annenin mükemmel bir varlık olması

paran yoksa para, sevgin yoksa sevgi, moralin yoksa moral, canın yoksa can, kanın yoksa kan...saymakla bitmez verdikleri. Bu kadar verip de zerre kadar almayan, papatya yapraklarını bile zerafetiyle kıskandıran varlığın mükemmeliyetine kim kefil olmaz ki. Mükemmel kelimesi yetersiz kalır, aslında hiçbir kelime onun muhteşemliğini tanımlayamaz.

Az önce durduk yere cebinden para çıkardı, "paran yoktur oğlum al harcan" diyip kestirdi attı. Ki param da yoktu nerden anladıysa. itiraz bile edemedim, sadece ıslak ıslak baktım o güzel varlığa. Resmen Gözünün damarından okuyor sıkıntını, hemen merhem çalıyor yarana. Böyle güzel içgüdülere sahip işte. Söyleyecek söz bulamıyorum sana.

Sen acayip güzel varlıksın anne.

hayatı yaşanılır kılan olgudur. karşılıksız muhteşem bir sevgi ve içgüdüsel bir bağlılık. o olmazsa hep bir şeyler eksik.

gerçekten öyle ya
ayağama az önce makas düştü serçe parmağam baya kanadı falan ben netten araştırıyodum kan tuttuğu için bakmamaya çalışıyodum odaya bi girdi helelele hülelel bişeyler dedi sonra bişeyler yaptı iyileşti.
allah başımdan eksik etmesin.

yadsınamaz bir gerçektir.

orospu çocukları için hatalı bir önermedir.

hayattaki en yakin arkadastir anne. ne hata yaparsan yap kizar sover ama yine de bagrina basar seni. affedemeyecegi sey yoktur. anne yuregi diye bosuna dememisler.

hayattaki en değerlindir ve asla kimse onun yerini alamaz.

Mukemmel mi..? O da ne..? Az kalmaz mi sizce de o tarifsiz guzelliklerin oznesine.. Az kalir..hemde cok az..

tanrının tasdiklediği gerçek.

mükemmel lafının yetersiz kaldığı benzetme. mükemmelin de fazlasını verir anneler.

su götürmez bir gerçektir.

işte ben o anı yaşıyormuşum,
annemin elimden tuttuğu ve son kez bakabildiğini belli ettiği o an.
bakışlarını en anlamlı gördüğüm o an işte o anmış,
hayatın en dayanılmaz olduğu an.
kalan bir damla canını bana belki hoşçakal belki kendine iyi bak demek için harcayan annemin başında geçirdiğim o an,
o anmış işte hayatın en dayanılmaz olduğu an,
tek bir kelime edemeden annene, onu uğurlamakmış yolculuğuna,
tek bir kelime bile duyamadan annenden vedalaşmakmış bakışlarla.
hoşçakal bile diyemeden gitmeseymiş annenin uzun bir yolculuğa.
bir daha gelmeyeceğini bilirken hem de ,
o kadar küçük değilken nereye gittiğini bilirken hem de.
işte o anmış hayatın en dayanılmaz olduğu an.

her an uçurumlardan atlıyor gibi hissetmekmiş gecelerce,
her sabah bir boşlukta uyanmakmış o gecelerin ardından.
o anmış işte hayata lanet ettiğim an.
o anmış işte hayatın dayanılmaz olduğu an.

her şarkının ritmini onun kalbinin atışına benzetmektir.

dinlerken şarkıları, kelimelerini takip edememek,
sonra her kelimeyi bir yana bırakıp, hıçkırmaktır tek bir kelimeyi,
tek kelime yalnızca onun adı, onun adını ağlamak onun adını haykırmaktır.
tek kelime anne diyebilmektir sadece, anne diye ağlamak anne diye haykırmaktır.
anne demek ve yalnızca susabilmektir sonrasında.

annedir bir daha asla bulamayacak olmak onun gibi birisini.

Şu kadarını söylemeliyim ki; erkek çocukları odipus komplekli oldukları için."anam aanam garib anam, sabrı dağları delen çilekeş anam" diye malak gibi gezerler.
Kızlar ise annelerinin bir azize olmadığını bilir bu nedenle ilişkileri agresif ve sahicidir. Abraham lincoln' bile "okuduğum en güzel kitap annem di" demişse varın gerisini siz düşünün. Hiç bir anne mükemmel değildir ve tam da bu nedenle sahicidir.

uygulamaya gelince tam bir yalancı durumunda insanlık.