bugün

hüzünlü ve insanın içini parçalayan bir Nick Cave and the Bad Seeds şarkısı.No More Shall We Part albümünden.
sözleri ;

as i sat sadly by her side
at the window, through the glass
she stroked a kitten in her lap
and we watched the world as it fell past
softly she spoke these words to me
and with brand new eyes, open wide
we pressed our faces to the glass
as i sat sadly by her side
she said, "father, mother, sister, brother,
uncle, aunt, nephew, niece,
soldier, sailor, physician, labourer,
actor, scientist, mechanic, priest
earth and moon and sun and stars
planets and comets with tails blazing
all are there forever falling
falling lovely and amazing"
then she smiled and turned to me
and waited for me to reply
her hair was falling down her shoulders
as i sat sadly by her side
as i sat sadly by her side
the kitten she did gently pass
over to me and again we pressed
our different faces to the glass
"that may be very well", i said
"but watch the one falling in the street
see him gesture to his neighbours
see him trampled beneath their feet
all outward motion connects to nothing
for each is concerned with their immediate need
witness the man reaching up from the gutter
see the other one stumbling on who can not see"
with trembling hand i turned toward her
and pushed the hair out of her eyes
the kitten jumped back to her lap
as i sat sadly by her side
then she drew the curtains down
and said, "when will you ever learn
that what happens there beyond the glass
is simply none of your concern?
god has given you but one heart
you are not a home for the hearts of your brothers
and god does not care for your benevolence
anymore than he cares for the lack of it in others
nor does he care for you to sit
at windows in judgement of the world he created
while sorrows pile up around you
ugly, useless and over-inflated"
at which she turned her head away
great tears leaping from her eyes
i could not wipe the smile from my face
as i sat sadly by her side

ayrıca (bkz: into my arms)
cello lar ve gitarla insani surukleyip ucurumdan asagi atan bir nick cave sarkisi..o ne ses,o ne vokal..
bir nick cave şaheseri. rahatlatıcı, mutluluk verici. "işte nick cave in kadife sesi budur" dedirten muhteşem şarkı.
içilen biraya 3x etki yapanm bir nick cave şarkısı. misal 6 birada sarhoş olan bir adam bu şarkıyı loop a almışsa 2 inci birada gözyaşlarını tutamaz.
klibi ile de insanı alıp götüren şarkı.
bu şarkı insana tutunacak hiç bir yer bırakmıyor; uzay zaman yıkılmış, sonsuz bir düşüş gibi...

bu da son derece şiirsel sözleri:

üzüntüyle yanına oturduğumda
pencerede,camdan bakarken
kedi yavrusu okşadı kucağında
ve geçmişe dönüşürken seyrettik dünyayı,
buydu usulca bana söylediği sözler
ve faltaşı gibi, yeni açılmış gözlerle
yüzlerimizi dayadık cama
üzüntüyle yanına oturduğumda

dedi ki "baba,ana,kızkardeş,erkek kardeş,
amca,teyze,hala,yeğen
asker,denizci,fizikçi,işçi
aktör,bilimadamı,teknisyen,papaz
dünya ve ay ve güneş ve yıldızlar
hepsi orada, deviniyor sonsuza değin
deviniyor ve şaşkınlık vererek"

sonra gülümsedi ve bana döndü
ve ona cevap vermemi bekledi
saçları dökülüyordu omzundan aşağı
üzüntüyle yanına oturduğumda

üzüntüyle yanına oturduğumda
kedi yavrusu nazikçe kucağıma
ve tekrar dayadık cama
birbirinden farklı yüzlerimizi
"bu güzel olabilir" dedim
"ama caddede düşene baksana
komşularına karşı davranışlarını gör
ayaklarının altındaki ezilişine
dışadönük hareketler ulaşmıyor hiçbir yere
herkes kendi acil ihtiyacının endişesinde
çukurdan çıkmaya çalışan adama bak
ve de gözleri görmeyene çarpıp tökezleyene"

titreyen ellerimle döndüm ona doğru
ve aldım saçlarını gözlerinden
kedi sıçradı onun kucağına
üzüntüyle yanına oturduğumda

sonra perdeleri indirdi
ve dediki "ne zaman öğreneceksin acaba
orada camın ardında olan bitenin
seninle ilgisi olmadığını?
tanrı kalp vermiş sana
kardeşlerinin kalbinin yuvası değilsin sen
ve tanrı ne sende varolan iyilikle ilgileniyor
ne de başkalarında bunun yokluğuyla
ilgilenmiyor ayrıca senin pencerelerde oturup
yarattığı dünyayı yargılamanla
toplanırken üzüntüler çevrende
çirkin,yararsız ve abartılı biçimde"

ve böylece çevirdi başını öteye
damlarken gözlerinden kocaman yaşlar
silemedim yüzümdeki gülümsemeyi
üzüntüyle yanına oturduğumda

çeviren:hilmi tezgör
insanı bambaşka diyarlara götüren nick cave şarkısı. nick cave o kadar güzel yorumlamışkı, sanki yerçekimsiz bir ortamda dinleniyormuş hissi yaratıyor insanda.
her dinlediğimde içimi değişik duyguların kaplamasına sebeb olan muthiş şarkı.
1900'lı yılların başında atonal muzikle beraber einsteinın genel görelilik kuramının ortaya çıkması bir raslantı değildir; zira müzik ile zaman son derece birbiriyle ilintilidir.
bu şarkı da newtoncu mutlak zaman kuramını einsteinvari bir tutumla paramparça ediyor, dinlerken zamanın dışına atılmışız da bir türlü içine girmeyi istemiyormuşuz gibi bir izlenimin peşinden sürükleniyoruz. dinlenilmesi de zordur, dinlenilmemesi de...
işte sırf bu yüzden ne zaman biri çalsa ya da ondan bahsetse benim de söyleyeceklerim var demekten kendimi alıkoyamıyorum...
no more shall we part bir peri masalıysa, canavarların etkisiz hale getirilerek krallığın tekrar eski huzurlu, dingin haline geldiği bölüm budur kesinlikle .
sözleri baz alındığında bildiğin şiirdir, şiirsellik içine işlemiştir bu şarkının.
"ve tanrı ne sende varolan iyilikle ilgileniyor
ne de başkalarında bunun yokluğuyla
ilgilenmiyor ayrıca senin pencerelerde oturup
yarattığı dünyayı yargılamanla
toplanırken üzüntüler çevrende
çirkin,yararsız ve abartılı biçimde"

sözleri en dokunan yerlerden birisidir.

müziğe gelince; fondan gelen piyano sesi çok etkileyicidir. entrümanlar birbiriyle ahenk içinde eşlik etmektedir muhteşem sözlere.

nick cave'in sesine gelince; bu şarkıyı söyleyebilen ender insanlar çıkar. nick cave ise bu ender insanlardan biridir işte. o etkileyici sesi sözler ile birleşince müthiş bir tını çıkar ortaya. severek dinlememek elde değildir.
klibiyle bana evrendeki yalnızlığımı hatırlatan şarkı.
söyleniş tarzıyla evrende yalnız olduğumuzu anlatan şarkı.
elif şafak'ın araf adlı romanıyla keşfettiğim, fazla güzel şarkılardan sadece bir tanesidir.müziği hüzün verir insana o yüzden ''depression mode on'' kişilere tavsiye edilmemeli.
şarkıda kim konuşacaksa kedi yavrusu onun kucağına geçer. öyle güzel tasvirler barındırır ki, gözünüzü kapatıp şarkıyı dinlediğinizde tüm hikayeyi görürsünüz.
dinlendiğinde hüzün gibi duyguları açığa çıkardığı gibi insanın ayağını da yerden keser..
father, mother, sister, brother....earth and moon and..... no more shall we part albümünün en çok ses getiren şarkısıdır. klibi nick cave and the bad seeds'in her zamanki önde danseden nick cave tarzındadır...dinlenesidir. (bkz: hallelujah)
gerek başındaki piano ve çello sesleriyle, gerek Nick Cave'in sesiyle çok fazla duyguyu sığdırıp tekrar tekrar dinlemene ve her defasında by her side derken çoktan ortamdan kopmana sebep olan çok özel şarkı.
adamı olduğu yerden alıp başka bir yere bırakan ve bu işlemi sürükleyerek yapan muhteşem şarkı.
(bkz: araf) adlı roman sayesinde tanışmış olduğum nick cave şarkısı. melodisi içine alır sizi hemencik, hüzünlendirir, dinlenesi dinlettirilesi.
işte şarkı;

http://www.youtube.com/watch?v=mRnNMsfLyPI
çok güzel olmakla birlikte hüzün oranı da çok olduğu için tekrar tekrar dinlenmesi insanı bir hayli hüzünlere gark edebilecek, derin, etkileyici, anlamlı, seslerin muhteşem vurgulandığı, bu sebeple bizzat kendisini yaşattırdığı çin depresyona ramak kala şarkısı.