askerlik anıları

askerlikle ilgili olan anılardır.
(bkz: askerlikte karşılaşılan iğrençlikler)
(bkz: erkeklerin hiç bitmeyen askerlik anıları)
(bkz: enteresan askerlik anıları yalanları)

bitmediği doğru olan anılardır. çünkü yıllar ilerledikçe olaylara bakış açısı da değişiyor insanın. askerden ilk gelindiğinde bir anı; "neyse abi hava olmuş eksi 15 derece, ölecem sanmıstım, iğrençti" diye anlatırken, 15 sene sonra "hava eksi 15 dereceydi, elimize aldık çayları, elimiz yanıyo vücudumuz donuyodu, çok güzeldi o günler" gibi anlatılabiliyor.

iyisiyle kötüsüyle bir çok şey kazandırır insana askerlik.
insanın beynine kazınan ve her geçen gün kendini özleten anılardır. tekrar olsa tekrar yaparım dedirten anılardır, askerliği sevme nedenidir belki de.

futbol geyikleriyle birlikte bayanların dinlemekten hiç hazzetmedikleri anı kategorisine girer bunlar. şahsen ben bayanları sıkmamaya gayret gösteren bir centilmen olaraktan, ortamda bir bayan varsa bu tür mevzulara hiç girmemeyi tercih eder, ısrarla konuyu askerliğe getirmeye çalışan hemcinslerimi de şidettle kınamaktan kendimi alamam. anlatana zevkli, konuya vakıf değilse dinleyene sıkıcı gelen muhabbetlerdir bunlar. zaten bizim bölükte bir aliosman başçavuş vardı, boş konuşana gıcık kapardı. bir keresinde hiç unutmam...

vatan görevi yapan erkeklerin anlattığı,vatan görevi yapmayan kadınların anlatamadığı anılardır.

erkeklerin anlatmakla tükenmeyen anılarıdır.

yalanla harmanlanmış fantastik anılardır, bilim kurgu filmleri bile daha inandırıcı gelir..Bu anılar da bir erin, alay komutanına el ense çekmesi, nizamiyede hergün sarhoş gezmesi ve daha bir çoğu normal kabul edilir..Ayrıca dinlemesi bir yere kadar zevkli olsa da anlatan kişinin anlatmaktan bıkmaması dinleyene aşırı bıkkınlık verir. bir zaman sonra anlataan muhterem şahsın, sallama ziya din kardeşiyiz, lafını işitmesi kaçınılmaz olur..

*abi bölük komutanıyla bir samimi olduk, beni oğlu gibi seviyordu..

+yaaa...

*abi ne diyosun adam bana kızını verecekti ama ben oralı olmadım.kız tipim değildi..

+has..tir lan..

alay komutanıyla beraber futbol oynamak gibi herkese nasip olmayacak bir anıya sahip olunan anılardır. * *

biraz daha abartıp

- abicim bir gün yine dağlayız. terörist ipneleri yakalamak için
+ eee
- işte ormanda ilerlerken pusuya düştüm.
+ hadi beah
- sorma. sonra beni öldürdüler.
+ ohaaa

(#103877)
(bkz: asker diyalogları)

babanin cocuklarini, dedenin torunlarini sıkmak amaciyla anlattiği masaldan bozma anilar

(bkz: helikopterden helikoptere atlarken şarjör değiştirmek)
(bkz: abartmada sinir tanimamak)

*
mekan: kadıköy mc donals
tarih: 2005 kış
şahıslar: iki kız, bir erkek, ve kulak misafiri

erkek: ya işte bizi tatbikata götürdüler..
kızlar: eeee?...
e: bir ovaya indik... acaip sesler duymaya başladık... kafayı bir kaldırdım ki gökyüzüne f16lar gelio ufuktan...
soora biz koşmaya başladık falan.. f16lar arkamızdan füze atıyorlar
k: ay canıııııııııııııımmm...
e: işte yakamızı zor kurtardık, hemen bi kayanın arkasına geçtik fln biz..... *

dinlemek istemeyip te dinlemek zorunda kalanlari baydiran turden anilardir.

bizim bi x vardı diye başlayan anılardır.

buradaki x değişken olup bilimum rütbeleri alabilir.

askerlikten kalan sadece anılar değil aynı zamanda sağlık sorunlarıdır.

Askerligini yapanlarin doldurmasini bekledigimiz basliktir efenim..an itibariyle son uc gunum oldugu icin kendimi de bu gruba dahil etmekteyim...e o zaman bi anı patlamak icap eder :

Yer : tatvan ordu evi
tarih : hatirlamiorum
saat : 03:30 civarlari

Tatvandaki altıncı zırhlı tugay komutanlıgına bingol ilinden tayin edilen akil sagligi yerinde olmayan bir tabip astegmengelmistir ve dogal olarak da ordu evinde ikamet etmektedir her astegmen gibi.Soyledigimiz gibi ruh ve akil sagligi yerinde olmayan bu garip kisilik kendi kendine konusup gulup eglenmektedir genelde ve geceleri de doga ustu gucler tarafindan oldurulecegi dusuncesiyle uyumamaktadir, e ozaman n'apmaktadir,resepsiyondaki askerlerle muhabbet etmek istemektedir.yine bir gece kapinin önünde askerle muhabbet edip sigara tüttürürken bir yandan da askerimize universitede asik oldugu kizdan bahsetmektedir,mazlum asker de sıkıntılı ruh haliyle dinlerken kahramanimiz,korku filmlerindeki sahnelerde oldugu gibi solundaki askere dogru basini sert bir sekilde cevirerek sabit bir bicimde aptal avanak bir bakis patlatir.Mazlum askerimizin korkudan dili tutuldugu icin kelime-i şahadet getirmek ister ama agzindan sadece "eşşşhh eşşşhee eşşşşşheeee" laflarini cikarabilmistir.Bunu goren kırık astegmenimiz askerin icine cin girdigini düşünerek ciglik atmaya baslamistir ve akabinde her ikisi de ters yonlere dogru koşmaya baslarlar.** Ertesi gün edindigimiz bilgiye gore kırık astegmenimiz cikis kapisina dooru hizla kosarak disari cikmistir,tabi nobetci askerleri de korkutarak,cocuklar tam siper halinde gecisini izlemislerdir efenim!* En son sabaha karsi bitlis'e varmak uzereyken inzibatlar bu pijamali kırık astegmeni yakalamislardir!!efenim hala da buyuk ihtimalle o cocukta cin oldugunu haykirip durmaktadir!! anlattim mutlu oldum!*

Jandarma olarak yapanların ki hiç bitmez. hırsız kovalama, köy kavgaları, kız alı koyma, define avcıları, fuhuş, cinayetler gibi konu başlıklarına bölerek anlatırlar. *

kısa dönem erlerin eğitimi bitmiş, tabur önünde bölüklere dağıtılmak için dizilmişlerdir.

binbaşı : lan ne mezunuydun sen?
asker : (önce tekmil, sonra)çevre mühendisliği komutanım!!
binbaşı: çevre mühendisliği mi?
asker: evet komutanım!
binbaşı : teğmenim, bunu taburun bahçe sorumlusu yapalım. çevrecidir, anlar o işlerden..
teğmen : emredersiniz komutanım.
binbaşı : greenpeace falan var mı lan sende? kendini bağlıyomusun çıplak çıplak zincirlere..
asker : hayır komutanım..
binbaşı : ne biçim çevrecisin sen? bağlasana olum, millet arada malları görsün..
asker : !!!!!!!emredersiniz komutanım!!!!!!( eleman 5- 10 dakika arası bomboş gözlerle insanlara bakmıştır.zaman geçtikçe öğrenilmiştir ki binbaşı fırlamanın tekidir ve ara ara askerle daşak geçmektedir)

bayanları esir alan muhabbet.kızları da alın askere.

askerden gelenlerin kendilerine anlatması için para veriliyormuşcasına bıkmadan usanmadan, bıktırarak ve usandırarak anlattığı anılardır.

(bkz: komutana kafa atmak)

bayanların asla sahip olamayacağı anılar.*

bizlere bir tatbikat olacağı söylenmişti haftalar öncesinden. tatbikat hazırlıkları yapıldı ve tatbikat günü geldi çattı. biz zırhlı piyadeydik ve bölüğümüzde gzpt (geliştirilmiş zırhlı personel taşıyıcı) denilen araçlardan vardı. bu araçlarda araç şöförü, araç komutanı ve bir kaç asker bulunacak tatbikatın başlangıcında. sonra araçlar yola çıkıp tatbikat alanına geçicek ve orda çadırlar kurulacak zart zurt. ben bu kadarını anladım yani. herşey iyi ama ben çavuş olduğum için araç komutanı yapıldım. araç komutanı ne iş yapar hiçbir bilgim yok. bi ara gzpt nin yanına gidip 'itaat ediceksin köpekkkk' diye bağırdım. alet beni s.klemedi. ceza versem mi buna bi dağın tepesinde 3 yıl bekle diye düşündüm içimden. sonra o mahsun haline acıyıp vazgeçtim. çelikten de olsa onunda hisleri, onunda bir kalbi vardı. usulca yaklaşıp sağ penceresine bir buse kondurdum. sonra kaportayı yalamaya başlayıp egzos borusundan..

neyse, tatbikat başladı. gzpt denilen altelerde sürücünün kafası dışarı çıkar bir vaziyette aracı sürüyor. araç komuatında kafasını dışarı çıkarabilir. aracın üst kısmında bu amaçla yapılmış bölmeler var. araç komutanı sürücünün arkasından dışarı çıkarıyor kafasını. (ya anlatamadım olayı.) yani anlıycağınız sürücüye dayadım arkadan. öle gidiyoruz. neyse hala ne yapıcağım bilmiyorum ama komutanlık sıfatı var. bişeyler yapmam lazım. dayanamadım bende önümde ampül gibi duran sürücünün kafaya kafaya vuruyorum araç giderken. kafalarda da kompozit başlıklar var, vurdukça ses geliyor. bağırıyorum da bir yandan, ' daha hızlı sür lan, daha hızlı' diye. roma döneminin atlı arabaları gibi. eleman 'vurmasan lan' 'vurma bak durduğumuzda sokarım ağzına yüzüne' falan diyor ama ben s.klemiyorum. hala bir roma komutanı edasındayım. durduğumuz yerde askerler maksimus, maksimus diye bağırıp beni ayakta alkışlayacaklar, biliyorum.

sonra tatbikat alanına ulaştık. araçlar durması gereken yerlere geçti. gzpt min (dikkat ederseniz gzpt artık benim oldu, terhis olunca eve götürücem) şöförü bana baya bir sövdü ama umursamadım. araçların üzerine kamuflaj çadırlarını falan kurduk, kıçımız çatladı. sonra bölüğün tüm subay astsubayları jiplere binip karşıdaki bir tepede yalandan keşfe çıktılar. anlıycağınız üzere tugay baya bir büyüktü. başımızda uzman çavuşlar kaldı ki onlarda arazi mafyası. hemen yayıldılar geyik alanlarına. bizde yayıldık yayılmasına ama yiyicek içicek bişey yok. kantinde mesafe olarak çok uzak değil tatbikat alanına. uzmanlardan birine 'komutanım ben gidip çekirdek kola bişiler alsamda hep beraber yiyip içsek şurda' dedim. 'ulen alsan çok iyi olur ama yakalanırsan haberim yok derim' dedi. 'tamam' dedim.

kantine doğru gidiyorum. ama yakalanmamak için çalılık ağaçlık taraflardan gidiyorum. yakmışım sigaramıda. öyle bir keyif var ki sanki çıkmışım karadeniz turuna. ağaçlar, yeşillikler, doğa. yol hafiften eğimli. yürümeye devam ediyorum. tam adımımı atıyordum ki o ne! önümde kocaman bir yılan. nerdeyse ağzımdaki sigarayı yutuyordum korkudan. hemen koşmaya başladım ama sadece koşmak yetmedi, koşarken bir yandan da zıplıyorum.ne olur ne olmaz, ayağıma falan bi yılan dolanır diye. Baya bi koştum öle. Sonra ulaştım kantine. kantine girdim, koşmayı bıraktım ama hala zıplıyorum. şoktayım. hadi buraya geldik dönüş nasıl olucak? şimdi de o korku sardı içimi. ama başta akıl edip gzpt mi alsam böyle bir sorunum olmayacaktı ki. ah salak kafam. park edicektim kantinin önüne, işimi görüp aracımla geri dönücektim. ama araca bi alarm taktırmak lazım.

baya bi düşündükten sonra efendi efendi araç yolundan dönmeye karar verdim. döndümde. kimse görmedi, kimse yakalamadı allahtan. baya bir riskti bu ama ne yapıcan işte yılanın yarattığı döt korkusu yakalanmanınkinden daha ağır bastı. korkuyla girdim gzpt min içine ve mümkün olduğunca dışarı çıkmadım tatbikat boyunca. dönüşte de pek tabiki bol bol sürücünün kafasını tokatladım. O ibnede iki gece sonra beni kaldırdı bir üç nöbetin var diye. Kalktım çorabımı kamuflajımı falan giydim. Sonra silahlık çavuşu sen neden kalktın lan dedi. Nöbetim var dedim. Nöbetin falan yok senin salak mısın gecenin bu vakti dedi. Çok fena s.kilmiştim. benimle baya bi daşak geçti bizim sürücü ibneyle silahlık çavuşu. S.klemedim gittim uyudum. Ah bi daha tatbikat olsun, o kafa dışarıdayken alttan saldırmayanı..