Sinirden dizlerimin bağının çözülmesine neden olan çok üzücü bir olay.

Tuz bile kokmuş bu topraklarda.
Ne desek boş.
allah kahhar sıfatıyla kahretsin. hadis-i şeriflerde sevmenin iman işareti olduğu geçen bir hayvana bunu nasıl yaptınız ? allahım sizi cehenneminde yaksın.
başlığı gördükten sonra, nasıl bir insanın etrafındaki diğer canlı türlerine karşı bu kadar acımasız olabileceğini idrak etmeye, anlamaya çalıştım. bu sebeple, google'a ciddi ciddi 'neden insanlar hayvanlara şiddet uygularlar' diye yazdım.

karşıma bir uzmanın, şu şekilde bir yorumu çıktı: " ...(hayvanlara uygulanan şiddetin temeli) bu dünyadaki en değerli varlığın insan olduğuna ve geri kalan her şeyin onun faydası için dünyada bulunduğunu savunan ve antroposentrizm şeklinde tanımlanan görüşe olan inancımızdır".

bilmiyorum ama bu tanım sadece insan-hayvan ilişkileri olarak değil de, sanki hayatımızın tümü için geçerli bir durum gibi geliyor bana. gereğinden çok fazla ben merkezci insanlar olduğumuzu hissediyorum. sanki her alanda (iş, okul, akrabalık ilişkileri vs.) etrafımızdaki diğer kimseleri ya potansiyel rakiplerimiz, ya da belli amaçlara ulaşabilmek için basamak olarak kullanabileceğimiz kişiler olarak görüyoruz. sanki artık bir şeyin 'varlıksal değerinin' olup-olmaması, 'sadece' bize ne kadar 'fayda' sağlayıp-sağlamadığı ile alakalı ki ötesinde bir yaşayışı idrak bile edemeyiz sanırım artık. kısacası, hepimiz kendimizden daha önemli bir ideal için mücadele etmeyi bırakan (ki bunu yapanlar da zaten bambaşka problemlere neden oluyor), egoistlere dönmüş durumdayız.

bu sebeple, eğer bir şeyin bize 'maddi' anlamda bir fayda getirmeyeceğini düşünüyorsak, o şeye (şekli ne olursa olsun) nasıl davrandığımızın ya da başına ne geldiğinin hiçbir önemi yok bizim için. (örnekler vicdansızlık anlamında birbirinin aynısıdır demiyorum kesinlikle ama) bu vurdumduymazlık kendini; bazen masum bir kediye acımasızca işkence edilmesinde, bazen sokakta dayak yiyen bir kadın gördüğümüzde kulaklığımızı takıp, hiçbir şey olmamış gibi yürümeye devam etmemizde ya da bizimle direk olarak bağlantılı olmadığı müddetçe, herhangi bir haksızlığa ses çıkarma ihtiyacı bile hissetmememizde kendini gösteriyor.

sonuç olarak; ya çevresi ile bağlantısı kopmuş robotumsu yaratıklara dönüşüyoruz. ya da bu ben merkezcilik içimizdeki vicdansızlık duygusu ile de birleşerek, bizi kedilere işkence yapan cani yaratıklara dönüştürüyor. her ne şekilde olursa olsun, bence hepimizin sağlam bir ruhsal tedaviye ihtiyacı var. toplum olarak (eğer şayet hala vakit varsa) hepimiz potansiyel psikopatlara dönmeden önce, bunun acilen yapılması gerekiyor. artık nasıl ya da ne şekilde olur bu onu bilmiyorum.
nasıl da güzelmiş, yavrum benim.
bunu yapanlar insan olamaz.
artık bu tür olaylara, bu tür olayları gerçekleştiren mahlukatlara ne diyeceğimi bilemiyorum. hak hukuk adalet falan bakmaz bunlara. öyle de lanet bir ülke burası.
saçma olacak belki ama keşke hayvanları nüfusumuza evlat olarak alabilseydik.

bir insanı öldürmenin cezası neyse hayvanı öldürmenin de cezası o olmalı diyeceğim, insana da değer yok ki amk.
ne manyak insanlar var ya. ulan benim psikolojim yerde geziyor, bir sinek kadar değerimin olmadığını tüm can-ı gönlümle hissediyorum, her işim ters gidiyor, kapkaranlık bir dünyada yaşıyorum bunlara rağmen böyle birşey yapmam. bunu yapan nasıl bir ruh hali içerisinde ise artık!
insani dinden, insandan, yasamaktan usandiran kedidir. boyle bir seye izin verilen ne dinin, ne de insanligin uyesi olmak istemiyor insan.

umarim basina cok daha kotusu gelir orospu karinin.
yazık lan hayvana. bir insan nasıl bu kadar acımasız ve merhametsiz olabiliyor anlamıyorum.

bu hayvanların insanlara zararı yok da bu insanların insanlığa zararı var.
--spoiler--
ya rabbim, şu mübarek günün hatırına toptan helak et bizi.
--spoiler--
Şeytan böyşe bir kötülük yapmıyordur.

Kimseye zararı olmayan bu hayvanlara zarar verenlerin rehabilite edilme şansı olduğunu düşünmüyorum.

Bu kişi en fazla para cezası alır. Ama aslında uzun süre akıl hastanesinde kimseyle görüştürülmeden ilaçla tedavi edilmelidir.
ah kuzum benim, altını bezlemişler. kıyamam.

vicdansız yaratıklar! umarım bulunur cezaların en ağırıyla cezalandırılırlar şerefsiz köpekler. hastalıklı manyaklar! allah belanızı versin.
Gozlerim doldu yeminle yazik gunah hayvana
Hayir yani napmis olabilir ufacik hayvan sana gecmisini siktigimin evladi o hale sokuyosun.
Hersey bitti tecavüz taciz şimdi de hayvan istismarı mi? acaba diyorum beyninizin hangi tarafında ozur var gerizekalilar.
Kendini bile korumaktan aciz olan canlılara eziyet edenlere Allah 2 tarafta da yüzünü güldürmez inşallah.
bir iki satır okudum, bir tane de fotoğrafa bakabildim.

yemek yerken kedinin yaklaşmasını sevmem. su dökerim üstüne hava soğuk değilse. evde asla kedi beslemem, beslenen evde de rahat edemem.

anlatmak istediğim kedisever bi tip değilim. ama bu ne lan?

ya böyle şeyler görünce ben çok endişeleniyorum. yazık o hayvancağız zaten dünya kadar acı çekiyor ama bunu yapabilecek adamlarla aynı şehirlerde yaşamak, aynı sokaklardan geçmek, ateş istemek, aynı marketten alışveriş yapmak.

ya bunu yapabilmek için artık kayışın kopması lazım beyler. acımasızlıktan çok öte bir şey. 3 gün sonra bu adamın küçük bir kız çocuğuna ne yapacağını nasıl bileceksin?

bunu yapanın kalbinde en ufak bir insan kırıntısı yok. bu yakalanıp para cezasıyla da çözülecek bir şey değil. çok uzun süreli toplumdan tecrit edilmesi gerekiyor. ama tutuk evi ama akıl hastanesi. çok korkutucu, çok üzücü lan.
insan sevmek yerine, hayvanların ve doğanın sevilmesi gerektiğinin göstergesidir.