatten ve hükümetten çok yakın insanlar var.

not4 : ama taraftar hâlâ cemaat yaptı der.

not5 : az olayın farkında olan taraftar "aziz yıldırım fenerbahçe'yi mis gibi kullanıyor" der, haklılar.

not6 : 12numara org, antu.com, lube ayar, ömer çavuşoğlu gibi isimler taraftarı gazlamaya devam ediyor.

not7 : pfdk şikesi somut belli olan isimlere ceza verdi ama aziz'e vermedi, veremedi, hâlâ "operasyon" diyenler var.

not8 : geçmiş olsun.
(tutuklandığında) ekşi sözlüğe yazarlık başvurusu yapsaydı; şimdiye kadar yazar olurdu.
aziz yıldırım fenerbahçe nin çiğnenen onurudur.

tekrar başkan seçilmesi de tercih değil zorunluluktur. aksi takdirde fenerbahçe de onurunu kaybetmiş olacaktı.

yönetimde cemaatci varmış. varsın olsun.

birincisi, fb de din, dil, etnik hiç bir şekilde ayrımcılık yoktur.

ikinci, bizden zorla alınmaz. biz istersek veririz, ancak.
fenerbahçe'nin çiğnenen onuru mudur, yoksa onurunu çiğneyen midir, orası çok güzel tartışılır.
artık fenerbahçe'nin de üzerine çıkmış kişi. cemaatçi ülker'i kulübe bağlamış ve iktidar partisinden belediye başkanı olan kadir topbaş'ın oğlunu bu sefer yönetim kuruluna almıştır. evet bu kadar şeye rağmen cemaat yaptı.
(bkz: şike iddiasını ispat edemeyen müfteridir alçaktır)

belki bu sözü bir yerlerden hatırlıyorsunuzdur. dedikoduyla hükümet de düşmez, kimse de küme düşmez.
(bkz: cumhuriyeti yıkmaya fb cumhuriyetinden başlamak)

(bkz: şakirtlerde gözlenen temiz futbol takıntısı)
fanatik bir galatasaraylı olarak şike sürecinden sonra tekrar başkan seçilmesini çok istiyordum ki fenerli kongre üyeleri beni kırmadı. şike olaylarından sonra tekrar başkan seçilerek ve yönetiminde şikeden hüküm giymiş kişileri tekrar yönetime sokarak uefa'nın fenerbahçe'nin fişini çekmesini kesinleştirmiş kişi. teşekkürler aziz yıldırım türk futbolundan pislik bir camiayı yok etmek üzeresin *

kendisini hala efsane başkan olarak öven fenerliler var ya 10 gün sonra cezalar açıklandığında uçurulma pahasına incisözlük'teymişim gibi başlık açıp o arkadaşlarla daşşağın kralını geçeceğim. o gün suratlarını görmek istiyorum *
20 mayıs 2012 de gerçekleşen seçimli olağan kurulda tek aday olarak girdiği başkanlık seçiminde 5269 oyla yeniden fenerbahçe spor kulübü başkanı seçilmiştir.
tekrardan başkan olması nedense galatasaraylı dangalaklara dert olmuş kişilik.

fenerbahçe nin tapusunu eline aldı diye üzülüyorlar. tabi canım kesin iyi niyetlidir bu ezikler.

eşşek gibi biliyorlar ki bir kulübün başına gelebilecek en iyi başkandır.

yoksa sene başından beri fenerbahçe yi linç etmeye çalışan yavşaklar, neden birden fenerbahçe için üzülür gibi gözükmeye başlasınlar ?

bu arada kadrosuna hükümetin adamını aldı diye eleştirenler var.

birincisi fenerbahçelilerin ve aziz yıldırım ın iddiası cemaatin fenerbahçe yi ele geçirmeye çalıştığı yönündedir, akp nin değil. akp ile cemaat arasında bu aralar başlayan çekişmeyi bilmeyecek kadar cahillerin yorumlarını okuyor bu gözler maalesef.

ikincisi aziz yıldırım kadrosuna hükümetten adam aldı diye eleştirenlerin başkanlarının dili yalamaktan pütür pütür olmuştur. kimisi 20 milyon taraftarının akp ye oy verdiğini söyler, kimisi akp eliyle o kulüpte başkan seçtirilir, kimisini bakanlar, milletvekiller i savunur, devletten aldığı paralarla teşvik primi verir.

kendi götü boklu kulüp başkanlarınızla ve kulüplerinizle karıştırmayın.

biri aziz yıldırım biri de fenerbahçe.

edit ve not: evet geçmiş olsun. içerden çıkınca teker teker sıraya dizip sikeceği, fenerbahçe ye karşı linç kampanyası başlatan medyaya, anti fenerbahçe kimliğine bürünmüş cemaatçilere, düşene vurmayı fırsat bilen şerefsiz ezeli rakiplere ve onların başkanlarına ve yeniden başkan olduğu için fenerbahçe nin elde edeceği başarılarla göz yakışı dökecek bütün cemaatsaray ın yavşaklarına geçmiş olsun.
--spoiler--
3 temmuz'dan bu yana devam eden süreci "fenerbahçe'yi ele geçirme operasyonu" olarak gören, fenerbahçe'nin 16 yıllık başkanı.

fenerbahçe'yi ele geçirme operasyonu denince, lafın geldiği yere bakıyorsunuz ister istemez. demek ki, aziz yıldırım'a göre, fenerbahçe onun mülkü? çünkü şike davası sona erdiğinde, fenerbahçe açısından olabilecek en marjinal değişim, kulüp yönetiminin değişmesi olacak.

yıldırım'ın unuttuğu şey şu; onun itibar etmediği "cumhuriyet savcıları" değil, fenerbahçe kongre üyesi başka isimler yönetimi devralacak. belki de aziz yıldırım'dan daha eski bir tarihte kulüp üyesi olmuş bir isim başa gelecek? 11.000 kongre üyesinden hangisi başa gelirse gelsin, aklı başında bir insan bu süreci bir "ele geçirme operasyonu" olarak değerlendirebilir mi allah aşkına?

seçilen de, seçen de ancak fenerbahçe kongre üyeleriyken, kim, neyi ele geçiriyor? bunu birinin açıklaması gerek.

ben iyi bir fenerbahçeliyim. daha önce bir başka entry'mde yazmıştım; bugüne dek aziz yıldırım'ı da severdim. görece sportif başarısızlığa rağmen, kulübe çok faydasının dokunduğuna inanırdım. zaten hayalperestin teki olmamdan mütevellit, günlük başarıların kaçırılması olayını pek önemseyemiyorum. stadyum inşa edildiğinde, kaçan birkaç şampiyonluğu unuttuğum gibi, ülker city'nin hizmete girdiği gün de, avrupa'da bir türlü dişe dokunur bir netice alamadığımızı unutuvermiştim.

ancak tüm bu yaşananlardan sonra, aziz yıldırım bir gün fenerbahçe'ye avrupa kupası kazandıracak dahi olsa, kendisinin başkanlığa devam etmesi fikrine asla alışamam. bir taraftar olarak, şikecilikle itham edilmek benim hakkım mıydı? bıraksınlar şimdi masumiyeti, palavrayı. ilhan ekşioğlu, şekip mosturoğlu, ibrahim akın ve serdar kulbilge gibi isimler yüz kızartıcı cezalar almışken(bizim desteklediğimiz tff'nin, bize yakın isimleri tarafından açıklandı bu kararlar), bana "operasyon" martavalını okumasınlar daha fazla. kulübün adına çaldıkları bu karayı, nasıl silecekler ki, hala arsızca başkanlığa ve yönetime aday olabiliyor bu insanlar? gelecek sene şampiyon olursak her şey unutulacak mı? zannetikleri şey bu mu?

aziz yıldırım, taraftar psikolojisinden çok iyi anlayan bir isim. yönetimsel olarak çok zor duruma düştüğünde, duygusal bir yol kullanarak istifa etti ve gelebilecek tüm eleştirilerden kurtuldu zamanında. hem de bunu iki defa yaptı. şimdi ise, kulübe daha fazla zarar vermeme adına, hemen 3 temmuz günü istifa etmesi gereken bir süreç yaşanırken, 10 ay istifa etmemesi yetmiyormuş gibi, bir de hapisten başkanlığa tekrar adaylığını koyabildi. çünkü biliyor ki, "fenerbahçe başkanlığı" titrinden olduğu gün, milyonlarca insanın desteğini kaybedecek. dün, başkanlıktan istifa ederken de, bugün başkanlığa tekrar aday olurken de aziz yıldırım hep politik davrandı.

fenerbahçe kimsenin mülkü değil. bunu herkesin tekrar hatırlaması gerektiğini düşünüyorum. yarın aziz yıldırım çekip gittiğinde, bir başka para babası gelip, at koşturacak. maalesef, gerçek bu. aziz yıldırım bu acı gerçeği kabullenemiyor. istediği sürece fenerbahçe başkanlığı yapacağını, artık takatten düştüğündeyse, kendisinin işaret ettiği bir ismin halefi olacağını düşünüyordu o. "fenerbahçe'yi ele geçirmek" derken, aziz yıldırım'ın kulağımıza fısıldadığı şey bu.

kendisindeki "cemaat" korkusu ise ilgi çekici bir mevzu. şahsının, "ergenekon davası"yla irtibatlandırılacağını söylüyor. peki bunu nereden biliyor? çünkü fenerbahçe orduevi'ndeki generallerle hep dirsek temasındaydı kendisi. moda'daki büyük kulüp'ün de müdavimlerinden olması, aziz yıldırım'ı tedirgin eden bir diğer husus. amcasından sonra nato inşaatlarına müteahhitlik yapma lütfuna erişen yıldırım, geçmişteki genelkurmay yapısıyla çok yakın ilişkiler kurmuştu. dün yoldaşlık yaptığı tüm o ensesi kalınlar bugün "ergenekon davası" kapsamında yargılandığı için, aziz yıldırım kendisini "olağan şüpheli"lerden görüyor. bir nevi, suçluluk psikolojisiyle hareket ediyor. zira ortada ne bir itham var, ne de bir savcılık soruşturması...

bugün, benimle hemfikir olmayan çok sayıda kongre üyemizin oyuyla bir kez daha başkan seçilecek aziz yıldırım. bunun bir işe yaramasını umuyor ama, nasıl bir netice elde edeceği son derece meçhul. mehmet ali aydınlar yönetiminin istifa etmesinden sonra, tahkimi, pfdk'sı ve diğer tüm kurullarıyla değişen tff bile, aziz yıldırım yönetimini beraat ettiremedi. bunu gizlemeye çalışmak abes olur. üstelik, tff'den bağımsız bir dava var, sürmekte olan. pfdk'nın verdiği kararlardan sonra, aziz yıldırım ve diğer yöneticilerin, "şike davası"ndan beraat etmesine şahsen ihtimal veremiyorum. hukuki olarak da, bu pek mümkün görünmüyor zaten.

peki, o gün geldiğinde aziz yıldırım ne yapacak? kuru bir özür dileyip, köşesine mi çekilecek? fenerbahçe'ye verdiği zararı nasıl telafi edecek? para mı verecek? şu son bir yılda kulübün yaşadığı kayıp nasıl telafi edilebilir ki? "şikeciler" diye hitap edilen, gün içinde arkadaşlarının eğlence konusu olan milyonlarca taraftarın yaşadıkları ne olacak? sahi, taraftar kim ki? onu umursayan var mı? hiç oldu mu?

2001'de kazandığımız ve sabaha kadar çılgınlar gibi kutladığım 4-3'lük antep maçı hakkında geçen gün bir arkadaşımdan duyduğum, imalı "acaba?" sorusu bile yetiyor, yıldırım'ı defterden silmem için. kendisi unutuyor ama, zamanında ali şen de, vazgeçilmez olduğunu sanıyordu. başkanlığı bıraktığı gün, fenerbahçe'nin yıkılacağını sanıyordu. üstelik, çocuk aklımla ben de benzer şeyler düşünüp, üzülüyordum. ama, hemen ilk seçimde adı duyulmamış bir aday çıktı ve ali şen'i unutturacak bir başkana dönüştü. yarın bir başkası çıkar, o da aziz yıldırım'ı hafızalardan siler.

memlekette holding başkanı, kasası para dolu, gücünü topluma sergilemek isteyen, popülerleşme sevdasında tonla adam var ne de olsa...

editli-yorum: anlaşılan o ki, bazı paronaya bağımlılarına göre, eğer fenerbahçeliysen aziz yıldırım'ı da -bila kayduşşart- savunacaksın. ne diyebilirsin ki?

ayrıca, aziz yıldırım, ali şen'le kıyaslanamazmış. şen'i -kişilik özellikleri bakımından- hiç sevmem. ama 2. başkanlığından önce, stadyumlarda çok defa ali şen başkanlığa gelsin diye taraftarın yalvarırcasına tezahurat yaptığını iyi hatırlıyorum. fenerbahçe tarihindeki en vizyoner başkandır bu çıkarcı insan. elbette, aziz yıldırım kadar çok emeği geçmemiştir fenerbahçe'ye. izin verin de, "16 yıl"ın bir farkı olsun. fakat, türk sporunun son 30 yılını adam gibi takip etmiş bir spor yazarına sorarsanız, ali şen'in sadece fenerbahçe için değil, galatasaray için de ne tür ufuk açıcı işlere imza attığını öğrenebilirsiniz.

http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=28634520
--spoiler--
Ali ŞEN Kosovada kıyıma tutulmuş türkler için yardım elini uzatan bir kahramandır ki zaten orda kalan boşnaklar kendini bu isimle anarlar, bu insanı aziz yıldırımla kıyaslamanız sadece fanatikliktir.
kendisini fenerbahçe kulübü ile ayrı ayrı değerlendirdiğiniz zaman gerçeği görebileceğiniz başkandır.

bugüne kadar bir galatasaray taraftarı olarak böyle yapmaya çabaladım; beni tanıyan fenerbahçeli dostlarım var, hem de öyle düşmanlık beslemeden, kardeş kardeş konuşup, sohbet ettiğimiz... o dostlar bilirler samimiyeti...

ekşi'den arakladığım iki entry var, çok değil, son girilen entryler arasında... aşağı yukarı altalta üstüste sayılır... biri galatasaray taraftarının biri de fenerbahçe taraftarının; hoş #15546747 burada fenerbahçe kongre üyelerinden birinin görüşlerini yazmıştım ama burada iki ayrı entry vereceğim, dilerim okunur.

bir galatasaraylı gözüyle : http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=28641257

bir fenerbahçeli gözüyle : http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=28642807
nedense gslilerin fenerlileri inatla kendisinin kötü biri olduğuna inandırmaya çalıştıkları insandır.

amına koyim 3 temmuz dan beri kulübün ne şerefini ne onurunu bırakanlar, sövmedik futbolcusunu bırakmayanlar şimdi fenerbahçe nin iyiliğini düşünür olmuşlar. allah allah neden acaba ?

bunlara inananlar salaktır. açık ve net.

ama buldukları 2 yazıyla fenerbahçe taraftarının düşüncülerini değiştirip sevgilerini azaltabileceklerini sananlar ve de fenerbahçelileri aziz yıldırım gibi bir başkana karşı doldurabileceklerini sananlar daha salaktırlar bu da daha açık daha net.
görsel
yönetimine kadir topbaş'ın oğlunu ve başbakan'ın akrabasını ve de bir adet hayali iharacatçı almış kişi.
fenerbahçe elinden gidecek diye "cemaat fenerbahçe'yi ele geçirmek istiyor" paronayasıyla ortalığı velveleye veren kişi. bilmiyor ki kendisi hapiste olduğu sürece fenerbahçe avrupa kupalarına gidemeyecek.
ergenekonun kaç numarası çıkacağını merak ettiğim kişi.
güncel Önemli Başlıklar