bugün

bizi dünya üzerinde karşılıksız sevecek tek varlık olan annelerin yaptığı söylediği tuhaf şeyler. anne evde abladan kalma bir tişört bulmuştur. hemen " al giy şunu bak ne güzelmiş " der.
iyi de anne bu kız tişörtü dersiniz.
anne ise , ne olacak ya bu devirde kız erkek mi kaldı.
sabahları işe geç kalındığında,masada kalan bir dilim ekmeği "al yanına yolla yersin"
anneleridir.
hiç erinmez ekmek arası yapar, getirir, verir.*
ben : sağol
anne: afiyet olsun, bişey içermisin ?
ben : çay yapta getir içeyim bari
anne: *,*,*
ben : ????!!!??:S:S:S
(bkz: en kutsal manyak)
sizi 9 ay karnında taşımaları, hastalandığınızda başınızda sabahlamaları, canını dişine takıp sizi yetiştirmeleri, büyütmeleri, kendinden çok sizi düşünmeleri, bütün bunları karşılıksız yapmaları. bu devirde kim kime karşılıksız iş yapar gerçekten tuhafmış anneler.
ilginç soruları bulunur.

- oğlum geldin mi?
+ yok gelmedim. bu benim izdüşümüm gerçeğim birazdan gelecek , selamı var.
- sus afkurma,dalga geçme. *
mesela hiç anket yapmazlar. şaşılacak durumdur.

(bkz: anket çorbası)
cns porter hastalık derecesinde titiz olan annesinin laf sokmasını engellemek için evin her yerini temizler.
c.p:anne bak evi temizledim işten geldikten sonra dinlen diye*yüzünde yumuk bir ifadeyle*
anne:hııı,ama neden kapının üstünü silmedin bir evin temizliği kapının üstünden anlaşılır!!!yazık yazık ben sana böle mi öğrettim!
c.p:???!!!****6

Aynı anne modeli yarım saatte halı mı silinir diye karne almaya yollamamıştır.

(bkz: Aman Tengrim nasıl bir çocukluk geçirdim !)
Oyun oynayan çocuğunu tam da oyunun en heyecanlı yerinde çağırmayı becerebilen, terliğini son model silah gibi kullanabilen 24 saat temizlik yapsa yinede evin kirli olduğunu düşünebilen tuhaf insanlar...
anne thebrightmoonlight ın bir tel saçını yerden bulmuştur. balkona gitmiş ve bir süre gelmemiştir.
+anne? napıyosun burda üşümedin mi?

anne çocuğuna döner. gözleri yaşlıdır.

- bir tel saçını bıraktım aşağıya demin.
+ ...
- senden bi parçayı... attım aşağıya gitti. tutmaya çalıştım ama uzaklaşmıştı bi kere... uça uça uzağa gitti benden uzağa. belki rüzgar eser de yine bana getirir diye bekledim ama gelmedi. nerdedir şimdi sence??
+ ...(bakakal)
- ...
+ eee bilmem en azından klozete atmamışın ehehe ehe.
sıcak havalarda 'öf git başımdan öpüp durma sıcak zaten bunaldığımı bilmiyor musun' deyip keyfi olduğunda gelip sizi şaaap şuuup öpmesi.
anne=sevgili gözümde. her gün arar aramazsa iki gün aramaz(niye tribi vardır ben aramadım diye)ondan sonra telefonda yarım saat neden aramadın,nasılsın,seni seviyorum,seni özledim bla bla bla geyiklerini yapma yeteneğine sahiptir annem.
annelerin çocuklarına, çok da can yakmamaya dikkat ederek terlikle şiddet uygularken, terliği popolarına "elalem-ne-der-se-de-sin" 'e benzer bir ritm ile vurmaları tuhaftır. * * * *
çıplak ayakla yürüyen çocuğa "gelirsem o bacaklarını kırarım" demek.
çocuk çıplak ayakla en fazla üşütür 1 haftada düzelir. ama bacakları kırılsa ohoo.
uyanınca "uyandın mı?" diye sorar.
siz bardak kırdığınızda sakar, acemi, dikkatsiz olursunuz. anneler kırınca nazar çıkmış olur.
çocuğunu o kadar yaramazlıklarına rağmen sevmesi,merhamet etmesidir. ayrıca dikkatimi çeken başka bir nokta her gün bıkmadan usanmadan evi yıkaması ve beni yerimden etmesi olmuştur
annemin az önce çantasındaki bozuk paraların içinde 1 euro bulmasının ardından sarf ettiği cümle,

"çantamdan bi tane türk parası değil çıktı. "

koparım ama ben yaaa.. annnnn-nem benim... *
anlamadığım; kaç yaşında olursa olsun 50 metre öteden falso verdirerek terliği başımıza nasıl atarlar.
düğünümde hediye gelen patiğin içinde para varmış ve annem görmüş. 7 sene sonra hiç kullanmadığım için anneme verdim. dur içinde para vardı dedi. anne neden daha önce söylemedin dedim. ben biliyordum dedi. peki neden söylemedin diye bir daha sordum. bilemedi. unuttum diyemedi. hala patiğin içinde geçmeyen para neyse.
babama nispet yapmak için her seferinde bana akşam yemeğinde yemek nasıl olmuş oğlum diye sormasıdır.
an itibariyle aramızda geçen konuşma

- olum bu kitap senin mi
+ evet anne
- mikro iktisat
+ evet anne
- kaldın mı
+hayır anne
O kitabın orda durmasıyla benim mikrodan geçip geçmemem arasında nasıl bi ilişki olabilir.
bulaşık makinesine tencere attırmayıp elde yıkattırmak.
kış günü ince giyindiğini düşündüğü evladına, kapıdan çıkarken "sen bir geber, bak ben sana napıyorum!" demesi.

not: annemle aramda yaşanmıştır.
her duşa girip çıktığımda ''Ne çabuk çıktın '' demesi ve çok banyoda kalmayı sevmediğimi 20 yıldır öğrenememiş annem cidden tuhaftır.
annenin kelimeleri karıştırma durumu vardır. örnekle açıklamak gerekirse.
birkaç sene önce salonda yemek yenmektedir, anne de o zamanlar gurbet kadını adlı diziyi takip etmektedir ve şu sözü sarfeder..
"televizyonu açsanıza çerkez tavuğu başlayacak şimdi"