bugün

geçen yıl şiir yazıp sms ilen yollamıştım.

bu kadar insan ağlatacağımı bilsem yemin olsun yazmazdım.

babanemden annaneme, babamdan halama, kardeşimden yengeme, komşu nimet teyzenin kızı mürüvetin bağdattaki eltisi müzeyyene kadar herkes ağlamış.

sırayla telefonu döndürüp ağlamalı ayin yapmışlar.
sonra beni aradılar. hepsi bi yerden ağlıyor.
beni de ağlattılar.

o gün ruh gibi gezdim.
annemi deli gibi özledim ki normalde de özlerim ama öyle çıldırmam.

anneler günü bitti ardından hava atma faslı başladı.
ben bunu nasıl atladım bilmiyorum.

'justicia maille atsana yavrum sen bide şunu' ile anlamalıydım.
çıktısını alıp evin bilimum uğrak noktalarına broşür gibi dağıtmışlar.

ama yooo dostum yooooo bu sefer akıllandım.
çiçek yolla kart yazdır iki ara sırnaş tamamdır.

manevi hediye her zaman en kıymetli olandır.
ama dozunu da iyi tutturun a dostlar.
şiir yazın annenize. resim yapın. el yapımı bir şeyler yapmaya çalışın. ne yaparsanız yapın. ama kapitalizme tavan yaptırmayın. video çekin cdye kaydedin hediye edin. müzik aleti çalıyorsanız. bir şarkı çalın. hediye edin. tüketim çılgınlığına girmemeniz tavsiye edilir.
Boynuna sarilip opmek en guzel hediyedir.
her anneler gününde babamın hediye adı altında eve aldığı bilimum eşyalar. (bkz: televizyon buzdolabı mikrodalga fırın) böylece hem anneye hediye alınmış olunur hemde evin eski eşyaları yenilenir.
''Annelerin eli öpülür. Hediyeleri taktim edilir'' eylemlerinin gerçekleştiği en can alıcı günlerden biridir. Alternatif hediler için buraya göz atabilirsiniz. http://manuelmedya.blogsp...u-icin-farkli-hediye.html
illa bir hediye olmak zorunda olmayan hediyedir.

varliginiz bile ona bi hediye olabilir. soyle ki giyinirsin jilet gibi takimlari cekersin ustune, o tam da mutfakta aksam icin bi seyler yapmaya calisirken sarilirsin. elini opersin. bu gunlerimi sana borcluyum annem. hep yanimda ol. her gunun bana nimettir. dersin. ve o anda gozunden suzulen yaslari siler tekrar sarilirsin.
Uzakta olanlar için bir telefon bile yeterlidir. En azından benim annecim öyle anlayışlı.

edit: gerçi pazar günü saat 1 de kalkıyorsanız, ve annecinizi bu saatte arıyorsanız, nasihat ve fırçalama arası diyaloğa dönüşen bir konuşma oluşabilir.

-annecim anneler günün kutlu olsun.
-sağol canım benim, yeni mi uyandın yavrum.
-ııı şey.. Evet anne pazar ya hani bugün.
-erken uyanmayı bi öğrenemedin, kahvaltıda yapmamışındır sen şimdi. Dün gece çok mu geç uyudun kızım.
-boşver annecim bunları seni çok seviyorum, tekrar anneler günün kutlu olsun.
11 yaşındayken verdiğim hediye : görsel

hala duruyor olması da cabası. hahahha.
Ne hediyesi ya ? para mı var ogrenciyiz biz. Onun yerine iki güzel laf yeter. Anneler zaten hediye beklemez. Onlar her zaman sevilmek sayilmak ister.
Anneye hediye mi alınıyor yoksa mutfakta, temizlikte vesairede olan bir eksik mi gideriliyoe belli değil.

Annemizi o kadar tanımıyoruz ki, zevkleri-ihtiyaçları nedir o kadar bilmiyoruz ki onu evden sorumlu görevli olarak görmekten, hediye alırken tüm evin ihtiyacını karşılayacak şekilde eşyalar alıyoruz.
http://www.uzmantv.com/yakut-nasil-bir-tastir
tavsiyelere açığım.
telefından saati göremiyor kol saati mi alsak ne yapsak.
bileği de tostop nasıl o bileğe uygun saat bulunur hiç bilmiyorum.
Bekliyorum bakalım benimkiler ne yapcek.
Maydanoz alır gelirlermiş şaşırmam. Karnı yarık yaparım artık
napayımm kar kardır.
Annesiz olanlar için hiçbir şey ifade etmez.