bugün

müstakil olanları genelde büyük ve görkemli olmaktadır.

https://www.hepsiemlak.co...ibi-Amerikan-Evleri-2.jpg
film ve dizilerde hep müstakil olarak karşımıza çıkandır.
Geniş ve ferah olmalarıyla bilinir. Genellikle ahşap veya tuğladan inşa edilirler ve geniş bahçelere sahip olurlar. Evin önünde garaj ve verandaya da sıklıkla rastlanır.

https://beyatmaca-miami.c...turleri-nelerdir-jpg.webp
Beton zemin üstüne ahşap desteklerin oturtulmasından sonra tercihen OSB levha veya kontrplak ile binanın iskeleti giydirilir. Baninin fiyat, kalite gibi tercihlerinden sonra bu malzemeler seçilir.

Kontrplak, ikinci cihan harbiyle arız olan ve uzunca süre kullanılan malzemedir. Papel adı verilen ağaç kağıtları diyebileceğimiz; yerine göre metrelerce uzunluktaki birkaç milimlik sayfaların, sıcaklık ve basıncın etkisiyle birbirine yapıştırılmasıyla oluşur. Çok sağlamdır ve fiyatı uygundur.

Fakat osb daha da ucuzdur ve piyasaya girişi de bu yüzdendir. Tertipli kağıt yapraklarının üst üste bastırılması yerine, geniş talaş parçalarının üstünden geçen demir silindirli araçların presiyle oluşur denebilir. Kontrplağa nazaran ince, dayanıksız ve rutubete karşı zayıftır. Fırtınalarda uçuşan evlerin duvarları bu malzemeden yapılmaktadır.

işin mütehassısı değilim ancak erbabın tetkik ve tenkidinden az çok bildiklerim bunlar.
new yorktakileri saymazsak müstakil olmaları büyük bir artıdır. çoğunun kapalı garajı ve kendine ait bahçesi de vardır.
bizim mallar saçma bir şekilde barınmak ve hayat keyfi yerine zehirli toksik apartman ve daire sahibi olmayı millete bulaştıran asidik karadenizli laz mutahitler eliyle şehirlerimizi bu hale getirdiler. insanlar hayat keyfi güzel iyi bir yerde yaşama çevrenin hayatın keyifli olması yerine para ve rant hırsıyla berbat kullanışsız ucube kalitesiz düşük bir çevre ortaya çıkmasına hiç şikayt etmediler. yani her şey var malzeme var imkan var arsa var ama sonuç berbat kötü kalitesiz düşük. bu işte kötülüğün ayaklanıp iktidara geçmesinin sebebiyledir. az nufuslu dev gibi arazileri olan yerlerde bakıyorsun dib dibe sıkışık büyük şehire özenen kötü apartmanlar çünkü dert barınmak iyi kaliteli yaşam değil her şey para için aslında paraya tapıp bir de utanmadan durmadan güya din sayıklayan bir kültür yerleşti gitmiyor. amerikada insanlar önce hayat kalitesine bakarlar ona göre evler yaparlar. evler ve hayat kaliteli oldumu kalite de değeri getirir bizde ise tam tersi. bizde bu her yeri betona bulamadan bir şey yapamayan tek derdi dar alana çok katlı evler yapmak olduğundan ufuk akıl mantık sadece betona çalışıyor başka türlüsünü düşünemiyor bile. karadenizde bakıyorsun muhteşem yem yeşil coğrafya yamacın kenarında 10 katlı apartman yapmış işte bu kafa o kütük iflah adam olmaz beyinsiz ahmak kafa.
ehonomi çok iyi diyenlerden değilim lakin şunu da söyliyeyeim o gördüğünüz müstakil garajlı ferah evlerin çoğu 45-50 bin nufuslu kasabalarda.
büyük şehirlerin ancak zengin semtlerinde bu tür evleri görürsünüz.
buradan hareketle, sen 40-50 binlik kasabalarda yaşamayı göze alırsan türkiyede de alasını yaparsın.
özeneblim ama doğru özenelim. nasa ya, boing e falan.
Aklıma daha önce denk geldiğim şu görsel geldi..
görsel
alasını yaparsın işte o da palavradır. gelin hep beraber karadenizde hatta deniz kıyısındaki evleri gözleyip inceleyelim kaç tane deniz kıyısı güzel villa standardında özene bözene bahçeleri olan bir yer vardır. bulamazsın para var imkan var ama öküzlük görgüsüzlük cehalet önde koşar. ama bak şunu görürsün ne 40 bin 50 bini 4-5 bin bile olmayan yerlerde kat kat 8-10 katlı yamaçlarda mozaikli iğrenç apartmanlar görürsün. amerikada büyük şehirler vardır oralarda gökdelenler vardır ve onlar çelikten yapılır ahmak gibi her tarafı betona bulayıp betondan yapmaya çalışmazlar. bizde küçücük kasabalarda o şehirlere özenip kocaman arsalar açıklıklar olasına rağmen gider sıkışık tıkış dar bir yerde çok katlı apartmanlar yaparlar onları da kötü yaparlar bayılırlar insanlara yalan söylemeye onları kandırmaya malzemeden çalmaya lakayıtlığa haksız yere az harcayıp çok kazanmaktan paraya mala tapmaktan başka dert yoktur böyle berbat bir kültürü bize dindarlık muhafazakarlık diye yutturdular.