bugün

uludağ üniversitesi'nde gidebileceğiniz en kötü cafedir.
her zaman anlamsız bir yemek kokusu vardır, kış boyunca kalorifer yakılmadığı için morg havası hakimdir.
ve en önemlisi kampuste bulunan tüm cafeler gibi çok pahalıdır.
cafeden çok fotokopi çektirmek için kullanılan bi çok bölümün notlarını,sorularını bulabileceğiniz,veterinerliğin arkasında bulunan cafe.
Uludağ üniversitesi'nde sıcak yemek yenilebilecek mekanlardan biridir.Veterinerlik ile iiBF(b) binalarının arasında kalır.
tadı ağır,içimi zor,kafa yapan bir yunan sigara markası.türkiye'de satılmayan bu sigara kaçak yollarla elde edilebilir.
çanakkale'ye bağlı olan, gerçekten tatil yaptığınızı anlayacak kadar sakin iki gün kalsanız bile dinlenmiş olarak üçüncü güne başlayabileceğiniz, dinlenmeye, kendinizi dinlemeye huzura ihhtiyaç duyduğunuz her mevsim gidilesi tatil beldesi, özellikle akşam üstlerini kadırga koyunda geçirmelisiniz *
Ayvacık'ın sahil köylerinin en önemli özelliği Adatepe'den başlayarak kıyıya paralel uzanan tepelerin deniz gören yüksek kesimlerinde yerleşmiş bulunmasıdır. Behram (Assos), Ayvacık'ın güneyi boyunca bir gerdanlık gibi dizilen köylerimizin ortasında adeta bir elmas gibi gözleri kamaştıran güzelliği ile boy göstermektedir. Dünyada antik şehir kalıntısı içinde yaşamaya devam eden biricik köydür.



Assos, Eski Anadolu'nun batısında, Troas bölgesinin güney kıyısında, 238 metre yükseklikteki bir bazalt tepesi üzerine kurulmuş antik bir şehirdir. Örenleri, Behram Köyü civarında görülmektedir. Tepenin kuzey eteğinde, Satnioeis (Tuzla Çayı) akmaktadır. Assos, Lesbos (Midilli) adasındaki Methymna şehrinden gelen Aioller tarafından kurulmuştur. M.Ö.560-547'de Lydialılar'ın, M.Ö.547-479'da Perslerin egemenliği altında bulunmuştur. Bağımsızlığa kavuştuktan sonra Attika Deniz Birliği'nin bir üyesi olmuştur. M.Ö.405'te Assos'ta oligarşik bir hükümet kurulmuştur. M.Ö.366 yılında Phrygia satrabı Ariobarzanes, Pers Kralı'na karşı ayaklandığı zaman, büyük bir banker ve işadamı olan Eubulos Ariobarzanes ile bir olarak Atarneus'tan Assos'a kadar bütün kıyı bölgesini elde etmiştir. Ariobarzanes'in düşmanları Lydia satrabı Autophradates ve Karia satrabı Maussollos, Assos'u muhasara ettikleri zaman, Eubulos, şehri başarı ile savunmuştur. Sonunda Sparta Kralı Agesilaos'un işe karışmasıyla kuşatma kaldırılmıştır. M.Ö.350 yılında Assos'un idaresi Hermias'ın eline geçmiştir. Hermias, Eubulos'un bir hadım kölesidir; fakat çok kabiliyetli olduğu için, Eubulos onu öğrenim için Atina'ya göndermiştir. Hermias, orada Eflatun'un öğrencisi olmuş ve Aristo ile dostluk kurmuştur. Anadolu'ya döndükten sonra, hem para hem de devlet işlerinde Eubulos'un ortağı ve arkadaşı olmuştur. Hermias, Assos şehrini Eflatun'un öğrencileri olan Erastos ile Koriskos'a hediye etmiştir; onlar da orada bir felsefe okulu kurmuşlar, devlet idaresinde de Hermias'a etki yapmışlardır. Eflatun'un ölümünden sonra, Hermias'ın daveti üzerine Aristo, Ksenokrates ile beraber Assos'a gelmiş ve orada ilk felsefe okulunu kurmuştur. Bu şekilde Assos, Aristo'nun orada kaldığı üç yıl zarfında (347-345) Yunan tefekkür hayatının önemli bir merkezi olmuştur. Kıstoa Okulu'nun ikinci başkanı olan Kleanthes (330,231) Assos'ta doğmuştur.Hermias'ın ölümünden sonra (M.Ö.342) Assos, yine Perslerin egemenliği altına girmiş, M.Ö.334'te Büyük iskender tarafından kurtarılmış, ondan sonra bütün Troas bölgesi gibi, muhtelif hükümdarların egemenliği altında bulunmuş, sonra Bergama Kralları'nın ve bütün Bergama Krallığı ile beraber M.Ö.l33 yılında Romalıların eline geçmiştir. Assos adı, tarihte bundan sonra geçmemekle beraber önemini kaybetmemiştir. Assos'a Bizans zamanında Makhramion adı verilmiştir, bugünkü adı Behram, oradan gelmektedir.Assos'un önemi, özellikle Aleksandreia Troas'tan, Adramytteion'a, oradan da Bergama'ya kadar giden yola hâkim olmasındandır. Bu yüzden, şehir ilk zamanlardan beri iyice tahkim edilmiştir. Büyük bir kısmı iyi korunmuş olan surlar ve kapıları, M.Ö.IV ve III. yüzyıllarda yapılmıştır; bunlar Yunan tahkimat sanatının parlak bir örneği sayılabilir. Öbür binalar arasında özellikle şehir tepesinin en yüksek noktasında bulunan Athena Tapı-nağı'nın önemi, anılmaya değerdir. Bundan başka bir tiyatro, bir gymnasion ve agoranın kuzey kenarındaki bir stoanın örenleri de vardır. Deniz kenarından hala eski dalgakıranın kalıntıları görülebilmektedir. Batı Akropolis' te ise her iki kenarında da mezarlar bulunan bir sokak göze çarpmaktadır. Ayrıca birçok mezar anıtı da bu sokakta yer almaktadır. ~http://www.canakkaletrave...canakkale/assos/index.htm~
Assos, Eski Anadolunun batısında, Troas bölgesinin güney kıyısında, 238 metre yükseklikte bir bazalt tepesi üzerine kurulmuş, Çanakkalenin 87 km güneyinde Ayvacık ilçesine bağlı antik kalıntılarla dolu tarihi ve turistik bir beldedir.Yer yer yüksekliği 20 metreye ulaşan il 12 değişik kapının yer aldığı yaklaşık 3200 metrelik surlarla çevrilmiştir
Assos, Lesvos (Midilli) adasındaki Meyhymna şehrinden gelen Aioller tarafından kurulmuştur. Assosun önemi, özellikle Alexandrıa Troastan Adramytteiona oradan da Bergamaya kadar giden yola hakim olmasıdır. M.Ö. 6 yüzyılda Athena Tapınağı inşa edilmiştir. Denize doğru inildikçe, agoralar, Gymnasium ve Tiyatro binası bulunmaktadır. Assos Sokratesin yaşadığı ve tarihte ilk felsefe okulunun kurulduğu yerdir.

http://www.spiritsofadven...ournal/Turkey/6-Assos.jpg
şu anda grand assos ismine sahip ve akşam düş sokağı sakinleri grubunun eski sakini murat çelik in canlı müzik yaptığı oteli barındıran muhteşem yer...
(bkz: veni vidi yoruldum) **
tertemiz denizi ve sessiz ortamıyla balayı için en ideal yerlerden biri.Kaleiçi denilen yere virajlı dağ yollarından iniliyor ama manzara müthiş.kesinlikle gidilmeli
(bkz: assos cafe)
(bkz: sahte cennet)
şimdiki adı behramkale olanantik şehir.
tekin pansiyon'nun çok güzel bir konaklama yeri olacağı, tarihi behram köyü'nün eski ismi.
geleneklerini korumayı ve teknolojiden soyutlanmayı başarmış, dolayısıyla temiz kalmayı bilmiş tatil beldesi. aristoteles' in gençliğini geçirdiği yer olması dolayısıyla kültürel geçmişi de yadsınamaz. birçok yerinden mükemmel deniz manzarası sunar. el işi sanatının da yoğun bir şekilde icra edildiği bir beldedir.
bozulmasın, o bakirliğiyle bana kalsın istediğim yazlarımın vazgeçilmez mekanı. kadırga koyu huzur için bulunmaz nimettir ama hareket arayanlar için uygun değildir. deniz temmuz ayında bile buz gibidir.
çok güzel bir antik kent, aynı zamanda tatil bölgesidir.

http://img529.imageshack.us/img529/2602/11km5.jpg
olağanüstü güzellikleri yanı sıra, bana soğuk gelen bir beldemizdir. kendimi fransa da gibi hissettirmişti bana , sorma bende anlamadım.
yunan sigara markası. ikinci nefeste kanser olduğunuzu hissettirir size. boğaz falan bırakmaz. içilmemelidir.
Yılda iki kez felsefe seminerlerine ev sahipliği yapar, seminerler çardak altlarında sohbet havasında geçer. Dünyanın en tanınmış üniversitelerinden hocaların katılımıyla gerçekleşen seminerler muhteşem ege-midilli manzarasıyla birleşince aristoya hak verirsiniz.

http://www.philosophyinassos.org
(bkz: behramkale)
kimse bilmesin, öğrenmesin diye dualar ettiğim harika bir kafa dinleme/soyutlama/soyutlanma mekanı.
Çanakkale ilinin Ayvacık ilçesinde,Behramkale yakınında bulunan antik kent. kentin MÖ 7. yüzyılda Midilli Adası'nda yaşayan Aioller tarafından kurulduğu söylenir. Kent,sonraları Lidyalıların, perslerin, Büyük iskender'in ve Seleukosların eline geçti. Bir dönem Bergama Krallığı'na bağlı olan kent sırasıyla Roma, Bizans ve Osmanlı dönemleri geçirdi.
hiç kalorifer açmayan, insanı üşüten, iibf ve veterinerin ortasında olması ve yakınlarda başka yer olmaması sebebiyle tekelleşmiş, uludağ üniv. kantini.
denizinin buz gibi ve akvaryum netliğinde olduğu, araba ve insan gürültüsünden uzak mayıs ayının sonunda bile bomboş olan huzur bulduğum tek mekan. aristo'nun bir dönem yaşadığı bu cennette felsefeci olmamak mümkün değildir. şarap ve kadının tadına dünyada varılabilecek en güzel cennet-i şahane. çok fazla da güzel şeyler yazıp insan kalabalığını oraya doldurmak istemiyorum,bilen bilsin, gitsin yeter, ülkemde bir yerde insan, gürültü ve bozuşmuşluk erozyonuna uğramadan bakir kalsın, benim kalsın.