avrupa nin yeni prensi

bu aksamki macin spikerine göre fenerbahce'nin yeni lakabi.
(bkz: la havle)

üst turdaki rakiplerini görünce prensese dönüşecek prenstir.

4.torbadan girdiği gruptan 11 puanla çıkmasıyla bu sıfatı hakeden fenerbahçenin yeni lakabı.

(bkz: pamuk prenses ve 8 abaza)

ben avrupaya gidene kadar, fenerbahçe...

(bkz: avrupa prens görmemiş)

(bkz: benimle evlenir misin) *

(bkz: prince of persia) *

turk medyasinin gereksiz abartmalarindan sadece biridir.
ne zaman turk futbol ya da basketbol takimi kucuk bir basari yakalasa, turk medyasi göt kaldirma operasyonuna basliyor titizlikle. "avrupanin yeni prensi" bi s.ktir git yaw. hele bi basari devam etsin, somut birseyler yapilsin ne bileyim final oynansin, kupa alinsin eyvallah diyelim. fenerli olmasak bile destekleyelim. cin olmadan adam carpmaya kalkmakta neyin nesi birader. turk milli basketbol takimi, avrupa elemelerine gider, yok avrupanin krali olur, 12 dev adam ivir zivir, sampiyona baslar gelen koyar giden koyar, sonrasi bahane bulmak. yapmayin bunu yaw. o kadar yil avrupa sampiyonlar liginde oynayan bi takim esekler gibi bu turu atlamak zorunda abartmayin. tamam turkiye icin iyi bir imaj nitekim turk takimi bizde seviniriz. medya aramiza nifak sokma, kendine sokturtma.

edit: fenerbahcenin sampiyonlar liginde ceyrek finale yukselmesiyle bu cumlenin gerceklesme ihtimali yükselmistir. fikrim degismemistir ama fenerbahce degismeye baslamistir. tebriktir, bravodur, yola devamdir.

12 aralik 2007 fenerbahce cska moskova maci oynanırken boşboğaz maç anlatıcının sarfettiği, bir fenerbahçe taraftarı olarak dinlerken hicap duyduğum yakıştırma.

milletcek ne kadar çok seviyoruz hamaset edebiyatını.

oniki dev adam, filenin sultanları, avrupa fatihi derken, bir prens eksikti, o da oldu sonunda.

gerek yok böyle ucuz sıfatlara. birkaç ay bekleyin sadece, sonra da şampiyonlar ligi şampiyonu olarak anons edin fenerbahçemizi. bize bu lazım. prenslik de istemeyiz, krallık da...

beyaz etli prens'i tanimlayan ifadedir.
lan prens gordun mu unlu olmussun.*

avrupa'da pek krallık kalmadı dedirten yakıştırmadır. *

avrupanın eski prensi kimdi ki? hem prens diyon da kral niye demiyon ey spiker! daha yolu var mı kral olmaya. oynamış paşalar gibi almış 11 puanını rekoru ele geçirmiş bi takım daha ne yapsın adamlar gidip de kupa alcak halleri yok ya bırak da kral olsunlar...

kendi ülkesinde, kendi kanalında, kendi takımının başarısı üzerine seyircilere biraz esprili, biraz duygusal, hafif gaza getirici, kesinlikle arkasında art niyet aranmayacak, diğer takımları kötüleyecek bir yanı bulunmayan laf eden o spikeri kutluyorum kendimce. son zamanlarda duyduğum en güzel futbol lügatıydı. maradona "o tanrı nın eliydi" derken kimse kalkıp da sen tanrı mısın da eli seninki olsun demedi, çünkü arjantin ve dünya futbol severleri onun bir gönderme, bir kinaye, bir espri olduğunu biliyorlardı.

ayrıca kralın bütün çocukları prenstir. avrupanın yeni prensi demek; avrupadaki tek prens demek değil, yeni doğmuş bir prens demektir gramer olarak. ki öyledir de, fenerbahçe bu sezon bütün rekorları kırarak inter gibi bir devi mükemmel bir futbolla yenerek, carlos lu alex li zico lu appiah lı kezman lı kadrosuyla çatır çatır top oynayarak bir üst tura çıkıyor. fener kendi hikayesini yazıyor. ne bjk ile ne de gs ile kıyaslamaya mantık elvermez. onlar bu maceradaki adımlarını kendileri atıyorlar. hem ülkede hem avrupa da ses getiriyorlar. brezilyada herkes fener i tanıyor, takip ediyor.

tıpkı bir prens gibi.

ondan ileride çok şey beklenecek ama şimdi çok çalışması gereken küçük bir prens.

bir galatasaray lı olarak kendi hikayelerinde onlara başarılar diliyorum. güçlü ve kaliteli bir rakibinin olması, cimbom için bir motivasyon kaynağıdır.

(bkz: avrupanın kralı)

muhtemelen birkaç sezon sonra, ukrayna' lı bir kiev sempatizanı spikerden de işitebileceğimiz (dillerini anlayabildiğimiz takdirde tabi) cümle. sıfır çeken takımların ufkunu açmıştır fener, sağolsundur.

sahi eskisine ne oldu sorusunu akla getiren sözdür.
cevap: 3 gün önce "siktim öldü".

'benim böyle bir oğlum yok'

imza: kral galatasaray

not:alıntıdır.

avrupalıların "new prince of europe" şeklinde telaffuz ettikleri söz.

-ben fener yeni prens fener.
-ben kerem cokokrem.
-memnun oldum.
-siee diyyarra.

(bkz: thank you mario but princess is in another castle)

ilk söylendiğinde biraz abartılı bir benzetme olarak algılanmıştı bazı beyinlerce. öyle olmadığı artık yavaş yavaş işleniyordur aynı beyin kıvrımlarına.

kezman: geldi, sorunlar yaşadı, o günlerde türk medyasının acemi ve beceriksiz kalemlerinin gazabına uğradı. ilk maçta attığı enfes kafa golü, sevilay! ın gazozunu açtı, ama içine akıtmadı. ikinci maçta da elinden geleni yapıp, rakip defans oyuncularını bir hayli meşgul etti.

uğur bolat: uzun zamandır türk ve dünya futbol arenasında böylesi yetenekli, azimli, hırslı ve pozitif bir sol kanat oyuncusu görülmüyordu. sevilya nın o meşhur sağ koridorunu evinin arka bahçesinde sabah sporu yapıyormuş gibi kullanması bizi mest etti.

gökhan ünal: uğur bolatın sağ kanattaki yetenek ikizi. bu adama top geldiğinde heyecanlanıyor insan.

alex: the king!

david: sihirbaz, ortasahanın ilerisinde büyü yapıyor sanki.

wederson: roberto carlos un yokluğunda sol beki ve hatta ortasahanın sol kısmını sahipsiz bırakmadı.

lugano: ilk maçtaki kafa golü, ikinci maçtaki olağanüstü savaşçı ruhu!

edu: bu maçta kalemize gol atmadığı için zaten başarılıydı. ama david in ilk golünde kaleye giden topun üstünden atlayıp gole izin vermesi kendisini affettirdi yeterince. penaltı kaçırdı, olsun. baggio da kaçırmıştı.

selçuk: takımdaki en kötü oyuncu. iki golde de hatası var. mantalite olarak fenere yakışmıyor. yetenekli ama kıt beyinli. ibrahim üzülmez ile kahvede oturup kağıt oynamalılar gecelerce. nohut yetiştirmeliler.

volkan: uefa nın resmi sitesinde maçtan sonra; "ihanetten kahramanlığa" diye başlık açıldı *. herşeyi özetliyor. 3 penaltı kurtarılır mı volkan, insan mısın?

aurelio: robinson un cuma sı gibi, çalışkan, kanaatkar, güven verici.

bunu biz değil, avrupa ve dünya medyası da kabul ediyor artık, bu takım avrupa nın yeni prensi. eski prens galatasaray taraftarı olarak, hikayelerinde onlara bol şans diliyorum.

galatasaraylı taraftarların "benim öyle bir oğlum yok" diyerek komik duruma düşmesine neden olan sözdür. fenerbahçe ve galatasaray klüpleri bugüne kadar toplam 357 maç yapmıştır. * bu maçların 135'ini fenerbahçe , 112'sini galatasaray kazanmış; 110 maç da berabere bitmiştir. fenerbahçe galatasaray filelerine 501 gol atarken; galatasaray fenerbahçe filelerine 453 gol atmıştır. tüm bu istatistiklere bakıldığında baba - oğulluk bir durum olmadığı görülecektir.

duyduğumda gülmekten zıçmama sebep olmuş benzetme. insan bu kadar mı akıldan mantıktan yoksun olur. izleyicileri bu kadar mı geri zekalı yerine koyar. bu adama hala maç mı anlattırılır yahu. her aklıma geldiğinde bir taraftan sinirleniyorum bir taraftan gülüyorum. ama yazık lan fenevlileve de yazık. ne demişti arkadaş (bkz: çokoprens).

(bkz: melez prens)

(bkz: avrupa nın brezilya sı)