eskiden her sene yapılan ilef oscarları'nda en kerizmetik hoca, en yakışıklı hoca vs. ödüllerini alan sevilesi insan*
iktisat dersini anlatabilen yegane takdir edilesi insanlardan biridir. fakat şahsımın aldığı 78 ortalamayı 2 puan dahi yükseltmemesi kulaklarını çınlatmama neden olmuştur. dersin anlatımında son derece ilginç örnekler vererek dersi son derece zevkli ve çekilesi bir hale getirebilen nadir ilef hocalarındandır.
donuk mavi gozleri, keskin yuz hatlariyla bir rus carina benzeyen, iktisat insani. karizmasi karsisinda durabilecek insan sayisi cok azdir. gulumsedigini gormek o mavi gozlerindeki pariltinin da sahidi olmanizi saglar ve bu gulumseyis herkese gorunur ozellikte degildir. bu arada ilginc bir sekilde domatesti, salcaydi en sevdigi ekonomik urunlerdir. cok kisa bir donem istemeyerek de olsa ilef'e dekan olmustur, ancak dayanamamis yerini haluk geray'a birakmistir.
çok güzel 'para politikaları' diyen, masmavi gözler kır renkli saçlarla ilef'te kulis oskarlarında en karizmatik hoca ünvanını hakkıyla koruyan iktisat hocası.Kendisi ya sıfırı çakar ya da 95 verir.Ortası yoktur.
kız öğrencileri derslerini salyalarını akıtarak dinlerler. * ikinci derse başlarken ilk ders kaldığı cümleden devam eder, müthiş bir hafızası vardır. ilef'te iktisat, türkiye ekonomisi, dünya ekonomisi gibi dersler vermektedir. ayrıca mülkiye'de öğrenci olduğu sıralarda siyasi anlamda epey aktif olduğu ve mahir çayan'ın oda arkadaşı olduğu söylenmektedir. * sınavlarında sorduğu soruya cevap olarak gereksiz bilgi eklemişseniz, küçük bir eksik yazmışsanız yazdığınız kadar puan alamazsınız, doğrudan o cevabın üzerini çizip "0" verir. 2004 yılındaki iktisat finalinde okulda aynı satte başka sınav yapılamamıştır. zira bütün derslikleri dersi alttan alan öğrenciler doldurmuştur. * döken hocalara lanet okuma durumu arslan hoca için geçerli değildir.
ilef'in yaşayan efsanelerindendir. 90 beklediğim kağıda kendine has prensipleri yüzünden 30 vermesiyle dersinden kaldıysam da kendisine karşı sevgi ve saygımda zerre değişiklik olmamıştır. derslerdeki o soğukkanlı ve öğrenciyle muhabbet etmez duruşundan ders dışında eser yoktur. kendisiyle ilginç de bir anım vardır; pasaport çıkarırken alınan 160 lira harç parasını vermemek için gereken pasaport harç muafiyet belgesini almamız için okulda birkaç form doldurup bölüm başkanlarına imzalatmamız gerekiyordu. aynı belgeden çıkarttırıp abd'ye gidecek olan sinema bölümdeki arkadaşım; kendisi dünya güzeli kaderi ise ihsan oktay anar'ın kitaplarındaki "dertli" karakterinden daha bahtsız olan tutku bülent çaplı'ya ben ise gazetecilik bölüm başkanı arslan sonat'a imzalatacaktım. bülent çaplı'yı okul içinde bulmak mümkün değil. konuşmadığımız hoca, görevli kalmadı 3'te gelir 5'te gelir yarım saat sonra burda olur bilmem ne oyaladıkça oyaladılar ki sonradan çaplı'nın yerine o an okulda odasında bulunan nurcan törenli'nin de imza atabileceğini öğrendik ve odasına girdik. törenli'nin yarım saati bulan ahret soruları ve oflama puflamaları sonucu zor da olsa belgeyi imzalattık ve bu kez arslan hocanın odasına kendisinin biraz da sert mizacından çekinerek gittik:

-hocam merhaba, pasaport harç muafiyet belgesi çıkarttırmam için gazetecilik bölüm başkanının imzası gerekiyor. şurayı bi imz...

-(daha sözümü bitirmeden)nereye gideceksin?

-atina'ya

-(kağıdı alır, imzalar ve gülümseyerek uzatır) iyi yolculuklar.

işte böyle kısa ve net bir adamdır, öğrencilerinin gözünde bir numaradır. koyu da bir aretha franklin hayranı olduğunun öğrenilmesiyle tarafımdan daha bir sevilmeye başlanmıştır.
http://www.gundem-online.net/haber.asp?haberid=83237